4. Bölüm

Rehine kurtama operasyonu

Hayatın akışında kendini bulmak
birufakyolculuk

 

"Herkez toplansın" dedi Baturalp.

Herkez toplandıktan sonra elindeki kagittaki konumları açtı" bakın şimdi bizim üç askerimiz ve sivil esirler var. Üç gün önce esir alındılar biz anca yerlerini bulabildik. Size gösterdiğim konumda içlerine sızmış askerlerimiz var sizi karşılayacaklar. Sizden asla şüphelenmemeleri gerek" bana dönerek" özellikle sen Deva çok dikkatli olacaksın, teröristlerin komutani tam piskopat , kadınlara çok ilgisi var. Orada silahsiz ve savunmasız olacaksınız. Esirleri dikkat çekmeden en emniyetli şekilde alacaksınız" dedi.

Bana bakarak "Deva "dedi.

"Emredin komutanım" dedim.

"Bak Deva üsteğmenim bu görev gerçekten çok tehlikeli eğer sizde yakalanırsaniz size yetisemeyebiliriz. Biliyorsun görev emri üst bölgeden geldiği için birşey yapamiyoruz , yani aralarına katilmadan esirleri almamız çok tehlikeli. Çok dikkatli olun biz çok uzakta olmayacağız en ufak sorunda geleceğiz " dedi.

"Emredersiniz komutanım" diyerek o bölgeden ayrıldık. Tam iki saat on beş dakika olmuştu timden ayrılalı.

"Komutanım az kaldı geldik"dedi Kaan.

Etrafa bakinirken bir ses geldi uzaktan" siz kimsiniz lan durasiniz " dedi kalın korkutucu bir ses.

Arkamı yavaşça dönüp sesin geldiği yöne döndüm. Elinde silahı olan irice yapılı kirli sakalli bir adamdı yanında iki kadın ve üç adam daha vardı.

Karakolda herkesin ne yapmasi gerektiğinin pilanini kurmustuk. Mert hemen elini kaldırdı. Biz Behram'i ararız" dedi.

" neden ararsin Behram'i " dedi kalın sesli adam.

"Bizi Azat göndermiştir Behram' in haberi vardır. Biz size katılmak için gelmişiz" dedi Mert.

Adam elindeki silahı boynuna taktı el işareti ile "yukariya gelesiniz " diye bağırdı.

"Kaan sessizce fısıldadı" bu o komutanım Kutay yüzbaşı" dedi.

Gözlerimle onayladıktan sonra yoldan çıkıp yanlarına vardık." Üzerlerini arayasiniz" dedi irice yapılı olan.

Üzerlerinizi arayıp " temiz Behram komutan" dediler.

"Behram senmisin " dedim.

" Benim. Demek sizsiniz bize yeni katılanlar " dedi bana bakarak Behram.

"Bizi Azat göndermiştir Behram komutanım size katilmak için geldik " dedi Kaan.

Etrafındakilere bakarak"Hadi gidiyoruz komutan bunları bekliyor" diyerek bana baktı" sen benimle gelesin " dedi. Herkez ilerlemiş biz geride kalmistik. Behram yürürken bana hiç bakmadan fısıldayarak" ben yüzbaşı Kutay size teymen Ateş ile biz yardım edeceğiz . Esirleri aldıktan sonra burada görevimiz bitiyor sizinle döneceğiz. İki gün önce başka yerden destek için bizi buraya çağırdılar esirler var diye. Sanırım askerler burayı bulamaz diye düşünüyorlar. Hadi kazamiz mübarek olsun ben ilerliyorum." Diyerek ileriye geçti" "çabuk olun" diye bağırıyordu.

Yarım saatlik yolun sonunda bir mağara gibi bir yere gelmiştik. Etrafa hemen göz attım. Kale gibi korunuyordu heryerde silahlı adamlar ve gözcüler vardı. Mert ve Kaan' la göz göze geldik saniyelik hepimiz dikkat çekmeden adamların yerini öğrenmeye çalışıyorduk. İleride ki kayalıklarin arasında görünmediğini sanan ama silahının ucu parlayan iki keskin nişancı ,sağ köşede üç silahlı adam ,arkamızda sekiz tane sürekli volta atıp nöbet tutan griy giysili teröristler az ilerde en az on kişi diye düşündüğüm eğitim yapan adamlar vardı. Hemen az ileride de beş tane kadının eğitim yaptıgını görmüştüm bir kaç dakika içinde.

"Gelin" diye bagirdi içeriden birisi.

Hava açıkti ama soğuk bir hava vardı disarda. Mağaraya girdiğimizde hava daha sıcaktı. Heryerde silahlı adamlar vardi. Burası çok iyi korunduğu için bize talimat geldiği belli olmuştu eğer dışardan asker girse içerdeki rehineler çok büyük ihtimalle müdahale etmeden zarar göreceklerdi. İçeride iki üç dakikaya yakın yürüdükten sonra kapısı bezle kapatılmış bir odaya vardık. İçeride tam karşıda sandalyede oturan uzun saçlı esmer bir adam vardı. Aslında dışarıdan bakıldığında buradaki adamlar gibi değil oldukça düzgün giyimli ve konuşması cok düzgündü.

Kaşları çatık öfke ile bize baktı. Demek Behram'in bahsettiği adamlar sizsiniz. Behram sizden çok bahsetti çok güvenilir düzgün ve eğitimli dedi sizin için. Buradaki kurallar bellidir biz ihaneti asla affetmeyiz. Ben asla kimseye güvenmem sıkı bir eğitim aldıktan ve guvenimizi kazandıktan sonra bize katılacaksiniz. Şimdi gídin Behram size yapacaklarınızi anlatacak" dedi.

Hemen Behram ile oradan ayrıldık. Kaan ile göz göze geldik. Mert etrafı kolacan ediyordu. Her taraftaki askerlerin nerede hangi silahlarla olduğunu öğrendikten sonra dışarıda eğitim alanların yanına gidip ben kadın olan yere mert ile kaan da erkek eğitim alan yere gittik. Tam iki saattir eğitim alıyorduk. İçimden kahkaha atıyordum resmen " bu eğitim mi be bunların hepsi gelse tek başıma hepsini yerle bir ederim " diye içimden söyleniyordum.

Eğitim bitmiş biz hepimiz yemek yedikten sonra kalacaklarimiz yere gelmiştik. Ben uyuyor numarası yapıp Kaan,in yanına gelip birşeyler söyleyip yapmamam gereken birşeyler yapıp içeri yerime geçtim. Bu yaptıklarımı Baturalp komutanım duysa canıma okurdu ama baska türlü buradan çıkmamız sanırım imkansızdı. Sabah ezanından önce esirleri herkesin görmeden bir şekilde buradan çıkaracaktık ama nasıl. Heryeri gece çok dikkatli şekilde gezinirken öğrenmiştim. Esirlerin tutulduğu yeri Kutay komutandan öğrenmiş gizlice gidip gözlemlerimi yapmıştım.

​​​​​​Kolumdaki saate baktım saat tam dörttü. Hemen yerimden kalkarken biri koluma değdi yanımda yatanlardan. Yeşil gözlü uzun saçlı çok guzel bir kadın kolumu tutuyordu" noldu dedim sesizce" neden buraya geldiniz ben burdan kurulmak için ölmeye razıyım bu cehenneme neden geldiniz "dedi.

" Neden kurtulmak istiyorsun burdan ben buraya gönüllü olarak geldim. Bizim davamız var. Söylediklerini komutanlar duymasın "dedim.

"Duymalarima gerek yok zaten burda hergun söylüyorum her gün işkence görüyorum" diye kollarını gösterdi heryeri mosmor yara bere içinde.

"Neden yaptılar bunu sana, kim yaptı " dedim.

"Buradakiler yaptı tam beş kez kaçmaya çalıştım o içerdeki adam varya o bizi burdan götürüp istedikleri adamlar ile zorla evlendiriyorlar. Sevdiğim adamı nisanlimi zorla esir ettiler beni onun canı ile tehdit ediyorlar benim kimsem yok. Kaç kere ölmeyi denedim ona bile izin vermediler. Keşke ben ölsem de nişanlım yaşasa. Keşke ölsem! ölsem de beni başkası ile düşünerek acı cekmese Atilla" dedi. Ağlayarak.

Sarıldım sıkıca "sana söz veriyorum Atilla ile evleneceksin sen, ve bende senin nikah sahidin olacagim şimdi sil gözünün yaşını yat sabah ola hayrola belki beklemediğin bir kurtulusun olur. Ben bir tuvalete gideceğim" diyerek kalktım.

Kimseye görünmeden iki tane adamı etkisiz hale getirip Mert ve Kaan ile bir araya gelmiş iki üç tane adamı bayıltıp görünmez bir yere tasimistik. Esirlerin olduğu yere giderken Kutay yüzbaşı da arkamızdan gelmiş bize yardım edip "Ates bize gözcülük yapıyor dışarda en ufak şeyde bize haber verecek" demişti.

"Haydi bismillah" dedikten sonra görevimiz başlamıştı.

Keyifli okumalar bölüm nasıldı yorumlarda belirtin lütfen

 

Bölüm : 28.12.2024 22:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...