17. Bölüm

15. Bölüm

A
azberbatxlw

Barbaros'un Ağızından;

 

Bahçedeydik, lara'yla göz göze bakışıyorduk.

 

Bakışmamızı bitiren şey veranda'nın kapısının sert bir şekilde vurulmasıydı.

 

Büşra sinirli bir şekilde arabasına bindi ve hızlı bir şekilde evden çıktı.

 

Lara'ya birşey söyleyemeden bende arabama bindim ve büşra'nın arabasını takip ettim, telaşla telefonumu çıkartıp Büşra'yı aradım ve telefonunu açtı.

 

*Büşra !, sakın bir delilik yapma arabanı sağa çek* dedim telaşla.

 

*Çekmeyeceğim, takip etme beni* dedi büşra bağırarak.

 

Dişlerimin arasından büşra'ya *iyi sen kaşındın kardeşim* dedim.

 

Sinirle telefonu kapattım ve arabamı büşra'nın arabasının önüne kırdım.

 

Büşra sinirli bir şekilde arabasından çıktı ve bağırarak "sen delirdin mi ?, Ne yaptığını sanıyorsun" diye sordu.

 

Bende aynı şekilde bağırarak "asıl deliren sensin be cadı, canına mı susadın sen, bu ne hız, kaza yapıyordun neredeyse farkında mısın ?" Diyerek sordum.

 

Büşra rahat bir şekilde "farkındayım abicim bende bunu istiyordum zaten, geberip gitmek oldu mu ?" dedi.

 

Sinirle büşra'ya "oldu, şimdi düş önüme bakalım annemlere'de rahatlıkla anlatabilecek misin bu yaptığını kardeşim" dedim.

 

Büşra mızmızlanarak "of ! Tamam" dedi ve tekrardan arabasına bindi.

 

Bende arabama bindim ve büşra'yla beraber eve gittik.

 

.....

 

"Geç !, geç" diyerek kardeşimi salonun ortasına bıraktım.

 

Annem telaşla "noluyo oğlum ?, ikinizinde suratından düşen bin parça, yoksa bu Lara yüzünden kavga mı ettiniz" diye sordu.

 

Tıslayarak "kızına sor anne, neden canına kıymak istediğini sor, ben sordum ama cevap vermedi kendisi belki sana söyler" dedim.

 

Annem şaşkınlıkla büşra'ya "Büşra, kızım abin ne diyor gerçekten canına mı kıyacaktın sen, niye yavrum" dedi.

 

Kardeşim mahçup bir şekilde anneme "evet anneciğim, abim doğru söylüyor arabayla birlikte canıma kıymaya kalktım ama oğlun yüzünden yapamadım" dedi.

 

Annem bağırarak "kim için yaptın bunu, kimin yüzünden söyle bana annem" dedi.

 

Büşra tıslayarak "söyleyeyim anneciğim, halam beni hiç tanımadığım bir adama verdi anne, herif takıntılı bir narsist, napiyim ha canıma kıymayıp" dedi.

 

Boğaç merakla halama "anne, bizden habersiz büşra'yı elin manyağıyla sözledin mi gerçekten ?" diye sordu.

 

Halam sakince "evet sözledim, ikiside zamanla birbirini sever oğlum merak etme sen" dedi.

 

Annem sinirle halama "neyini merak etme diyorsun abla, büşra'nın dediklerini duymadın mı, oğlan takıntılı bir narsist, ikisinden hiç bir şey olmaz" dedi.

 

Halam "büşra'yı biliyorsun şirin evlenmemek için böyle yalanlar söylüyor oğlanı tanısan sende seversin emin ol" dedi otoriter bir şekilde.

 

Annem sakince halama "tamam, ama o çocuk kızıma zarar verirse hesabını ikinize birden sorarım abla" dedi.

 

Halam gülümseyerek "merak etme öyle bir şey olmayacak, biz yarından hazırlıklara başlayalım şirin, haftaya gelecekler yüzükleri takmaya" dedi.

 

Annem merakla "bu kadar erken mi ?, biz bir yere mi kaçıyoruz sanki ?" diye sordu.

 

"Yok ya oğlanın abisinin şehir dışına gitmesi gerekmiş ondan" dedi halam.

 

Annem memnuniyetsizce "iyi öyle olsun o zaman, iyi geceler" dedi.

 

Halam gülümseyerek "iyi geceler" dedi.

 

Bende, ne kadar huzursuz olsamda odama gittim ve uyudum.

 

.....

1,5 Hafta Sonra

 

Kartal'ın Ağızından;

 

Sonunda beklediğim gün gelmişti, büşra'yla benim bugün hem sözümüz hemde nişanımız vardı.

 

Abim, yengem ve oğulları feyyaz ile birlikte büşra'ların evine gelmiştik.

 

Halam ise altuğ'u evde yanlız bırakmak istemediği için bizimle beraber gelmemişti.

 

Kapıyı çaldım ve kapıyı büşra açtı, gülümseyerek "hoşgeldiniz" dedi.

 

Hayranlıkla onu inceliyordum, uzun koyu lacivert bir elbise giymişti, makyaj yapmamıştı, siyah saçlarını ise açık bırakmıştı.

 

Kekeleyerek "hoşbulduk, hoşbulduk" dedim ve büşra'ya onun gibi kokan elimdeki zambakları uzatarak "bu çiçekler senin" dedim.

 

Büşra yine gülümseyerek "teşekkürler" dedi, içeriye geçtik ve oturduk.

 

Abim boğazını temizleyerek "şimdi, şirin hanım sadede gelelim, Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız büşra'yı kardeşim kartal'a istiyoruz" dedi.

 

Şirin hanım ciddi bir şekilde "öncelikle kızıma sormak istiyorum" dedi ve büşra'ya dönüp "anneciğim sen şu kartal'la evlenmek istiyor musun ? istemiyor musun ?" diye sordu.

 

Büşra bir süre durdu, sonra ciddi bir şekilde "istiyorum anneciğim" dedi.

 

Hacer hanım abime "o zaman verdik gitti hayırlı uğurlu olsun" dedi.

 

Heyecanlanarak "amin, amin" dedim. büşra'yla beraber ayağa kalktık, abim parmaklarımıza alyansları geçirdi,

bize gülümseyerek "o zaman Allah mutlu mesut etsin" dedi ve kurdeleyi kesti.

 

Nişan bittikten sonra abim, yengem ve feyyazla birlikte eve gitti. Bende büşra'nın ailesi ile birlikte oturmaya devam ettim.

 

.....

 

Yazar'ın Ağızından;

 

Eyüboğlu ailesinde mahtem vardı, çünkü zafer ateş hüma eyüboğlu'nu nikah masasında bırakıp gitmişti.

 

Hüma oturduğu yerde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

 

Nazmiye kızının saçlarını okşayarak "hüma'm, kızım ben sana demiştim o zafer denen şoför parçasınının seni yüzüstü bırakacağını söylemiştim ama sen beni dinlemedin" dedi.

 

Hüma yutkunarak "haklısın anne o kahpe beni bıraktı gitti nikah masasında, ben ona ne yaptım ki ?" diye sordu annesine.

 

Nazmiye "o zafer hep senin paranın peşindeydi baktı paradan yararlanamıyor bıraktı gitti seni" dedi kızına nazikçe.

 

Lara yengesine "yenge yapma zaten üzgün kız gitme üzerine" dedi.

 

Bundan 3, 4 ay önce aynı durumu kendiside yaşamıştı, hüma o zamanlarda onun en büyük destekçisi olmuştu, şimdi sıra ondaydı, Lara hüma'nın en büyük destekçisi olacaktı.

 

Nazmiye tıslayarak "ne yapma be, yalan mı o paranın peşinde değil miydi hep" dedi lara'ya bakarak.

 

Lara derin bir nefes vererek "neyse, amcam nerede yenge" diye sordu.

 

Ali merakla "evet ya, nikahtan sonra fırladı gitti başına bir iş gelmiş olmasın" dedi.

 

Lara sakince "illaki zaferi bulmaya gitmiştir amcam" dedi.

 

2 dakika sonra dışarıdan 2 el silah sesi duyulmuştu.

 

Hüma korkuyla oturduğu yerden kalktı "noluyor ya ?" diyerek sordu.

 

Lara'da aynı şekilde "nereden geldi bu silah sesi şimdi" diye sordu.

 

Boğaç soğukkanlı bir şekilde "dışarıdan geldi" dedi.

 

Ali endişeyle "hadi bakalım" dedi ve eyüboğlu ailesi dışarıya çıktı.

 

Dışarıya çıktıklarında gördükleri manzara karşısında şok olmuşlardı.

 

Menderes eyüboğlu göğsünden ve kafasından vurulmuş bir şekilde yerde yatıyordu, birazda dövülmüştü, çünkü elmacık kemikleri mosmordu, daha fazlasıda vardı belkide ama bu adli tıp'ta öğrenilecekti.

 

Hüma babasının yanına gitti, yaşıyor umuduyla nabzına baktı, atmıyordu menderes eyüboğlu ölmüştü.

 

Daha doğrusu biri tarafından öldürülmüştü.

 

Hüma babasını dürterek "baba ! baba kalk nolur kalk" dedi çaresizce.

 

Önce sevdiği adam tarafından nikah masasında bırakılmıştı, daha sonra ise babasını öldürmüşlerdi hüma'nın.

 

Nazmiye yeri göğü inleten bir çığlıkla "menderes ! neden bıraktın gittin bizi bir başımıza" diyerek bağırdı.

 

Ali, amcası menderes'in ceketinin cebinde bir not buldu, boğaç'a bağırarak "amcamın ceketinin cebinde bir not var boğaç" dedi.

 

Boğaç yine soğukkanlı bir şekilde ali'ye "ver bakalım ali eyüboğlu" dedi.

 

Ali eyüboğlu ceketin içinden çıkan notu boğaç'a verdi.

 

Boğaç sesini yükselterek notu okumaya başladı.

 

'Yarına kalsada yanına kalmaz

Acı döner gelir karması var'

 

O sırada olanları Şahin ailesinin bahçesinden sinsice gülümsemeleriyle, kahvelerini yudumlayarak keyifle izleyen Büşra Şahin ve Kartal Polat'tan hiç kimsenin haberi yoktu.

 

~~~

Bölümü nasıl buldunuz ?

Sizce menderes'i kim öldürdü ?

Yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın ☘️

 

Bölüm : 05.12.2024 13:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...