55. Bölüm

46. Bölüm: Mesaj

Estrella
birbakipcikiyorumm

⭐️Bölümümüzü yıldızlamayı ve yorum yapmayı unutmayınız⭐️

.
.
.

 

Bilinmeyen bir zamanda
Yazarın anlatımıyla,

 

"Videoyu gönderdin mi?" diye sordu kadın abisine.

 

"Evet abim. Gönderdim." dedi. Başıyla onayladı kadın.

 

"Taşkıran'ın bize yardımı büyük. Bu video işimize yaradı." dedi kadın bu kez. Bir diğer abisi yanıtladı.

 

"Evet, Taşkıran işimizi görüyor. Onu avcumuzun içine alarak en iyisini yaptık." Hepsi evet anlamında başlarını salladı.

 

"Begah abi, iyi misin?" diye sordu kadın. Başıyla onayladı Begah.

 

"Biraz hırpaladılar orda tabii. İt oğlu itler. Ama iyiyim." dedi Begah.

 

"Hepsinin ayağımıza kapanıp af dileyeceği zamanlarda gelecek elbet." dedi kadın.

 

"Haklısın abim, o günlerde gelecek. Boşuna çabalamadık bugüne kadar! Soylarını kurutacağız!" dedi Semih.

 


1 hafta sonra
Armina'nın anlatımıyla,

 

O günün üzerinden bir hafta geçmişti. Bu bir haftada Babaannemler, amcamlar, halamlar evleri onarıldığı ve incelemeler bittiği için kendi evlerine geçmişlerdi. Annemleri ben göndermemiştim. Onlardan uzak kalmak istemiyordum.

 

Kağanla iki kez buluşmuştuk. İlkinde bir kafeye gitmiştik. Uzunca bir süre orada oturmuştuk. Sohbet etmiştik. O an yaşadığım her şeyden uzaklaşmış, ettiği en ufak iltifatta heyecanlanmıştım. Fakat tabii ki ona belli etmemiştim.

 

İkinici buluşmamız ise iki gün önceydi. Akşam yemeğine gitmiştik. Çok güzel geçmişti. Onun yanında saatlerin nasıl geçtiğini anlayamıyordum.

 

Ecelden hiç bir haber gelmemişti. En azından bana.

 

Bu akşam ise, Kağanlar bize geleceklerdi. Annem Sevilay Teyzeleri çağırmıştı. Yoğun ısrarlar sonucunda gelmeyi kabul etmişlerdi.

 

Bu akşam, geliyorlardı.

 

Heyecanlıydım. Gelmelerine az kalmıştı. Üzerimi son kez kontrol ettikten sonra merdivenlerden aşağı inmeye başladım.

 

"Anne!" diye seslendim. Fakat yanıt alamadım. Mutfağa doğru ilerlemeye başladığımda Asya'yla konuştuklarını duydum. Merdivenin yanına saklandım ve onları dinlemeye başladım.

 

"Anne,"

 

"Asya, siz ne yaptınız farkında mısın? Ablan o senin. Tamam, Lidya bize hiç iyi şeyler yapmadı. Hem de hiç. Bende yaşayamadım. Nefes alamadım. Ama ablanı gördüğüm an ona duvarlar örmedim! O benim kızım! Sizinde ablanız! Siz ona neler söylemişsiniz?"

 

"Anne,"

 

"Kes sesini Asya!"

 

"Anne ben çok pişmanım."

 

"Bunu bana değil, ablana anlat."

 

"Anne, affetmez. Affetmeyecek. Ben olsam affetmezdim. Ne yapacağım?"

 

"Bu kez kendi yolunu kendin bul Asya. Sözlerinin, yaptıklarının sorumluluğu senin. Kendini ablana affettirmek mi istiyorsun? Çabalayacaksın." dedi. Daha fazla dayanamadım ve mutfağa doğru adımlamaya başladım. Telefonumu kulağıma götürdüm ve biriyle konuşuyormuşum gibi davranmaya başladım.

 

"Siz nasıl uygun görürseniz komutanım." dedim ve mutfak kapısından içeri girdim.

 

"Emredersiniz." dedim ve telefonu kulağımdan çektim. Asya'nın ve annemin meraklı bakışları üstümdeydi.

 

"Ne olmuş kızım?" dedi annem.

 

"Bir şey yok anne, Eceli sordum ama-"

 

"Allahım izniyle sağsalim dönecekler güzelim benim. Merak etme sen." dedi. Başımla onu onayladım.

 

"Ben geliyorum yardıma. Bir dakika bekleyin." dedim.

 

"Ne yardımı kızım? Hallediyoruz biz Asyayla. Zaten yaralısın. O kadar iyi numara yapıyorsun ki benim bile aklımdan çıkıyor. Misafir gelecek akşam, yorulacaksın zaten. Geç uzan gözüzü seveyim." dedi.

 

"Nasıl yetişeceksiniz her şeye?" dedim.

 

"Yaparız biz, hadi uzan sen." dedi. Peki anlamında başımı salladım. Mutfaktan çıktım ve salona ilerledim. Salon koltuğuna oturdum ve Ahmet Albayımı aramaya başladım.

 

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekr-" telefonu sıkıntılı bir nefes vererek kapattım. Beş aylık uzun görevimden önce konuşmuştuk en son. Görevden döndüğümden beri neredeyse her gün arıyordum. Fakat bir kere bile ulaşamamıştım.

 

Endişelenmeye başlıyordum. "Ahmet komutan o, ona bir şey olmaz." düşüncesiyle kendimi yatıştırıyordum fakat hu süreç ne zamana kadar sürecekti hiç bir fikrim yoktu.

 

Arif komutanıma bir kaç kez sormuştum, "İyi merak etme." diyerek beni geçiştirmişti.

 

İyi olduğuna inanmak istiyordum. Bir şey olsa zaten haberim olurdu.

 

Bu kez Sakine annemi aradım. Her gün ziyaretine gidiyordum. O da kalp krizi geçirmişti bu itler yüzünden. Benim vurulmam, bir kaç gün uyanmamam derken dinlenemeden ayaklanmıştı. Fakat şu an iyiydi çok şükür.

 

Telefon bir kaç çalıştan sonra açıldı.

 

"Alo, kızım?" diyen sesini duyunca konuştum.

 

"Sakine sultan, ne yaptın? İyi misin?" dedim.

 

"İyiyim kızım iyiyim. Sen nasılsın?"

 

"Bende iyiyim Sultanım. Bugün misafir gelecek, gelemeyeceğim. Haberin olsun."

 

"Tamam tamam kuzum dert etme sen beni. İyiyim ben çok şükür." dedi.

 

"Çok şükür." dedim.

 

"Yaraların nasıl bir tanem?"

 

"İyi sultanım iyi. Bir şeyim kalmadı." dedim.

 

"Tamam kızım, kapatıyorum ben. Latife teyzen geldi herhalde. Allaha emanet ol."

 

"Sende sultanım." dedim ve telefonu kapattım. Bu kez Sena'yı aramaya başladım. Bir çalıştan sonra açıldı.

 

"Merhaba, Armina Hanım." dedi.

 

"Merhaba, Sena. Nasılsın?"

 

"İyiyim efendim, sizi sormalı. Yaralarınız nasıl?" dedi.

 

"İyiyim Sena, teşekkürler. Şirket ne durumda?"

 

"Bugün seçilen çizimler için yapım aşaması başlatıldı Armina hanım. Ayrıca bu sene yılbaşı koleksiyonu çıkarıp çıkarmayacağımızı size sormamı istedi Zuhal Hanım."dedi.

 

"Bence çıkarmalıyız. Çizim ekibine söyle, çizimlere başlasınlar. Yeşil, sarı ve kırmızı ağırlıklı tasarımlar istiyorum. Sonra ayrıntılı konuşuruz."

 

"Tabii, Armina Hanım. Siz nasıl uygun görürseniz." dedi.

 

"Başka bir şey yoksa kapatıyorum Sena." dedim.

 

"Hayır efendim, yok."

 

"İyi akşamlar." dedim.

 

"İyi akşamlar Armina Hanım." demesiyle telefonu kapattım. Son olarak fıstıkçıyı aramaya başladım. Otuz saniye kadar sonra telefon açıldı.

 

"Teğmen Hasan Fıstıkçı, Adıyaman. Emredin komutanım." Fıstıkçının sesini duyunca konuştum.

 

"Rahat asker." dedim.

 

"Napıyorsun Fıstıkçı?" dedim.

 

"İyiyim komutanım, siz nasılsınız?"

 

"Bende iyiyim Fıstıkçı sağ ol. Uzun zaman oldu." dedim.

 

"Evet komutanım, yaralanmışsınız. Geçmiş olsun. Bugün öğrendim bende. Arayacaktım fakat rahatsız etmeyeyim dedim komutanım." dedi.

 

"Sağ ol Fıstıkçı, sağ ol. Ben şey diye aradım seni,"

 

"Buyurun komutanım." dedi.

 

"Biz kızımızı istemeye gidecektik. Görev, benim yaralanmam derken arada kaynadı. Yarın müsaitlerse, gidelim istemeye." dedim. Bir kaç saniyelik bir sessizliğin ardından Fıstıkçı konuştu.

 

"Komutanım, vallaha mı? Gerçekten mi?" dedi. Sesi heyecanlıydı.

 

"Sana yalan mı söyleyeceğim asker?" dedim sert sesimle.

 

"Estağfurullah komutanım. Ben onu kast etmedim. Yani şey-"

 

"Şaka oğlum şaka. Gül diye." dedim ve güldüm. O da güldü.

 

"Teşekkür ederim komutanım. İyi ki varsınız." dedi. Sesindeki mutluluğu duymak bana yetti. Biz Türk askeriydik. Her daim birbirimizin yanında olurduk. Kardeştik hepimiz.

 

"Sen sor, bana mesaj at. Müsaitlerse gideriz." dedim.

 

"Emredersiniz komutanım." dedi. Telefonu kapattım.

 

O sırada telefonuma gelen bildirimle gülümsedim.

 

Kağan A.

Kağan A.: Nasılsın, mavilim?

 

Kağan A.: Bir saate kadar evden çıkacağız. Haber vereyim dedim:)

 

Hızla cevap yazdım.

İyiyim doktor. Sen?

 

Tamam doktor, bekliyoruz biz.

 

Bende iyiyim mavilim. Ne giydin?

 

Krem rengi keten bir pantolon ve siyah bir üst. Neden sordun? 'Couple combination' mı yapacağız?

 

Neyse ne işte. Takım giyinelim dedim. Bozma beni. Allah allah.

 

Tamam tamam bozmadım.
Sosyal medya cahili.
KSKDKDJDDKJD

 

Çok komik mavilim.

 

Evet, gülsene.

Güldüm.

Gece gece iki ceset, altı adam acayip bir yerdeyiz yani.

Ne gülüyorsun lan!

Gülmüyorum abi.

Ne gülüyorsun lan!

SLSLDKDKDJSKDJD

Anlamdım ve anlamakta istemiyorum.

 

Öyle olsun. Sevilay Teyzeye söyle, seni eve almayacağım. Nerden bileceksin sen bunları? Cahil.

 

Tamam güzelim, sakin. Anlatır mısın bana?

 

Yazdığı mesajla "U" dönüşünü görmek, beni gülümsetmeye yetti.

 

Ya 'Kolpaçino' diye bir film var ya, oradaki bir replik. Baya popülerdi bir ara. Herkes bu sesle video çekiyordu falan.

 

Anladım mavilim, nasıl bir film bu?

 

İzlemedin mi gerçekten? Ben bile izledim.

Gerçekten izlemedim. Anlatsana.

 

Tamam anlatıyorum iyi dinle. Bak şimdi, Tayfun diye bi var. İstanbuldaki ünlü suç adamlarında biri olan Ateş'in yanında çalışıyor. Bir süre sonra Ateş, Tayfunun kendinden mal çaldığını düşünüyor tamam mı? Sonra buna 50.000 dolar cezalandırıyor. Sonra Tayfun garibim, bu parayı bulmaya çalışıyor falan.

 

Şerefsiz Ateş.

 

Gülmeye başladım. Gerçekten koca paragraftan çıkarttığı sonuç bu muydu?

 

DKDKFKSKSJDKD

Haklısın ama, gerçekten şerefsizlik.

 

Bir süre daha konuştuktan sonra o üstünü değiştirmeye gitti, ben de annemlere bakmaya.

 

Sofrayı kuruyorlardı. Bende onlara yardım ettim.

 

Sofra hazır olduktan sonra babamları ve Kağanları beklemeye başladık.

.
.
.

- 1200 kelime-

 

Merhabalar!

 

Nasılsınız, iyisinizdir inşallah!

 

Yazarınız hızını almadı, bir bölüm daha yazdı🥳

 

Bir konuya açıklık getirmek istiyorum, son bölümlerde yorum sayımız oldukça azaldı. Bu beni birazdık üzüyor. Bu yüzden sınır koymak durumundayım.

 

Bir sonraki bölüm için 20 yorum, ve otuz oy sınırı koyuyorum.

 

Lütfen yorumu doldurmak için saçma yorumlar yapmayalım, ben gerçekten fikirlenizi merak ediyorum.

 

Yorumlarınız benim için çok kıymetli. Sınır dolmuş olsa bile lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı benden esirgemeyin.

 

Anlayışınız için teşekkürler!

 

Unutmadan, yazım hatalarım varsa affola.

 

Gelelim en merak ettiğim kısma!

 

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz👉🏻

 

Kitabın gidişatı hakkındaki teorileriniz👉🏻

 

Bir sonraki bölüme kadar, sağlıcakla kalın!

Bölüm : 04.12.2024 20:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Estrella / SANGRE ROJA / 46. Bölüm: Mesaj
Estrella
SANGRE ROJA

99.74k Okunma

8.81k Oy

0 Takip
77
Bölümlü Kitap
GİRİŞ1. Bölüm: Sangre Roja2. Bölüm: Operasyon3.Bölüm: Hastane4.Bölüm: Geçmişin Acılı İzleri5. Bölüm: Verilen İlk Şans6. Bölüm: Begah Karan7. Bölüm: Evin Prensesi8. Bölüm: Kardeş9. Bölüm: Doğum Günü10. Bölüm: İkizim11. Bölüm: Havaalanı📢DUYURU📢12. Bölüm: Bağ13. Bölüm: Mavili14. Bölüm: Yoldan Geçen Biri15. Bölüm: AlyaKarakter Tanıtımı-116. Bölüm: İçtima17. Bölüm: Yalancı18. Bölüm: İnternational Capture Organization19. Bölüm: Anne20. Bölüm: Bilinmeyen Zamanlar21. Bölüm: Sus22. Bölüm: Aile YemeğiD.T.’den Sevgilerle23. Bölüm: Bomba24. Bölüm: Baba25. Bölüm: Arslanlar26. Bölüm: Üsteğmen Kırşan27. Bölüm: Kod Adı, Kızıl GölgeKİTAP KAPAĞI28. Bölüm: İmha Timi29. Bölüm: Baskın30. Bölümden Alıntı30. Bölüm: Operasyon Adı, Yok Et31. Bölüm: Esir32. Bölüm: Ölümün İntikamı33. Bölüm: Patlama34. Bölüm: Acının Gözyaşı35. Bölüm: Nabız36. Bölüm: Yüzbaşı37. Bölüm: Küçük Kız38. Bölüm: Karanlar39. Bölüm: Mavilim40. Bölüm: Küçüklüğümün Sözleri41. Bölüm: İs Kokusu📢42. Bölüm: Miraç43. Bölümden Alıntı43. Bölüm: Khatar44. Bölüm/Part144. Bölüm/Part245. Bölüm: Sarı Elbise46. Bölüm: Mesaj47. Bölümden Alıntı47. Bölüm: Acı48. Bölüm: Yemek49. Bölüm: Kurabiye50. Bölüm: Şüphe51. Bölüm: İsteme52. Bölüm: Geri Dönüş53. Bölüm: Pusu54. Bölüm: İntikam (1. Kitap Finali)MUTLAKA OKUYUN55. Bölüm: Al Bayrak56. Bölüm: Ölüm Birliği57. Bölüm: Birlikler, Kategoriler, Bölgeler58. Bölüm: Kırk Dokuz Gün59. Bölüm: Kurtuluş60. Bölüm: Kırşan61. Bölüm: Ragnar62. Bölüm: Video63. Bölüm: Bilinç Hattı64. Bölüm: Ejder Timi65. Bölüm: 14. Yaş ve 52 Gün66. Bölüm: Plaka
Hikayeyi Paylaş
Loading...