2. Bölüm

2. Bölüm

Aleyna Tektaş
cataraklar

LAREN'İN AĞZINDAN

Sabahtan beri o kız dediğim kişinin ismi Sude imiş... BİR DAKİKA O DOKTOR AZ ÖNCE NE DEDİ?

İÇ SES: Senin karşındaki 1.87 olan adamın ve gözleri güzel olan hatunun kızı olduğun söylendi bebeğim. Valla kaptın gözleri güzel anneyi hadi şanslısın.

Kes sesini içses vallahi seninle uğraşamam şu an ama harbi karıştığımı söylediler şaka gibi... 17 yılım resmen çöptü, yaşadıklarım, yaşattıkları her şey resmen koca bir yalandan ibaretti. Babama bana yaşattıkları yüzünden nefret ve öfkeyle baktım. Neyse içimdeki düşüncelerden kurtulmamı sağlayan yanımdaki, bana tiksinerek bakan kadın yani az önce üvey olduğunu öğrendiğim annem beni sarstı.

Ona gözümü devirerek karşımdaki biyolojik anneme ve babama baktım. Kendileri bana şefkatle bakıyorlardı. Bu bakışı anlamamın nedeni tabi ki de üvey ailem değildi, canımdan çok sevdiğim kardeş yerine koyduğum arkadaşlarımdı. Üvey babam hemen söze girerek;

''Herkes kendi kızını alsın daha fazla benim kızım olduğunu belli bile etmeyen bir kızla aynı havayı solumak istemiyorum'' dedi, sert bir sesle. Bu beni üzdü mü hayır çünkü ben üzülmeyi 11 yaşımda bazı travmalardan dolayı bırakmıştım.

Tabi ki kendimi tutup sustum mu buna da hayır bir kere bu bana ters bir hareket biri benimle ilgili ters bir şey söyleyecek ve ben susacağım öyle mi çok beklerler.

''Seninle aynı havayı solumaya sanki ben çok meraklıyım, hem benimle aynı havayı solumak istemeyenler için kapı şurada hemen çıkabilirsin.'' diyerek gözümü devirdim.

Biyolojik annem ve babam bana şok olmuş bir şekilde bakıyorlardı. Sonuçları öğrendiğimize göre artık gitsek iyi olur çünkü bu ortam beni hiç sarmadı.

Bunu dışarı vurmamıştım ama gözlerine âşık olduğum kadın benim yerime dışa vurmuştu bile şimdi hemen yanaklarından öpmek vardı ama onlara hemen güvenmemeli ve mesafeli durmalıydım çünkü ya onlarda üvey ailem gibilerse diye düşünmedim değil. Biyolojik annem konuşmuş ve son sözü söylemişti.

''Hadi artık gidelim, evde çocuklar bekliyor onlarda merak ediyorlardır eminim ki'' dedi ve benim takıldığım tek şey -çocuklar- lafı olmuştu. Valla okulda bize (-ler ,-lar) ekini çoğul eki olarak öğrettiler acaba ben yanlış mı duydum.

İÇSES: Valla ne yalan söyleyeyim bende öyle biliyorum ben öyle biliyorsam kesin doğrudur.

Tam içsese cevap verecekken biyolojik babam konuştu;

''Kızım ne bekliyorsun hadi gidelim hem yorulmuşsundur eve gidince çocuklarla tanıştıktan sonra dinlenmeye ne dersin?'' dedi. Bende olur dedim ve hastaneden çıkıp

arabaya doğru ilerledik arabaya bindik ve ben ''Yolumuz uzun mu?'' diye bir soru yönelttim ve biyolojik annem bana dönerek olumsuz anlamda kafa salladı.

Bende önüme dönerek düşünmeye başladım, hastaneden çıkmadan önce Kuzey Beyde, Lavinya Hanım gibi çocuklar kelimesini kullandılar acaba ne kadar çocuktan bahsediyorlar.

İÇSES: Yani ne kadardan bahsedecekler en fazla 2 çocuktur.

Valla bu sefer hak verdim içses yani ne kadar olabilir dimi en fazla...

Hastaneye gelmeden önce boks maçından yeni çıkmıştım ama bir çizik bile almadan maçı kazanmıştım. Yorgundum ama bunu onlara çaktırmıyordum çünkü onlara güvenmeden hiçbir şey anlatamazdım.

Bu yüzden onlarla gidiyordum kalbim onlara güvenmek isterken beynim güvensen de güvenmesen de mesafe diyordu. Ben bunları düşünürken çok ihtişamlı bir evin girişinde yavaşladığımızda bu evde kaç kişi yaşadıklarını düşünmedim değil. Benden başka 2 çocukları olduğunu düşünürsek 5 kişi mi kalıyorlardı.

Ben bunları düşünürken ağzımdan bir soru cümlesi döküldü. ''Burası 5 kişilik bir aile için fazla değil mi?'' deyince Kuzey Bey ve Lavinya Hanım güldüler.

Ben yanlış bir şey mi söyledim.

İÇSES: Bence şu an bizim saflığımıza gülüyorlar.

Kendime engel olamayıp içsese neden ki dedim oda bana

İÇSES: Sen safın da safısın

Diyen iç ses irtibatımızı kopardı bende Kuzey Bey ve Lavinya Hanım'la beraber içeriye girmek için kapıyı çaldık. Kapıyı 50 yaşlarında bir kadın açtı bize hoş geldiniz dedi ve kapıdan çekildi, bizde içeri girdik. Salon olduğunu tahmin ettiğim yere adımlarken içerdeki sesler evin kalabalık olduğunun kanıtıydı. Salona tamamen giriş yapmıştık ve içerde gördüğüm erkek sürüsüyle bakakaldım ve içses yine susmadı tabi...

İÇSES: Maşallah Lavinya Hanım la Kuzey Bey in hızlı dönemleriydi sanırım bu ne lan 5 erkek karşımızda bide hepsinin maşallahı var yani hepsi birbirinden yakışıklı inşallah bunlardan biri kardeşin falan değildir.

Valla bu konuda da haklısın bu ne ya inşallah biri bunların arkadaşı falandır diyecektim ki en çok dikkatimi çeken şey benim kopyam karşımda duruyordu tek farkı erkek olması valla maşallahım var erkek olsam bile yakışıklı olurmuşum karşımdaki benim erkek halim de bunun kanıtı...

İÇSES: Kendini övmesen olmaz zaten egoist bozuntusu

Aynen tatlım aynen öyle, ben içsesimle konuşurken karşıdaki erkek sürüsü benim ve benim kopyamla aramda mekik dokuyorlardı. Ve ben kopyamla şaşkın bir bakışma yaşıyorduk ki bu bakışmayı Lavinya Hanım ve Kuzey Bey'in kıkırdamaları böldü ve Lavinya Hanım lafa girdi.

''Ayy Kuzey şunların tatlılığına bakar mısın nasıl şaşırdılar'' dedi sanırım çünkü gülerken dedikleri anlaşılmadı.

Lavinya Hanım hemen beni karşımdaki yakışıklılara tanıttı.

''Evet çocuklar, kızım Laren, bu sana çatık kaşlarıyla bakıp evlenme yaşı gelmesine rağmen evlenemeyen en büyük abin Karan.'' odadakiler bu sözlerle gülmeye başladılar ta ki yanlarında ben olduğumu fark ettikleri için hemen surat ifadelerini düzelttiler ve ben düz ifademle onlara bakıyordum çünkü benim gülmemi de almıştı yaşadığım travma ve ben sadece güvendiklerimin yanında gülerdim o da sadece kardeş yerine koyduğum arkadaşlarımın yanında...Neyse Lavinya Hanım sözüne devam etti.

''Bu yanındaki kendini gülmemek için tutan doktor olduğu halde biz istediğimizde bizim şekerimizi ölçmeyen 2.en büyük abin Tuğra '' odadaki abi tayfası bunla gülmelerini yine tutamadılar ve yine tutmaya çalışarak surat ifadelerini düzelttiler.

''Onun yanındaki evimizin neşe kaynağı olup herkesi güldüren hiç ayrım yapmadan şaka yapan 3. en büyük abin Emre ''dedi ve bunda gülünecek bir şey olmadığı için kimse gülmedi.

'' Onun yanındaki hayata ve bizlere her zaman soğuk, ifadesiz, katı bakan ve benden bu çocuğun nasıl çıktığını düşündüğüm Iraz yani senin en küçük abin ''dedi ve diğerleri gülmeye devam etti ve Lavinya Hanım sözüne devam etti.

''Şu sizin ilk geldiğinde şaşkın şaşkın bakıştığın çocuk ve senin ikizin Aren '' evet herkesi tanıdığımıza göre bana müsaade diyecektim ki Karan isimli tahminen 1.90 olan çocuk konuşmaya başladı.

''Benim bir kız kardeş istemediğimi sende biliyorsun anne'' diyerek hafif sesini yükseltti. Kuzey Bey tabi hemen karısına ses yükseltildiği için bir sinirlendi.

''Annene sesini yükseltme Karan '' diyerek evi inletti adeta, ben bile yerime sinmiştim yani o derece neyse ben çok yüksek sesi sevmediğimden dolayı Lavinya Hanım'a dönerek;

''Lavinya Hanım izninizle bugün çok yoruldum odamı gösterirseniz dinleneceğim'' dedim ve Lavinya Hanım ona hitap edişim üzerine biraz yüzü düştü ama hemen toparladı çünkü oda biliyordu ki hemen onu sahiplenip anne diyemezdim.

''Tabi ki kızım dur hemen odanı göstereyim '' dedi ve ayağa kalktı. 2. kata benim isteğim üzerine merdivenle çıktım çünkü klostrofobim vardı ve asansörle aramızda iyi bir sohbet yoktu bu yüzden merdivenle devam diyerekten koridorun sonundaki odaya yaklaştık ve Lavinya Hanım konuşmaya başladı.

'' Bu oda senin, yanındaki oda ikizinin onun yanındaki Iraz'ın, onun odasının karşısındaki oda Emre'nin, onun yanındaki oda da Karan abinin bir şeye ihtiyacın olursa onlara söylemen yeterli anlaştık mı?'' diyerek bir soru yöneltti ve bende cevapladım.

''Tamam bir ihtiyacım olursa iletirim '' dedim ve odama girdim, ben odaya girerken Lavinya Hanım koridorun sonuna doğru yürüyordu. Odamın kapısını kapatıp yatağıma oturdum ve telefonuma gelen mesajları kontrol ederken bir de ne göreyim telefonumda binlerce, yüzlerce mesajlar ve aramalar mevcuttu ve bu arama ve mesajlar daha hiç bir şey anlatmaya fırsatım olmayan kardeşim dediğim arkadaşlarımdı. Aşağıdaki yüksek sesi umursamadan telefonumdaki mesaj ve arama sayılarına baktım.

NİL'İMM KİŞİSİNDEN 145 ARAMA / 1055 MESAJ

AYŞEMM KİŞİSINDEN 150 ARAMA/1155 MESAJ

BARLASCIK KİŞİSINDEN 1200 ARAMA/1350 MESAJ

DENİZCİK KİŞİSİNDEN 120 ARAMA/1000 MESAJ

BARANCIK KİŞİSİNDEN 130 ARAMA/1002 MESAJ

İÇSES: İşte şimdi bunlar senin ağzına sıçar

Kesinlikle...

Bölüm : 21.08.2024 17:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...