Albay karşımda, elleri kelepçeli duruyordu ama bakışları hâlâ dimdikti. O alaycı gülümsemesi, sanki her şeyi biliyormuş gibi gözlerimin içine bakışı… Sinirlerimi bozuyordu.
Yanımda Baturalp vardı. Sessiz ama tetikte bekliyordu. Gerekirse beni durdurmaya hazırdı. Onunla kaç zamandır omuz omuza savaşıyorduk ve beni en iyi tanıyanlardan biriydi. Ne zaman öfkemi kontrol edebildiğimi, ne zaman patlamak üzere olduğumu bilirdi. Ve şu an, içimde fırtınalar koptuğunu gördüğünü biliyordum bakışlarından.
Albay dudaklarının kenarına sinsice bir gülümseme kondurdu.
“Gerçekleri duymaya hazır mısın, Üsteğmen?”
Dişlerimi sıktım. Her kelimesi canımı sıkıyordu ama belli etmemeye çalıştım.
“Ne zırvalıyorsun söyle anlat herseyi. Neden vatanına ihanet ettin. Şöyle Dinçer amcami nerden tanıyorsun”
Başıyla onaylar gibi bir hareket yaptı, ardından derin bir nefes aldı. Gözlerini benden ayırmadan konuşmaya başladı.
“Baban seni hep aradı.”
Sadece birkaç kelime ama içime işledi. Nefesim kesildi ama belli etmemeye çalıştım.
Albay devam etti. “Deva, kaybolduğundan beri baban her şeyi yaptı seni bulmak için, ama amcan, Dinçer, onu hep engelledi.”
İçimde bir şeyler yerinden oynadı. Dinçer… Amcam. Benim öz amcam neden yapmisti bunları bana.
“Annen yani seni kaçıran kadın, Bahar o sadece bir piyondu,” dedi albay, gözlerini üzerime dikerek. “Dinçer’le anlaştılar seni kaçırmak için. Ama aslında seni kaçıran Bahar değildi.”
Gözlerimi kıstım. Kendi sesimi duymadan konuştum. “O zaman kimdi?”
Albay sinsice gülümsedi. “Seni kaçıran Dinçer’di.”
Sanki dünya birkaç saniyeliğine durdu.
Kelime kelime içime işliyordu söyledikleri ama kabul etmek istemiyordum. Bütün hayatım boyunca yaşadığım herşey yalanmış.
Albay devam etti. “Bahar, babanı seviyordu. Ama baban anneni sevdi evlendi. Bahar intikam ateşi ile yanarken Dinçer bunu öğrendive Bahar' a seni kaçırıp verdi. Aslında önce sadece bir kaç ay kalacaktın Bahar' da sonrada yurt dışına gönderecekti seni. Ama işler hiç beklenmedik şekilde gelişti Bahar sana bağlandi ve çok sevdi. Dinceri tehdit etti. Dinçer örgütün en güvenilen isimlerindendi o zaman ve Bahar' in eline Dinçer ile bir sürü bilgi vardı. Dinçer yakalanmamak için senin orada kalmani kabul etti. Madem her şeyin sonuna geldik bunu da bil, Bahar'ı öldüren Dinçer'di. Bahar sana gelmek istemiş her şeyi anlatmak için latif onu merdivenlerden itmiş. Bahar hastanedeyken dinçer öldürmüş. Bunları nereden biliyorsun diye soracaksın şimdi sen, baban benim kardeşimi öldürdü hayattaki tek varlığım olan kardeşimi vatan haini diye bir operasyonda gözünü kırpmadan öldürmüştü, yıllar evvel. O yüzden tanistim dinçer 'e bunların hepsini bana Dinçer anlattı. Dinçer ile baban öz kardeş değil babanin kendi hayatını çaldığını ailesini çaldığını düşünüyor babana olan öfkesi bu yüzden. Babandan öyle güzel intikam aldım ki iki evladini da kaybetti. Aynı benim kardeşim mi kaybettiğim gibi. Güven şimdi bana çalışıyor o herşeyin üzerinde tuttuğu oğlu gurur duydugu evladı , o çok sevdiği vatanına ihanet ediyor
Baturalp yanımda kıpırdamadan duruyordu ama omzunun kasıldığını fark ettim. O da benim kadar şaşkındı. Belki de sinirliydi. Ama ben... Ben artık hiçbir şey hissetmiyordum.
Dünya sessizleşti, odanın içindeki her şey silindi. Sadece Albay’ın sözleri yankılanıyordu kulaklarımda.
"Seni kaçıran Dinçer’di."
"Bahar’ı öldüren Dinçer’di."
"Baban seni hep aradı."
O an içimde bir şeyler koptu. Derin, dipsiz bir boşluk açıldı.
Amcam… Dinçer… Hayatımı mahvetmişti. Babamı benden koparmış, beni öz ailemden ayırmıştı. Üstelik Bahar… Bahar bile bir piyondu. Beni sevmişti belki ama benim hayatımı mahvetmek için kullanılmıştı.
Nefes almayı unuttum. Boğazım kurudu, ellerim yumruk oldu.
Albay’ın alaycı sesi duyuldu. “İntikam için yanıp tutuştuğunu görebiliyorum, Üsteğmen.”
Başımı kaldırıp gözlerine baktım. O hâlâ sırıtıyordu, bu anın tadını çıkarıyordu. Ama benim için bu bir oyun değildi.
Tüm benliğimi saran öfkeyi hissettim. Ellerim istemsizce silahıma gitti. Baturalp hemen koluma dokundu. “Deva, sakin ol.”
Sakin olmak mı?
Gözlerimi kısarak fısıldadım. “Senin gibi hainlerin konuşmasına bile tahammülüm yok.”
Albay başını yana eğdi. “Öyle mi? Ama bence sana daha fazlasi lazim. Dinçer, senin için çok güzel planlar yaptı.”
Öfkem içimde patlayan bir bomba gibiydi. Ama artık tek bir düşüncem vardı.
İntikam.
Gözlerimi Baturalp’e çevirdim. Yıllardır omuz omuza savaştığım adam, sevdigim vardı ama bu savaşta yalnız olmalıydım.
Baturalp, bakışlarımdan niyetimi anlamıştı bile. Başını hafifçe iki yana salladı. “Bunu tek başına yapamazsın.”
Bir adım geri çekildim. Silahımı kemerime taktım, yüzümde soğuk bir ifadeyle ona baktım.
“Ben zaten bu hayatta her şeyi tek başıma yaptım, Baturalp.”
Ve sonra arkamı dönüp yürüdüm.
Artık hiçbir şey beni durduramazdı.
Albayın yanından ayrılalı üç gün olmuştu. Bazen tek bir kişi olmak daha fazla şey yapmak için yeterlidir hayatta. Çünkü ben eğer tim ile gelsen üç günde bunca bilgiyi asla bulmazdim tek başıma bir gölge gibi gizlenip Dinçer' in yerini bulmuştum.
Şehir ışıkları uzaktan parlıyordu ama ben karanlığın içindeydim. Bir binanın çatısında, elimde silahımla bekliyordum. Rüzgâr sert esiyordu ama içimde kopan fırtınanın yanında hiçbir şeydi.
Bilgiler, isimler, geçmişte kaçırdığım detaylar kafamda dönüp duruyordu. Her şey Dinçer'e çıkıyordu.
Beni kaçıran.
Beni babamdan ayıran.
Beni bir hiçliğe mahkûm eden.
Bahar’ı öldüren.
Ve şimdi… Vatanına ihanet eden.
Ben artık sadece geçmişimin değil, geleceğimin de intikamını alacaktım.
Elimdeki telefona son bir kez baktım. Baturalp defalarca kez aramıştı. Baturalp'in herşeyin farkında olduğunu biliyordum. Sessiz sedasız ortadan kaybolduğumda yapacaklarımında yakacaklarimida haddi hesabı olmadığını biliyordu. Ama bilmediği birşey vardı benim adım Deva ben izimi asla belli etmezdim. Gelip beni durdurmak isteyecekti ama artık kimse bana engel olamazdı.
Dinçer’in olduğu yeri bulmuştum.
Yıllardır örgütle bağlantısını temiz tutmuş, kendini perde arkasında saklamıştı. Ama her şeyin bir sonu vardı. Ve ben onun sonuydum.
Bina sessizdi.
Ama ben sessizlikten bile fazla şey duyabiliyordum. Koridorun sonunda bir adamın ayaklarını sürüyerek yürüdüğünü, içerde iki kişinin sigara yaktığını, Dinçer’in ofisinde bir telefon görüşmesi yaptığını…
Gözlerimi kapattım. Bir. Sol taraftaki adam tuvalete gitmek için döndü. İki. İçerideki sigara kokusu yayıldı. Üç. Beklediğim an geldi.
Susturucumu taktım.
İlk adamı sessizce indirdim.
İkinci adamı boynundan vurdum. Yere düşerken silahını çekmeye çalıştı ama çok geçti.
Binaya ilerlerken karşıma çıkan herkesi temizledim. Ayak seslerimi duyan üç adam hızla silahlarını çekti ama benim reflekslerim onlardan daha iyiydi.
Üç kurşun attım üç adama.
Şarjörümü değiştirirken son kapıya vardım. Odanın içinden Dinçer’in sesi geliyordu.
“Teyit ettiniz mi? Albay sorguda ne kadar konuştu?”
Derin bir nefes aldım.
Kapıyı tek hamlede kırdım.
İçeride beş adam vardı.
Şaşırdılar. Ama ben tereddüt etmedim.
İlkine iki kurşun sıktım, ikincisine doğrulmadan bıçağımı fırlattım. Diğer ikisi silahlarını kaldırırken hızlıca yana yuvarlandım, yere inmeden önce tetiği çektim.
Ve geriye sadece o kaldı.
Dinçer.
Ona doğru adım attım. Silahım elimde, gözlerim onun korkusunu izliyordu. Amcam …Meğer en büyük düşmanım olmuş.
Gözleri paniğe kapılmıştı. Kaçacak yeri olmadığını biliyordu.
“Deva… Dinle beni.”
Başimi öfke ile Dinçer' e döndüm.
"Sen benim hayatımı mahvettin lan. Sen bana acidin mi?" Sesim ölüm kadar soğuktu.
Elleri ile havada birşeyler anlatmaya calisti. " Bak herşeyin bir nedeni vardı. Eğer ben olmasaydım bahar seni ---"
" Bana herşeyi anlatmasın diye kıydığım Bahar mi?"
Silahımı ona doğrultum. Yalvarır gibi ellerini caresizce kaldırdı. " Ne olursun Deva yapma ben senin amcanim"
" Kes lan sesini senin gibi bir kansizla kan bağım yok benim"
Bir an bile düşünmeden elimdeki silahı atesledim. " Vatana ihanet eden bedelini öder kim olursa olsun "
Dinçer yere yigilmisti " içinde tek damla pişmanlık bile yoktu başıma ne gelirse gelsin pişman değildim. Arkama bile bakmadan yanından geçip gittim.
Ellerim hala sicakti ama içim buz kesmişti. Hayatım boyunca aradığım gercegi bulmuştum ama gerçeğin kendisi beni yok etmisti.
Gece, cehennemin habercisi gibiydi. Bense o cehennemi serbest bırakan kişiydim.
Ellerim silahımın soğuk metaline sıkıca kenetlenmişti. İçimde yanan öfke, damarlarımda ateş gibi dolaşıyordu. Bu gece merhamet yoktu.
Dinçer benim hayatımı çalmıştı.
Ve şimdi, ben de ondan her şeyini almıştım.
Ama bu bitmedi.
Bu sadece baslangicti.
Kapıya yöneldim. Arkama bile bakmadım. Zaten geçmişi ardımda bırakmaya gelmemiştim. Onu yakmaya gelmiştim.
Sokağa çıktığımda hava ayazdı ama ben üşümüyordum. İçimde yeterince ateş vardı.
Üç saat sonra…
Sessizce harabe binanın önünde durdum. Karanlık sokakta benden başka kimse yoktu. Buraya geldiğimi kimse bilmiyordu. Kimse bilmeyecek.
Adımlarımı sessiz tuttum. İçerideki beş adam masanın etrafında toplanmıştı. Ellerindeki belgeler, para dolu çantalar… İhanetin kanıtları.
Önce silahımı kaldırdım. Sonra hiçbir uyarı vermeden tetiği çektim.
Adam yere düştü. Diğerleri daha tepki veremeden hareket ettim.
İkinci kurşun.
Üçüncü.
Dördüncü.
Hepsi yere düştüğünde, odada sadece biri kaldı. Kaçmaya çalıştı ama yakaladım. Onu duvara çarptım, elimdeki susturucu takılı tabancayı çenesine dayadım.
“Bana Dinçer’in kalan adamlarını söyle.”
Gözleri panikle açıldı. Titriyordu. “Lütfen… Lütfen yapma!”
“Son bir şansın var.”
Hızla konuşmaya başladı. “Tamam! Tamam! depoda toplanıyorlar. Yarın gece orada olacaklar!”
Gözleri bana yalvarırken soğuk bir ifadeyle geri çekildim. Bir anlık hareketimle bayittim. Aman diyene hiç bir şey yapılmaz diye öğrettiler bize.
Silahımı belime koyup odadaki çantaları tek tek açtım. Belgeler, para, silahlar… Bunları bana karşı kullandılar. Şimdi ben onları kendi silahlarıyla yok edeceğim.
Yakındaki benzin bidonunu aldım, masaya döktüm. Belgeleri paraları aldım.
Çakmağı çıkardım.
Bir kıvılcım.
Ve sonra… Alevler yükseldi.
Ateş, odanın her yerini sararken ben kapıdan çıktım. Arkama bakmadım. Çünkü yakıp kül ettiğim şeyin artık benimle alakası yoktu. Depoyu ateşe verip karşısına geçip izledim.
Bu iş burada bitmemisti. Daha susturulacak çok ihanet, yakacak çok hain vardı.
Bölüm sonu.
Arkadaşlar rahatsız olduğum için geciktirdim kusura bakmayın. Lütfen bol bol yorum yapın. Yorumlariniz beni mutlu ediyor.
Keyifli okumalarrrr...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
35.47k Okunma |
3.52k Oy |
0 Takip |
53 Bölümlü Kitap |