8. Bölüm

Kız kacirma

Hayatın akışında kendini bulmak
birufakyolculuk

Hemen koşarak izin alıp üzerimi değiştirdim.

Ahmet arabayı karargahin önüne getirmiş beni bekliyordu. Elinden anahtarı alıp "ben kullanırım acele edelim yolumuz uzun" dedim.

Arabaya binip sürmeye başladım. "Nereye gidiyoruz Ahmet" dedim.

"Düğün İzmir'de komutanım oraya götürmüşler Çiçek'in i yarın düğünü var yetisemeyecegiz asla. " Dedi başını yere eğerek.

"Yetişeceğiz gerekirse bir saniye durmayacağız ama yetişemez o düğüne. Alıp geleceğiz Çiçek 'i şimdi sakin ol bana güven" dedim.

Annemin ölümünden sonra İzmir'e hiç gitmemiştim. Yemin etmiştim mezarinin başında seni bu toprağa koyani bende ömür boyu gün yüzü göstermem" diye.

Ama bu olay baskaydi. Ahmet benim kardeşim gibiydi. Kimsesi yoktu benim gibi, yetimhanede büyümüş zar zor okumustu. Kaderlerimiz aynı olduğu için onu en iyi ben anlıyordum.

Kaç kere Ahmet' in haberi olmadan Çiçek' in babası ile konuşmuştum. Asıl sorun Ahmet'in dediği gibi asker olması değil, kimsesiz olmasıydı. Babası "ben kızımı kim olduğunu bilmediğim birine vermem çiçek benim tek kızım" demişti. Tabi bunu söyleyemedim Ahmet' e. Duysa çok üzülürdü biliyorum.

Gece yarısını çoktan geçmişti ama ben benzin almak haricinde hiç durmamistim. Ahmet hiç konuşmuyor sürekli düşünürdü.

"Bana bak Ahmet" diye seslendim.

Dalmış olacak ki bir an afalladi" buyrun komutanım" dedi. Oturduğu koltuktan kendini düzelterek.

" Kendini toparla biraz Ahmet " dedim.

" Elimden geleni yaparim komutanım" dedi.

"Eğer Ciçek gelmek isterse seninle, elimden geleni yapacağım kavuşmanız için. Lütfen sende üzülmeyi bırak artık, hem ben yoruldum gel biraz sen kullan arabayı. Su dalgınlığı bırak öyle kullan arabayı yoksa Çiçeğe kavuşmadan biz Rabbimize kavuşacagiz" dedim arabayı kenara çekip durdurdum.

"Ahmet güldü. Arabanın direksiyon koltuğundan kalkacakken yarım saatir çalan telefonu elime aldım ekranda binbaşı yazınca hemen " biraz bekle binbaşı ile görüşecegim" dedim arabadan inerken.

Hemen açtım telefonu" buyrun binbaşım" dedim.

Sesi normal geliyordu." Deva bir sorunmu var izin almış çıkmışsın. Yani daha önce bir kere bile izin aldığını görmedim. Önemli birseymi var iyi misin? "Dedi.

"Ben iyim komutanım acil bir iş için iki üç gün izin Aldım. Siz izinde olduğunuz için haber vermedim. Şahsi bir mesele önemli bir sorun yok halledemeyecegim. Teşekkür ederim sorduğunuz içinde "

"İyiysen sorun yok ben biliyorum o önemli işi madem söylemek istemiyorsun görüşürüz " diye dan diye kapattı telefonu.

Kendi kendime " bu neydi şimdi diye güldüm.

Arabanin arka koltuğuna geçip" sür arabayı Ahmet ben biraz uyuyacağım"

Öyle bir uyumusum ki Ahmet'in sesi ile kendime geldim" komutanım geldik" dedi.

Sabah saatler olduğu için düğün hazırlıkları başlamıştı. Ahmet'e dönüp "Sen beni burada bekle ben Ciçek'in arkadaşı olduğumu söyleyip bir şekilde yanına varıp konuşacağım. Sakın yanlış bir şey yapıp her şey berbat etme."dedim arabadan inerken.

Bahçede balon aşan çocuğunun yanına varıp" Ben Çiçek'in arkadaşıyım onunla görüşecektim "

Çocuk bana bakıp" abla onlar yarım saat evvel nikah salonuna gittiler nikah için " kolundaki saate baktı" 15 dakika kaldı abla nikaha " Dedi.

Çocuk sözünü bitirmeden koşarak arabanin olduğu yere geldim. Ahmet arabaya yaşlanmış beni bekliyordu." Ahmet çabuk arabaya geç. 15 dakika sonra nikah varmış yetişmemiz lazım" dedim. Hemen sürücü koltuğuna geçip çalıştırıp sürdüm. " Hemen nikah salonunun adresine bak "

"Komutanım yetişiriz değil mi? Çiçek' e" dedi Ahmet.

O kadar kötü görünüyordu ki sinirden ellerini sıkıyordu" Ahmet sakın olur musun yetişecegiz. Biz senle sayısız operasyona katildik. Kaç kişiye yetisip kurtardık . Şimdi o nikahada yetişeceğiz." Dedim.

Nihat salonunun içinde koşturmaya başladık, orda ki görevli kadından bilgileri alıp ,nikah olacak yere girdiğimiz de onlarda masaya ilerliyorlar di. Ahmet yanımdan koştuğu gibi Çiçek'İn yanına vardı. Yanındaki adamın bağırması ile bende ilerledim.

Çiçek Ahmet'in yanına geçerek" geldin" dedi.

Ahmet elini uzatarak " hadi Çiçek gidiyoruz burdan" dedi. Öfke ile Çiçek ' in babasina bakarak.

Ortalık yangın yerine dönmüştü o anda. Ahmet bir yandan bağırıyordu Çiçek'in babasi bir yandan.

En sonunda araya girip susun diye bağırdım. O kadar sinirlenmişti ki.

Çiçek'e dönüp " sen bu adamla evlenmek istiyor musun? Diye sordum.

"Hayır asla istemiyorum babam zorla evlendiriyor. Bu adamla evlenmek istemiyorum. Ben Ahmet' i seviyorum." Dedi.

Ahmet'in yüzü bir anda tebessüm etsede hâlâ öfke ile bakıyordu oradakilere.

"Bana bak amca" dedim Çiçek' in babasina dönerek "sana kaç kere söyledim yakma kızın hayatını diye. Şimdi Ahmet ile Çiçek buradan gidecek sende eğer tek söz edersen olacaklardan sorumlu degilim. Şimdi müsade et gitsinler. Sevmediği insanla hayatı boyunca mutsuz olacağına sevdiği insanla mutlu olsun. " Ahmet'e döndüm Hadi Ahmet al Çiçek 'i gidiyoruz"

Ahmet Çiçek' in elini tutmuş tam gidecekken Çiçek 'in nişanlısı bağırdı " hiç bir yere gidemezsiniz o benim nişanlım ,şimdide karım olacak, siz kim oluyorsunuz " dedi.

Ahmet daha fazla dayanamayıp adamin suratına vurdu. Gerginlik sürerken bir ses geldi kapıdan arkamı döndüğümde bu binbaşı Baturalp ve timdeki herkez gelmişti. Bütün heybetleri ile salona girerken herkez susmuştu

Ahmet bizden destek alarak hemen çiçeğin elini daha sıkı tutmaya başladı.

 

Bölüm : 01.01.2025 23:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...