71. Bölüm

57. Bölüm: Birlikler, Kategoriler, Bölgeler

Estrella
birbakipcikiyorumm

⭐️Bölümümüzü yıldızlamayı ve yorum yapmayı unutmayınız⭐️

.
.
.

 

Bilinmeyen bir zaman
Yazarın anlatımıyla,

 

!UYARI! Şiddet, olumsuz ögeler, işkence sahneleri içerir. Rahatsız olacak olanların bir sonraki uyarıdan sonrasını okuması önemle rica olunur.

 

Önünde elleri kolları bağlı oturan 717'ye bakıyordu Khatar. Neredeyse on beş dakikadır bilincinin açılmasını bekliyordu fakat 717 asla uyanmıyordu. Khatar, sabırla beklemeye devam etti ancak bir süre sonra dayanamadı ve banyoya adımlamaya başladı. Sağ köşede içinde paspaslar olan bir kova gördüğünde kovadakileri yere boşalttı ve içine su doldurduktan sonra tekrardan oturma odasına döndü. Hiç beklemeden kovanın içindeki tüm suyu 717'nin kafasından aşağıya boşalttı.

 

Kovadaki tüm su bittiğinde kovayı yere bıraktı ve bir kaç saniye 717'nin suratına baktı. Hala uyanmadığını görünce yüzüme sert bir tokat atarak şansını denedi. Bir kaç saniye içinde 717'nin kıpırdanmaya başladığını görünce kendisine bir sandalye çekti ve 717'nin tam karşısına oturdu. 717, yavaş yavaş gözlerini aralamaya başladığında söze girdi.

 

"Günaydın, 717." diye keyifle konuştuktan sonra arkasına yaslandı. 717, hafif aralıklı olan gözlerinin ardından ona baktı. Bir kaç saniye neler olduğunu anlayama çalıştı. Sonrasında bakışları Khatar'ın bakışlarıyla kesişti.

 

"Sen..." siye fısıldadı 717.

 

"Ölüm Birliği hakkındaki bildiğin her şeyi öteceksin." dedi Khatar kendinden emin bir sesle.

 

"Kime?"

 

"Bana."

 

"Sen kimsin ki sana söyleyeyim?" dedi küçümseyici bir tavırla 717. Amacı, karşısındaki adamın kim olduğunu öğrenmekti.

 

"Ve, kendini zeki zanneden aptal konuşturdu zekasını." diye mırıldandı Khatar. Öne doğru eğildi yavaşça.

 

"Sana, Ölüm Birliği hakkında bildiğin her şeyi anlatmanı söyledim." dediğinde 717 hiç oralı olmadan güldü.

 

"Bende sen kimsin ki sana anlatayım dedim."

 

"Bak 717. Ben, çok sabırlı bir insanım. Sana saatlerimi ayırabilir, en sonunda konuşturabilirim. Ama şu an, inanılmaz yorgunum. Bu yüzden, ben sana saatlerce işkence etmişim ve sen öyle konuşuyormuşsun var sayacağız." derken oldukça rahattı.

 

"Ah, beni direkt öldürmen en iyi olur isimsiz çünkü konuşmayacağım." dediğinde Khatar ayaklandı ve yavaş adımlarla oturma odasından çıkarak mutfağa yöneldi. Mutfakta masanın üzerinde gördüğü alkolü eline aldı ve sonrasında yürümeye devam etti. Buzdolabının önüne gelince durdu ve buzdolabının kapağını açtı. Buzdolabındanda bir şişe alkol aldıktan sonra hızlı ama aceleci olmayan adımlarla tekrar oturma odasına girdi.

 

Sakin bir tavırla 717'ye yaklaştı ve cebinden bıçağını çıkarttı. 717'nin üzerindeki tişörtü tek bir hamleyle çıkarttıktan sonra bıçağının soğuk metalini 717'nin çıplak göğsünde gezdirdi. Sonrasında bıçak tam karın boşluğundayken durdu. Ve hiç düşünmeden bıçağı karnına sapladı. 717'den küçük bir inleme dışında hiç bir ses çıkmazken Khatar bıçağı içersinde oynattıktan sonra bıçağı sertçe çekti. 717 dişlerini sıkarak ses çıkarmamak için direniyordu.

 

"Ölüm Birliği," dedi Khatar. Uzun uzun 717'nin yüzüne baktı. Bir cevap alamayınca açık olan yaranın içersine bıçağını geri soktu. Yara derin değildi, organlarına zarar vermeyecek şekilde bıçak 717'nin içersindeydi. Ama bu 717'nin acı çektiği gerçeğini değiştirmiyordu.

 

Khatar, bıçağı yatay hala gelerek yırtılan derinin genişletmeye başladı.

 

"Sikt," devamını getiremeden karnına yediği yumruk 717'nin bir kaç saniyeliğine nefessiz kalmasına sebep oldu.Khatar bir yumruk saha geçirdikten sonra yarayı yavaş yavaş derinleştirmeye devam etti. Yara neredeyse 15 santimi bulduğunda Khatar bıçağı yavaşça çekti. Ve bakışlarını 717'nin yüzüne çıkarttı.

 

"Ölüm Birliği." dedi tekrardan.

 

"Boşuna," derin bir nefes aldı 717. "Boşuna uğraşma, öldür beni." dediğinde Khatar güldü. Alkol şişelerinden birini aldı ve yarasının üzerine boşalattı. 717 acıyla haykırdığında Khatar gülümsedi.

 

"Konuş." 717 dişlerini kıracak kadar fazla çenesini sıkmaktan başka bir şey yapmıyordu. Ve bu Khatar'ın sinirlerini çok bozuyordu. Ne vardı yani bir kezde birini uğraşmadan konuşturabilseydi?

 

"Ölmene izin vermem, yaranı diker, serum takar seni yaşatırım. Günlerce, haftalarca işkence ederim. Benim vaktimde, zamanımda bol 717. Sen konuşmadan ben seni bırakmam." dediğinde 717 başını iki yana salladı.

 

"Konuş." dedi Khatar bir kez daha sakin bir tavırla. Lakin 717 hiç oralı olmadı. Bunun üzerine Khatar tekrardan konuştu.

 

"Sana yorgun olduğumu söylemiştim ya," dedikten sonra elini yarasının üzerine götürdü.

 

"Şu an keyfim yerine geldi." dedikten sonra 717'nin karnına sert bir yumruk aldı. Yaradan azar azar süzülen kan birden oluk oluk akmaya başladığında güldü Khatar.
Odanın içinde, 717'nin acılı haykırışları yankılanıyordu.

 

717'nin gözleri kaymaya başladığında Khatar hızla çantasına yöneldi ve içersinden dikiş ipi ve gerekli diğer malzemeleri çıkarttı. Yaklaşık 25 saniyede bir serum hazırladıktan sonra bakışları inleyen 717'ye döndü. Gözleri kayıyordu. Khatar derin bir iç çekti. Bu adam fazlasıyla sinirlerini bozuyordu.

 

Hızla yanına ilerleyerek serumu asabileceği bir yer aradı. Duvardaki tabloyla bakışları kesiştiğinde tabloyu tek eliyle çıkarıp yere atarak tablonun asılı olduğu çiviye serumu taktı.

 

Yaradan akan kan azalmıştı, fakat 717'nin ten rengi gitgide sararıyordu. Khatar özensizce yarayı temizledi ve gerekli müdahaleyi yaptıktan sonra dikmeye başladı.

 

Yarayla işi bittiğinde 717'nin sol koluna damar yolu açtı ve serumu bağladı. Ölüp ölmediğini anlamak için nabzını kontrol etti. Ölmemişti.

 

"Güzellik uykunu uyu, 717. Seninle işim sandığımdan daha uzun sürecek."

 

⚔️

 

717 yavaş yavaş kendine gelmeye başladığında Khatar'ın 4 saati kalmıştı. Bu gidişle uyuyamayacaktı ve bu çok sinirlerini bozuyordu.

 

717 hareketlenmeye başladığında Khatar, ona doğru ilerledi. Yüzüne sert bir yumruk attığında 717, bağlı olduğu sandalyeyle birlikte yere devrildi. Khatar istifi bozmadan onu kaldırdı. Ve bir kez daha yumruk attı. Yine yere devrildiğinde Khatar sinirle iç çekti. Bu işkence hiç eğlenceli değildi.

 

Tam o sırada 717'nin hareketlenmeye başladığını gördü. "Kadir, günaydın." dedikten sonra ona doğru eğildi.

 

"Konuşmamakta ısrarcı mısın?" bilinci daha yeni açılmış olan 717 bir kaç saniye boş boş Khatar'ın yüzüne bakarak neler olup bittiğini algılamaya çalıştı. Khatar onun anlamsını bekleyemeyecek kadar sabırsızdı. Bu yüzden kendi kendine "Peki..." diye mırıldandı Khatar. Sonrasında ise 717'nin bilinci kapalıyken keşfettiği gizli odaya doğru ilerlemeye başladı. Kitaplıkta ki 'Ölüm ve İşkence' adlı kitabı kendine doğru çektiğinde kitaplık bir kapı gibi açıldı.

 

"Burayı bulmam çok iyi oldu." dedikten sonra 717'nin yanına ilerledi. Sandalyeyi tek bir eliyle tutarak sürüklemeye başladı.

 

Burası bir işkence odasıydı. Karanlıktı, küçük sarı bir ampul aydınlatıyordu odayı. Tavanda aşağı sarkan zinciler vardı. Çeşit çeşit bıçak, silah, ve Khatar'ın tahminine göre zehirler vardı. İncelemeye fırsatının olmadığı daha bir çok işkence aleti görmüştü.

 

Khatar onu sürüklediği sırada 717 hiç ses çıkarmıyor, Khatar'ın yapacaklarını bekliyordu. Odanın tam ortasına geldiklerinde Khatar 717'yi bıraktı ve raflara doğru ilerledi.

 

"Burada, kimlere işkence yapıyordun?" diye mırıldandı Khatar rafları incelerken.

 

"Hak edenlere," dedi 717 kendinden emin bir tavırla. Bu sözlerimin üstüne Khatar ona döndü.

 

"Peki sence sen hak ediyor musun?"

 

"Kime göre, neye göre?" diye yanıtladı 717 onu. İkiside profesyonelliğini koruyordu. Khatar 717'ye arkasını dönüp raflardaki şişeleri incelemeye devam etti.

 

Khatar, üzerinde 'Infernum Limbi' yazan şişenin önünde durdu. Bir kaç saniye şileye baktı, baktı, baktı... Sonrasında "Araftaki Cehennem..." diye mırıldandı. 717, duyduğu kelimelerle adeta put kesildi. Khatarsa onun bu halinden hoşnut olduğunu belli eden bir ifadeyle ona bakıyordu.

 

"Araftaki Cehennem. Öldürmüyor, ama kurbana cehennem azabı çektiriyor öyle değil mi?" dedi kendi kendine. Şişeyi yavaşça eline aldı. Ve raflarda enjektör aramaya başladı. Oldukça normal bir iş yapıyormuş gibiydi, ama bu zaten onun normaliydi.

 

Onun yarattığı cehennemde, onu yakacaktı. Ve bunu yaparken hiç acımayacaktı.

 

"Sağda." dedi 717. Khatar'ın bakışları en sağdaki rafa çevrildi. Orada bir sürü enjektör vardı. Yavaş adımlarla o tarafa ilerledi. Enjektörlerden birini eline alıp Infernum Limbi'nin kavanozuna batırdı. Enjektörün alabileceği maksimum seviye kadar sıvıdan aldıktan sonra 717'ye doğru yürümeye başladı.

 

"Daha yeni başlıyoruz." dedi ve bir saniye bile düşünmeden enjektörü tam kalbinin üzerine sapladı. Sıvıyı acele etmeden, yavaş yavaş 717'nin vücuduna enjekte etmeye başladı.

 

"Siktir!" diye bağırdı 717. Damalarında lav dolaşıyormuş gibiydi. İçi yanıyordu. Debeleniyor, kendince kurtulmaya çalışıyordu fakat faydasızdı. Bu zehrin etkilerini en iyi o biliyordu ve bu zehirden kurtulmak imkansızdı.

 

Khatar'sa dümdüz bir ifadeyle onu izliyordu. Önce çırpınmayı bıraktı, bırakmak zorunda kaldı. Çünkü bu zehrin etkilerinden biride kısmi felçti.

 

Khatar, zehrin etkilerini anlamak için onu incelemeye devam ediyordu.

 

717'nin tüm vücudu delirtecek dercede kaşınıyordu. Damarlarında ateş dolaşıyormuş gibi hissediyordu. Tüm vücudu, ateşte yanıyormuşçasına cayır cayır yanıyordu. Bağırıyordu 717. Sesi, tüm evi dolduracak kadar yüksekti. Öyle çok acı çekiyordu ki şimdiden ölmek istiyordu.

 

Khatar durmadı. 717 baygınken hazırladığı su ve ıslak bezi alarak ona yöneldi. Sırılsıklam olan bezi ağzına ve burnuna bastırarak nefes almasını zorlaştırdı. 20 saniyede on saniye nefes almasına izin veriyor, sonrasınsa bezi tekrar yüzüne yaslıyordu.

 

Zehrin etkisi her geçen dakika artarken, Khatar işkencesine devam ediyordu. Ve bu sırada, ıslık çalıyordu.

 

"Yapma!" diye bağırdı 717 Khatar ağzından bezi çektiği sırada. Fakat Khatar oralı olmadan sırılsıklam bezi ağzına ve burnuna yaslayarak saymaya başladı.

 

717, dakikalarca cehennemi yaşadı.

 

Khatar, son kez bezi 717'nin yüzüne yasladığında 717'nin bağırışları yine boğuklaştı.

 

"Sana konuşmanı söylemiştim," dedi Khatar. Sonrasında bezi yüzünden çekti. Ve sağ cebinden hiç düşünemeden bıçağını çıkartarak saniyeler içersinde 717'nin sağ gözüne sapladı.

 

717'n acı dolu feryadı yankılandı odada. Lakin Khatar, bunu umursamadı. Bıçağı gözünden çıkarttıktan sonra yere koyduğu kuru bezi alarak gözüne sertçe bastırdı.

 

"Acına son verebilirim, bana her çeyi anlatırsan. Yoksa buna saatlerce, hatta günlerce devam ederim ve emin ol yapacaklarım bu kadarla sınırlı kalmaz." dediğinde 717 bir kez daha acıyla haykırdı. Konuşamıyordu, o kadar çok acı çekiyordu ki konuşmak onun için imkansızlaşmıştı. Khatar onun konuşamadığının farkındaydı, fakat bunu umursamadı. Bıçağını yeniden eline alıp 717'nin kasıklarına sağladığında 717 acıyla haykırdı. Khatar, bu kez yaranın üzerine baskı bile yapmadı.

 

"Acına son vermemi ister misin?" dedi. 717'nin yüzüne bakıyor, vereceği cevabı bekliyordu. 717'den ses çıkmayınca konuşmaya devam etti. "Sana çok güçlü bir ağrı kesici verebilirim, bu zehrin etkisini azaltacaktır. Ve bana her şeyi anlattıktan sonra eğer ki tatmin olacağım bilgiler verirsen sana panzehiri verir ve yaşamana izin veriririm." 717 derin derin nefesler alıyordu. Konuşmak için kendini toparlamaya çalıştı lakin bu oldukça zordu. Acıdan bulanıklaşan zihni, konuşmayı unutmuştu.

 

"Anlatmayacak mısın?" dedi. Üzerine gitmeye, onu zorlamaya devam ediyordu. 717 başını şiddetle hayır anlamında sağa sola salladı.

 

"Anlatacaksın? Son kararın mı? Eğer istediğim bilgileri vermezsen işkenceye çok daha sert bir şekilde devam etmek zorunda kalırım Kadir. Ve inanki ben bunu çok istiyorum." dediğinde 717 başını tamam anlamında salladı. Tüm yüzü sırılsıklamdı. Gözyaşları ve Bezin ıslaklığı birbirine karışmıştı. Khatar 717'nin sağ gözündeki bezi çektiğinde kanın yavaşlamış olduğunu gördü. Hemen yerdeki başka bir bezi alarak gözünün üstüne bastırdı ve kanlı bezi kafasının etrafından dolayıp bağlayarak gözünün üzerindeki bezi sağlamlaştırdı. Bakışları 717'nin kasıklarına indiğinde fazla kanamadığını gördü. Fakat yinede getirdiği bezlerden bir diğerini eline alarak 717'nin altındaki eşofmanın içine sokarak yanının üzerine sertçe bastırdı.

 

Bu sırada 717 kısık sesle inliyordu. Khatar bir kaö dakşka baskıya devam ettikten sonra buradaki yarayı daha az derin açtığından olsa gerek kan akışının yavaşladığını gördü. Sonea Khatar içeriye geçerek çantasından serum için malzemeler çıkarttı ve 717'nin ölmemesi için gerekli olan ilaçlardan bir serum yaptı. İçine çok güçlü bir ağrı kesicidende yeterli miktarda ekledikten sonra Kan pıhtılaştırıcı eklemeyi unuttuğunu fark etti. Çantasının içinde kan pıhrılaştırıcı aradı ve bulunca onuda seruma ekledi. Serumun hazır olduğundan emin olduğunda serumu alarak 717'nin yanına doğru ilerledi.

 

717 görüş açısına girdiğinde kafası arkaya düşmüş bir şekilde öylece durduğunu gördü. Anladığı üzere zehrin etsi hala sürüyordu. Ara ara vücudu titriyor, sonrasında tekrardan kendine geliyordu. Fakat yaşadığı acı bir gram azalmamış, aksine artmıştı.

 

Khatar, hazırladığı serumu 717'nin kolundaki damar yoluna takarak etki etmesine beklemeye koyuldu. Tahminince 15 dakikada etki edeceğini düşünüyordu. 717 acıdan, Khatarsa beklediğinden dolayı ikiside konuşmuyordu. Khatar, boş bakışkarla 717'yi izlediği sırada sol cebindeki telefonu çalmaya başladı.

 

Bakışları önce ellerine indi, kanlıydı. Fakat kanlar kurumuştu. Bu yüzden bunu umursamadan elini cebine attı ve telefonunu çıkarttı.

 

!UYARI! Evet efendim, burdan başlayabilirsiniz.

 

Arayan kız kardeşiydi. 717'ye son kez bir bakış atarak odandan çıktı. Ve telefonu açtı.

 

"Abi!" dedi çoşkuyla kız kardeşi.

 

"Söyle bir tanem."

 

"Şey, nasıl olduğunu merak ettim de..." gülümsedi Khatar.

 

"İyiyim merak etme sen, asıl sen nasılsın?"

 

"İyiyim, iyiyiz." dediği sırada Khatar evden çıkmış, kapının önünde durmuştu. Sırtını evin duvarına yasladı.

 

"Abi, sen ne zaman..."

 

"Görevdeyim, abicim ve ben aramadığım sürece bir daha beni aramayın olur mu?" dedi.

 

"Ama sen çok uzun süre aramıyorsun!" siye sitem etti kız kardeşi. Şaka yaptığını ikiside biliyordu. Fakat 717'nin onun şakadanda olsa tribini çekecek bir zamanı yoktu. Çünkü kız kardeşi, ona saatlerce trip atıp gönlünü alması için sitem ederek onu delirtiyordu. Ve bu çok uzun sürüyordu. Bazen günlerce sürdüğü bile oluyordu! Bu yüzden konuşmayı uzatmadan kapatmak istedi.

 

"Herkese selam söyle."

 

"Abi, bana demiştin ya-"

 

"Tamam ben seni sonra arayacağım abim." dedi ve telefonu kardeşinin yüzüne kapattı Khatar.

 

O an söz vermemesi gerektiğiyle bir kez daha yüzleşti Khatar.

 

O en çok verdiği sözleri tutmak istiyordu ama artık sözlerini tutamıyordu.

 

⚔️

 


"Bekliyorum." dedi Khatar. 717'nin tam karşısına bir kamera kurmuştu. Yüzünde maske vardı. Tüm yüzünü kaplayan, yalnızca gözlerini açıkta bırakan simsiyah bir maske.

 

"Ölüm Birliğinin kuruluş amacı." dedi cevap alamayınca. 717 ise yine cevap vermedi. Boş bakışlarla karşısındaki kamerayı izliyordu.

 

"717 sana ağrı kesici vermeyi kesmemi, zehrin dozunu arttırmamı ve kalan gözünü de senden almamı ister misin? Sadece gözünle kalmam. Tüm uzuvlarını sıra sıra hiç usanmadan, sıkılmadan senden alırım. Ve bunu seni öldürmeden, sen acıdan bayılacak duruma gelene kadar yaparım." dedi. Ses tonu, dediklerinden daha korkutucuydu.

 

"Anlatacağım, dedim." dedi 717.

 

"Başla."

 

"Ölüm Birliği, İCO'nun önde gelenlerini korumak için kurulmuş bir birlik." diyerek söze girdi 717.

 

"Sizin gibi başka birlikler var mı?"

 

"Bilmiyorum." dediğinde Khatar güldü.

 

"Sizin gibi. Başka. Birlikler. Var. Mı." dedi bu kez tane tane. 717 uzun uzun Khatar'ın yüzüne baktı. Sonra ise ağzından yine aynı kelime döküldü.

 

"Bilmiyorum." dediğinde Khatar cebinden bıçağını çıkarttı. 717'ye yaklaştığı sırada 717 telaşla konuştu.

 

"İCO, başlı başına birliklerden oluşuyor. Birlikler, kategoriler ve bölgelerden. Her Birliğin, her Kategorinin ve her Bölgenin bir sorumlusu var." Khatar aldığı cevapla gülümsedi. Sahi, bu gün ne çok gülümsemişti? Bunu düşünmeyi sonraya bırakarak konuştu.

 

"Devam et." dedi.

 

"Ben diğer birlikleri, kategorileri bilmem, kaç tane birlik var, kaç tane bölük var? Hiç bir fikrim yok."

 

"Ama biz Azrail kategorisindeyiz. Bu kategoride İCO'nun en güçlü birlikleri olur." dediğinde başıyla onayladı onu Khatar. Daha önce bilmedikleri, hiç bir fikir sahibi olmadıkları oluşumu öğreniyorlardı.

 

"Ölüm Birliğinin sorumlusu kim?"

 

"Her sene, yeni bir ölüm birliği kuruluyor. Bu, bu diğer birlikler içinde böyle mi bilmiyorum ama," nefes almakta zorlanınca öksürmeye başladı 717. Bir kaç saniye öksürdükten sonra kendine gelince bakışları Khatar'ın bakışlarıyla kesişti. Khatar'ın ona 'devam et.' dercesine baktığını görünce boğazını temizledi ve devam etti.

 

"Bizim için bu böyle. Her Ölüm Birliğinin bir sorumlusu olur. Bizim ki..." duraksadı 717. Devam edip etmemekte kararsız kaldı.

 

"Devam et, Kadir." dedi Khatar.

 

"753. Ona 753 derler. Kimdir, kimlerdendir bilmiyorum." dediğinde Khatar onu başıyla onayladı.

 

"Bildiğin her şeyi anlat, benden onay bekleme." dedi bezmiş bir sesle. İşi gücü yoktu da, birde onun söylediği her şeyden sonra başıyla onu mu onaylayacaktı?

 

"Azrail kategorisinin sorumlusu... Valeria." derin bir nefes aldı. Kendini bir kaç saniyeliğine toparlamaya çalıştı.

 

"İspanyol bir kadın. Sadece bu kadarını biliyorum. Başka bildiğim bir şey yok, ben emir adamıyım." dediğinde güldü Khatar. 717'ye doğru yürümeye başladı.

 

"Bunların hepsini zaten biliyordum, 717. Verdiğin bilgiler inanki beni hiç tatmin etmedi. Bu yüzden," dedikten sonra 717'nin kulağına eğildi.

 

"Kaldığımız yerden devam edebiliriz." dedikten sonra eli 717'nin kolundaki seruma gitti.

 

"Dur! Dur! Tamam tamam bir şey daha biliyorum. Bunu bilmediğine eminim." dediğinde Khatar'ın bakışları istemsizce karşıdaki kameraya düştü.

 

"Dinliyorum." dedi ve elini serumdan çekerek dikleşti.

 

"Her bölgenin bir sorumlusu var. 7. Bölge -yani Türkiye'nin sorumlusu- Teka, o öldü." Khatar bu sözlerinin üzerine göz devirmek istedi. Evet, gerçekten bunu yapmak istedi! Dünya basınına düşmil bir bilgiyi bilmediğini mi düşünüyordu bu aptal adam?

 

"Onu, benim askerim öldürdü." dediğinde 717'nin bakışları hızla Khatar'ın yüzüne çıktı.

 

"Sen Türk Askeri misin?"

 

"MİT." dedi kısaca. 717 uzun uzun Khatar'ın yüzüne baktı. Sonraaında ise devam etti.

 

"Onun yerine geçecek bölge sorumlusu seçildi. Miroslaw. Kim, bilmiyorum. Adını bile 753 telefonda konuşurken duydum. Daha önce hiö duymamıştım. Gerçi, biz sadece bizden bir süt rütbeyi biliriz." dediğinde Khatar bu bilgileri aklına kazıdı.

 

"Ama hala beni tatmin etmedin..." diyerek 717'ye yaklaştı. Eli beline gitti. Fakat 717 bunu göremeyecek kadar telaşlıydı.

 

"Tanrı şahidim olsun ki başka bir şey bilmiyorum. Gerçekten, bilmiyorum. Bildiğim her şeyi anlattım ben başk," sözü yarıda kesildi çünkü Khatar'ın silahından çıkan mermi anlının tam ortasından girerek beynini parçaladı. Önce bakışları donuklaştı. Sonra başı geriye düştü. Kafasının sertçe sandalyenin arkasına çarpmasıyla birlikte sandalye yere yapıştı.

 

Khatar yavaş adımlarla kameraya yaklaştı ve kaydı kapattı.

 

İşte şimdi, dinlenme zamanıydı.

 

⚔️

 

Merhabalar!

 

Allahım bu bölüm neydi...

 

Yavaş yavaş, İCO'yu öğreniyoruz. Sadece biz değil, onlarda yeni öğreniyorlar her şeyi.

 

Şimdii,

Bölüm ve kitap hakkındaki düşünceleriniz👉🏻

 

Bir sonraki bölüme kadar sağlıcakla kalın, kocaman öpüldünüz!

Bölüm : 20.03.2025 21:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Estrella / SANGRE ROJA / 57. Bölüm: Birlikler, Kategoriler, Bölgeler
Estrella
SANGRE ROJA

99.74k Okunma

8.81k Oy

0 Takip
77
Bölümlü Kitap
GİRİŞ1. Bölüm: Sangre Roja2. Bölüm: Operasyon3.Bölüm: Hastane4.Bölüm: Geçmişin Acılı İzleri5. Bölüm: Verilen İlk Şans6. Bölüm: Begah Karan7. Bölüm: Evin Prensesi8. Bölüm: Kardeş9. Bölüm: Doğum Günü10. Bölüm: İkizim11. Bölüm: Havaalanı📢DUYURU📢12. Bölüm: Bağ13. Bölüm: Mavili14. Bölüm: Yoldan Geçen Biri15. Bölüm: AlyaKarakter Tanıtımı-116. Bölüm: İçtima17. Bölüm: Yalancı18. Bölüm: İnternational Capture Organization19. Bölüm: Anne20. Bölüm: Bilinmeyen Zamanlar21. Bölüm: Sus22. Bölüm: Aile YemeğiD.T.’den Sevgilerle23. Bölüm: Bomba24. Bölüm: Baba25. Bölüm: Arslanlar26. Bölüm: Üsteğmen Kırşan27. Bölüm: Kod Adı, Kızıl GölgeKİTAP KAPAĞI28. Bölüm: İmha Timi29. Bölüm: Baskın30. Bölümden Alıntı30. Bölüm: Operasyon Adı, Yok Et31. Bölüm: Esir32. Bölüm: Ölümün İntikamı33. Bölüm: Patlama34. Bölüm: Acının Gözyaşı35. Bölüm: Nabız36. Bölüm: Yüzbaşı37. Bölüm: Küçük Kız38. Bölüm: Karanlar39. Bölüm: Mavilim40. Bölüm: Küçüklüğümün Sözleri41. Bölüm: İs Kokusu📢42. Bölüm: Miraç43. Bölümden Alıntı43. Bölüm: Khatar44. Bölüm/Part144. Bölüm/Part245. Bölüm: Sarı Elbise46. Bölüm: Mesaj47. Bölümden Alıntı47. Bölüm: Acı48. Bölüm: Yemek49. Bölüm: Kurabiye50. Bölüm: Şüphe51. Bölüm: İsteme52. Bölüm: Geri Dönüş53. Bölüm: Pusu54. Bölüm: İntikam (1. Kitap Finali)MUTLAKA OKUYUN55. Bölüm: Al Bayrak56. Bölüm: Ölüm Birliği57. Bölüm: Birlikler, Kategoriler, Bölgeler58. Bölüm: Kırk Dokuz Gün59. Bölüm: Kurtuluş60. Bölüm: Kırşan61. Bölüm: Ragnar62. Bölüm: Video63. Bölüm: Bilinç Hattı64. Bölüm: Ejder Timi65. Bölüm: 14. Yaş ve 52 Gün66. Bölüm: Plaka
Hikayeyi Paylaş
Loading...