⭐️Bölümümüzü yıldızlamayı ve yorum yapmayı unutmayınız⭐️
.
.
.
Yazarın anlatımıyla,
Üsteğmen Asena Güçlü ve Kıdemli Üsteğmen Çınar Görgülü, evlerine doğru yola çıkmışlardı. Üsteğmen Çınar Görgülü'nün bir yıl önce aldığı rütbe cezası son bulmuş, ve yeni rütbesini alabilmişti bir kaç gün önce. Ecel Timindeki en yüksek rütbeli subay olduğundan, Ecel timi komutanı olmuştu. Buna sevinmemişti. Çünkü kız kardeşi Armina Kırşan, aylardır kayıptı ve yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorlardı.
Az önceye kadar.
Armina'dan gelen video, herkesi derinden sarsarken bir o kadar da heyecanlandırmıştı. Armina'nın Albaya bahsettiği ve artık anlatmasını istediği geçmişi hakkında düşünmek istiyorlardı ama şu anda daha önemli bir şeyler olduğunu düşünüyorlardı.
Armina'nın video kaydında bıraktığı şifre.
Bu yüzden zaten Asenayla birlikte, eve doğru gidiyorlardı. Armina'nın video kaydında bahsettiği kitabı almaya. O kitap, Armina'nın her bir kelimesinin altında yatan gerçekleri öğrenmek için attıkları ilk adım olacaktı. Ne olursa olsun, o kitabı almalılardı.
"Komutanım, evi geçtiniz." Asena'nın sesiyle düşüncelerinden sıyrılan Çınar'ın bakışları kardeşine döndü.
"Tamam, evet. Evet, geri dönüyorum." dedi dalgınlıkla. Ve arabayı geri geri sürerek devasa evin önünde durdu. Arabayı park ettikten sonra ikiside arabadan inerek eve doğru yürümeye başladı.
Evin önüne geldiklerinde Asena cebinden evin anahtarını çıkartarak kapıyı açtı. İçerisi tertemizdi, tahminlerince Ahsen hanım buranın tertemiz kalması için elinden geleni yapıyordu. Ama, bu evin sessiz ve bomboş olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Asena ve Çınar ayakkabılarını çıkarma zahmetine girmedin evin içine doğru adımladılar. Aylar önce Ecel timinin kahkahaları, sohbetleriyle dolu olan bu evin sessizliği onlara hayli garip gelmişti. Çünkü daha önce burası, hiç bu kadar sessiz olmamıştı.
"Tamam, bulacağız onu. Tekrardan eskisi gibi olacağız." diye mırıldandı Asena kendi kendine. Video kaydında Armina, birazdan onu öldüreceklerini söylemişti ama buna o odadaki kimsenin inanmadığından adı kadar emindi Asena. Kız kardeşi yaşıyordu, ölmemişti.
"Odasına çıkalım." dedi bu kes Çınar Görgülü. Gözleri evin her bir köşesinde dolaşıyordu. Sanki, bir şeyler arıyordu. Belki tanıdık bir ses, belkide tanıdık bir sima...
Çınar'ın bu kısa emrine Asena başıyla onay verdikten sonra ikisi birlikte merdivenlere doğru yöneldiler. Yavaş yavaş basamaları tırmandılar. En sonunda yukarı kata geldiklerinde tam karşılarında Armina'nın odası vardı.
Asena kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtı. Bir kaç saniye yalnızca odanın içine baktı, sonrasında hiç bir şey demeden içeriye girdi. Çınar da onun arkasından içeriye adımladı. İkiside etrqfa çok bakmadan komidine yöneldi. Komidinin üzerinde bir kitap vardı, evet. Ama bu kitap, Armina'nın bahsettiği kitap değildi.
"Bu ne?" dedi Asena anlamayarak. Çınar ise kitabı hızla eline aldı ve kapağını açtı. İçersinden bir kaç sayfa yere düştü. Asena hızla eğilip o kağırları eline aldı.
"Bunlar da neyin nesi?" dedi yine Asena kendi kendine. Kağıtları incelemeye koyudluğu sırada Çınar postitli sayfalardan birini açtı ve altı çizili cümlelerden birini sesli bir şekilde okumaya başladı.
"NDX-9 çipinin ilk hedefi, beynin prefrontal korteks bölgesidir. Bu bölge karar alma, planlama, problem çözme ve kişilik ile doğrudan ilişkilidir. Çip, mikroskobik sinirsel elektrotları aracılığıyla buraya tutunur ve sinaptik boşluklardan gelen elektriksel sinyalleri yalnızca dinlemeye başlar. Bu aşamada çip, henüz hiçbir yönlendirme yapmaz."
"Hassiktir, bu ne be?" dedi Çınar kendi kendine. Kaşları çatılı bir şekilde kağıtları inceleyen Asena ona döndü.
"Şuna bak," dedi Çınar. Ve bir başka postitli sayfayı açtı. Asena da kitaba doğru eğildi. Çınar altı çizili bir paragrafı okuyamaya başladı.
"III. Aşama: Bilişsel Sömürgeleşme -Yeni Benlik İnşası- En tehlikeli aşama budur. Birey artık, kendi kararlarını sorgulamaz. Çünkü çipin önerdiği her fikir, onun için mantıklı görünmektedir. Zamanla, daha büyük kararlar da yönlendirilmeye başlanır: Kiminle görüşeceği, neye inanacağı, hangi kararı doğru bulacağı gibi."
"Siktir siktir siktir." dedi Asena. Çınar hızla kitabın kapağını kapatarak yazarın adına baktı.
"Adem Kızılkaya." dedi kendi kendine. Ne yaptığını kendisi de bilmiyordu. İstemsizce kitabın arkasını çevirdi. Ve hızla okumaya başladı.
"İnsan Benliğinin Yapay Müdahale ile Yeniden İnşası Üzerine Teorik Bir İnceleme." ikisinin de kitaptaki bakışları birbirlerine döndü.
"Bunu neden onların okumalarını istedi?" dedi Çınar kendi kendine. Sonra Korkmazların sözlerini hatırladı, son zamanlarda garip davrandıklarından bahsediyorlardı. Kendilerinde olmadıklarından, sanki.... Normal bir insan gibi davranmadıklarandan...
"Yoksa..." dedi Asena ve kitabı Çınar'ın elinden alarak postitlenmiş bir başka sayfayı açtı. Okumaya başladı.
"Teorik Nöropsikolojik Etkiler: Çip ve Kimlik Dağılması. 1. Zihinle Uyumlu Ama Farklı "İç Ses" Eğer çip, bireyin karar mekanizmasına müdahale edecek şekilde programlandıysa, kişide şu deneyim oluşabilir: 'Bir şey yaptım ama neden yaptığımı bilmiyorum." Bu durum, kişinin içsel ajans -öz kontrol hissi- ile dışsal yönlendirme arasındaki sınırların bulanıklaşmasına neden olur. Sonuç? Kişi kendi zihniyle yabancılaştığını hissedebilir. Bu da disosiyatif epizotlara (kısa süreli kimlik kopmaları) yol açabilir." Asena okudukça ikisininde kaşları çatılıyordu. Bu paragrafta özellikle altı çizilen bir yer vardı, Asena orayı tekrar okudu.
"Bu da disosiyatif epizotlara (kısa süreli kimlik kopmaları) yol açabilir." Asena kitabın kapağını kapattı. Kağıtları geri kitabın içine koydu. Çınar da telefonunu çıkarttı ve Generali aradı. Telefon saniyeler içinde açıldığında Çınar direkt söze girdi.
"Komutanım, askeriyeye geçsek iyi olur. Bu iş, sandığımızdan daha karmaşık."
⚔️
Harekat odasındaki masaya İmha timi ve komutanlar oturmuştu. Kitap, Asena'nın elindeydi. Ve herkesin bakışları da, onun üzerindeydi.
"Altı çizili cümlelerden birini oku, Üsteğmen." Generalin kendisinden emin sesini duyan Asena, kitaptan rastgele bir sayfa açtı. Ve altı çizili bir cümle aradı. En sonunda bir cümle gördüğünde, hızla okumaya başladı.
"Bu noktada benlik, çip tarafından yeniden yazılır. Birey hâlâ aynı vücutta, aynı geçmişle yaşamaktadır ama zihinsel alt yapısı çipe aittir.
Düşünceler hâlâ içeriden gelir. Ama o içerinin sahibi artık başkasıdır." herkes pür dikkat onu dinliyordu. Kıdemli Üsteğmen Görgülüyle birlikte evde okudukları paragrafları okudu sonra. Bakışları General'e döndüğünde General 'devam et' dercesine başını salladı. Bakışları tekrardan kitaba düştü. Bir sayfa açtı, ve okumaya başladı.
"NDX-9 çipinin yerleştirildiği ilk bölge, beynin singulat girusudur. Bu yapı, hem duygusal karar mekanizmalarıyla hem de ağrı, dikkat, sosyal davranış gibi üst düzey süreçlerle doğrudan bağlantılıdır. Çipin bu bölgeye yerleştirilme nedeni yalnızca sinirsel yoğunluk değil, aynı zamanda farkındalık ve dikkat sistemlerini yöneten merkezle doğrudan etkileşim kurma isteğidir." Son kelimeyi de okuduktan sonra bakışlarını kitaptan kaldırdı.
"Kitabın ismi ne?" dedi Albay Bozkurt.
"Bilinç Hattı: Beta Bilinç. Adem Kızılkaya diye birinin kaleminden." dedi Asena.
"Basım tarihi?" dedi bu kez Albay Kırşan. Asena hızla kitabın ilk sayfadını açtı. Ve gördüğü tarih, kaşlarının çatılmasına sebep oldu.
"İlk baskı, şubat 2009; son baskı ağustos 2011." dedi. Odadaki herkesin bakışları komutanların üzerindeydi. Herkesin kafasında aynı şeyler vardı, ama gerçek olması imkansız gibi geliyordu hepsine. General'in bakışları Albay Kırşan'ın üzerine düştü. Ona 'hadi' dercesine başını oynatınca Albay ayaklandı.
"Hepinizin, anlamış olduğunu varsayıyorum. İCO'nun teknolojisinin ne boyutta olduğunu bilmiyorduk, ama patlama öncesindeki operasyondan anlamış olacağınız üzre, üst düzey bir teknolojiye sahipler."
"Armina, demekki bu konu hakkında bir şeyler düşünüyordu, ve araştırıyordu. Ama emin olmadan bizlere söylemedi."
"Başucunda olduğunu ısrarla söylediği ve özellikle Ilgaz, Miraç ve Barın Korkmaz'ın okumasını istediğine göre; onların beyinlerine çip yerleştirilmiş olabileceğini düşünüyor olmalıydı. Asena."
"Emredin komutanım." dedi Asena duygudan yoksun bir sesle.
"Kitabı ve Armina'nın notlarını Levent'e teslim et. İncelensin. Egeli, yayıneviyle iletişime geç -gerekli izinler halledilecek- ve basımın neden durdurulduğunu öğren. Ceyda, Adem Kızılkaya'yı araştır. Diğerleri, Armina'nın videosunun henüz küçük ve kolay kısmı çözüldü, onun ağzından çıkan her bir kelimenin altın değerinde olsuğunj unutmayın. Sizse, geriye kalan şifreleri çözmekle uğraşın." Albay'ın sözleri bittiğinde İmha timi hep bir ağızdan konuştu.
"Emredersiniz komutanım!"
"Bozkurt, Kırşan. Odama gelin. İmha, size güveniyoruz." General Kemal Korkmaz son sözlerini söyledikten sonra Albay Kırşan ve Bozkurtla odadan ayrıldı.
Onlarca kelime, yüzlerce ihtimal, ve kocaman bir bilinmezliğin ortasında; şifreyi çözmekten ve Armina'nın söylediklerinden daha kıymetli hiç bir şey olmadığının hepsi farkındaydı.
Armina, bir şeylerin farkındaydı ve belki de bu kelimelerde onlar gizliydi. Bu kelimelerde, cümlelerde bilinmeyen gerçekler gizliydi.
Belki de bu şifrenin sonunda, Armina'ya ulaşabileceklerdi.
Belki de Armina, gökyüzü kadar uzaktaydı. Belki de bir nefes kadar yakın.
⚔️
MERHABALAR!
Ben bir şey demiyorum artık(eheehe)
Bölüm ve gidişat halkındaki yorumlarınızı bekliyorum, lütfen yorumlarda buluşalım🙏🏻
Ayrıca, bölümümüzü yıldızlamayı da unutmayın!
Sizleri çok çok seven yazarınız, Estrella.
Bir sonraki bölüme kadar, sağlıcakla kalın!
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
99.74k Okunma |
8.81k Oy |
0 Takip |
77 Bölümlü Kitap |