84. Bölüm
Kübra Ahsen Durukan / GÖRÜNMEZ KAFES (KDÇS 1) / BULDUM DERKEN HADİ KAYBEDİYORSAM

BULDUM DERKEN HADİ KAYBEDİYORSAM

Kübra Ahsen Durukan
ahsenkubos

NOT: B​​​​​​ir önceki öneri bölümüme sadece iki kişi döndü açıkçası bir tık buna kırılmış olabilirim. Ben yengeç burcu bir insanım ama hemen alınırım. Açıp açmamam gibi konularda ise kimse yorum yapmamış. Neyse ama yine de gidip sayfayı açtım. Çarşambaya kadar düzenleyip sayfayı size haber veririm. Ama lütfen onu takip edin ama. Sonraki kurgularımla ilgili de paylaşımlarım olacak. Belki bir sonrakini de oradan birlikte seçeriz. Sosyal medya ile ilgilenenler varsa bana özelden ulaşıp önerilerde bulunurlarsa çok iyi olur.

Not: Bölüm gün ve saatlerinde bir değişiklik yok sadece bazen aksilikler olduğu için gecikebiliyor ama merak etmeyin final vereceğiz. Biraz daha var ama olsun finalini okuyacaksınız yani. Genel olarak hareketli bir bölüm oldu orta halli bir uzunlukta ama lütfen idare edin. Yorum bekliyorum bu sefer lütfen. Hadi iyi akşamlar ve iyi okumalar. Seviyorum sizler ya iyi ki varsınız. Bir anda aşka geldim neyse. Çarşamba görüşürüz yine çok konuştum nedense.

NOT: Görsel Berfu'nun elbisesi ama yırtmaçlı halini düşünelim. Biraz iddialı ama Berfu da bu aralar öyle zaten.

Korkularım kimseye anlatamadığım

Korkularım var kendimden sakladığım

Bölüm şarkısı: Leman Sam- Gül Güzeli

Aradan birkaç gün geçmişti ve ortalık sakinleşmişti. Sorun şu ki Feyyaz içimize sızan haini bulamamıştı. Bu konuda bir şey de anlatmıyordu zaten. Ama artık bende kaç yıllık kocamı tanıyordum. Bu durum sinirlerini bozuyor ve gururuna dokunuyordu. Evinin içine kadar girmişlerdi ama kim olduklarını bile bilmiyordu. Ev onun mabedi gibiydi. Herkesi almazdı kapısından. Evet insan sevmiyordu ama evini korumak için de ayrı bir uğraş veriyordu. Ayrıca korkusunun sebebini de anlıyordum kim olduğunu bilmediği bir düşmanla savaşmak her zaman daha zordu. Eve geldiklerinde ben evde olabilirdim ya da bize ihanet eden her kimse bilmediğimiz için her gün canımızı emanet ediyorduk ve her an ne yapacağını bilmiyorduk. Korkusunu anlıyordum çünkü onun en büyük korkusu beni kaybetmekti benimki ise daha doğmamış bebeğimi korumak. Elbette kocama da bir şey olsun istemiyordum ama kendini koruyabilecek birindense koruyamayan biri için korkmak çok farklı bir şeydi. Şimdi belki de onu şimdi onu daha iyi anlıyordum. Ben kendimi koruyamıyordum. Yalan değildi, çarpıtılmış bir gerçeklik değildi. Maalesef ben daha kendimi kendimden koruyamıyordum ki dışarıdaki tehlikelerden koruyabileyim. Daha kendi vücudum bana ihanet ederken kendime güvenmemem gerektiğini biliyordum.

Bir ara gerçekten bir korku ile okula mı gitmesem desem de bu da saklanmak olacaktı. Belki diğer tarafı atağa geçmeye zorlayacaktı. Feyyaz da böyle düşünüyor olacak ki okula gitme evde kal dememişti. Eğer bunun doğru olacağını bilse beni eve bağlar ama yine de göndermezdi emindim buna. O bir tehlike yok diyorsa ona güvenmekten başka bir şansım yoktu.

Bu arada hamile olduğumu biliyorlardı ama saklanmamak için aile içinde bir yemek vermiştik. Feyyaz bir restoran kapatmıştı. İtalya’dan Ramiro ve ailesi, Rusya’dan Nikolay ve sevgilisi (sevgilisi olduğunu düşünüyordum açıkçası ama emin de değilim artık her şey biraz daha karışıktı bu konuda benim için) gelmişti. Yasemin, Fatih abi, Seda abla, Burak abi ve Zerda ise buradan katılmışlardı. Seda ve Zerda’nın aileleri de gelmişti. Büyük bir yemek olmuştu bizim için. Kalabalık geçen yemekte mecburen Zerda ile de konuşmak zorunda kalmıştım. Feyyaz nasıl olduysa arkadaşlarımı da davet etmeyi önerse de ben kabul etmemiştim. Onları bu aile karmaşasının içine sokmak istemiyordum daha doğrusu ağızlarına daha fazla dedikodu vermek istemiyordum. Yurt dışından gelenler bizde kalmamış otelde kalmışlardı. Açık söylemek gerekirse çok mantıklı geldi bana da çünkü eve gireni çıkanı biz kontrol edemiyorduk daha bir de misafir alıp da onlarında sorumluluğuna girmek mantıksızdı. Onlar iki gün kalıp gitmişlerdi. Ne de olsa herkesin bir hayatı vardı ve devam etmeleri gerekiyordu. Onlar gidince bende yaklaşan finallere hazırlanmaya başladım.

...

Bu arada Feyyaz’ın ortaklarından birinin kuruluş yıldönümü kutlaması vardı. Feyyaz pek Berfu’yu götürme yanlısı değildi ama arada dolaşan fısıltılar kulağına geliyordu. Sadece onunda kulağına gelmediğine emindi. Evlendiklerinden beri uzak kalması bir şekilde anlaşılıyordu ama birkaç yakın etkinlik harici başka bir yere götürmüyordu. Bara da gelmiyordu ve bu da biraz ortama dedikodu vermişti. Hiçbir arada değiller, Berfu okulda başkaları ile dolaşıyormuş, Feyyaz barda her gece başkasıyla berabermiş, açık ilişki yaşıyorlarmış, zoraki bir evlilik, Feyyaz Berfu’ya iyi davranmıyor insan içine çıkartmıyor gibi fısıltılar bu ara kulağına daha çok gelir olmuştu. Sorun dedikodular değildi. Hiçbir zamanda arkasından konuşanları takmamıştı. İnsanlar konuşacak bir şey bulmak istediklerinde kimse mâni olamıyordu. Babası öldüğünde bile onun öldürdüğünü söyleyen bile olmuştu. İnsanların ağızları torba değildi ki büzebilsin. Onun için sorun oluşturacak şey buna Berfu’nun hamileliğini de katmış olmalarıydı. Bebekle ilgili kimsenin aklına bir şey gelsin istemiyordu. Bu hem Berfu’yu üzer hem de kendi itibarını zedelerdi ve yaşadığı ortamda itibar her şeydi.

Berfu elindeki bardaktan bir yudum daha alırken karşısındaki kadını dinlemeye devam etti. Kocasının kaçamak bakışlarını üzerinde hissediyordu. Başka bir masada iş konuşuyordu ne onu yanına iş konuştuğu adamların yanına çağırırdı ne de kalkıp yanına gelir dedikodu dinlerdi. Bu masalardan ayrılınca buluşacakları kesindi. “Yalan söylüyor diyorlar onun için.” Kafasını tekrardan masadaki konuya verdi.

“Bence yalan değil düşünsene çok mantıklı değil mi?” Ezgi’nin söylemi ile ona baktı. Emin değildi yalan da olabilirdi ne de olsa daha önce bir başına gelmişti. Tabi bir adamla odada tek basılmamıştı ama gecelerin yıldızı bir playboyla fotoğrafları az daha magazine düşüyordu. “Yani bence de.” Dilara’da Ezgi’yi tasdikleyince üzerine düşmedi. Ne olduğunu tam olarak bilmiyorlardı ve ne derse desin işin içine yalan karışabilirdi bu yüzden geçiştirmeye çalıştı.

“Bilmem.” Ezgi haklı olduğunu kanıtlamanın peşindeydi. “Berfu düşünsene içeri giriyorsun bir adamla sevgilin aynı odada ve baş başalar. Kadının üzerinde oldukça dekolteli bir kıyafet var.” Her şey basit bir rastlantı da olabilirdi ama olmama ihtimalini göz ardı edemiyordu maalesef. Hele de böyle bir dönemde.

“Buradan bakınca mantıklı ama kadında ben odada oturuyordum sonra o geldi demiş.” Berfu yine de kadını savunmaya devam etti. Kadını hiç tanımıyordu sadece bir kere uzaktan görmüştü o kadar ama yine de haksızsa günahına girmek istemezdi. “O olabilir zaten kimse aynı anda odaya girdiklerini söylemiyor ki.” Ezgi’nin inatla aynı konuya devam etmesi artık canını sıkmaya başlamıştı. Kimse o güne gitmediği sürece doğruları öğrenemezdi şu anda bu mümkün olmadığına göre yapacak bir şey yoktu.

“Emin değilim ama pek de ilgimi çekmiyor.” Dilara’da bu konudan sıkılmıştı. Ezgi illa haklı olduğunu kabul ettirecekti ama Berfu’nun bugün hiç bunu kabul edesi yoktu. Bu yüzden konuyu değiştirmeye karar verdi. “Berfu’nun dikkatini bu aralar kedilerin köpekleri dövmesiyle alakalı videolar çekiyor.” Berfu, Dilara’ya yine mi aynı konu der gibi bir bakış attı ama konunun değişmesine de sevinmişti.

“Abartma ya o bir kere oldu.” Ezgi arada dönen muhabbeti anlamamıştı. Ne oluyordu kestirememişti tam olarak. “Ne oldu da?” Dilara, Berfu’ya muzip bir bakış atarak Ezgi’ye döndü.

“Geçenlerde kampüs bahçesinde oturuyordu bende sıcak bir şeyler alıyım diye içeri girdim. Bir geldim Berfu ağlıyor. Ne oldu diyorum kedi köpeği dövüyor dedi.” Dilara yüzünde büyük bir gülümseme ile anlatıyordu. Ezgi Berfu’ya dönerek yok artık der gibi bir kısa bakış attı ama gerçek olduğunu fark edince “Yuh ciddi misin?” deyi verdi birden.

“Bazen ağlama krizi geliyor ya.” Berfu kendini açıklamaya çalışıyordu ama bazen gereksiz şeylere ağladığının farkındaydı. Lakin bunu durduramıyordu o ağlama isteği geldiğinde ağlayana kadar geçmiyordu. “Tabi canım bazen.”

“Ya sussana benim içimde minik bir canlı büyüyor.” Berfu’nun savunması kızları güldürmüştü. Kimse buna bir şey demiyordu ki ama ağlama işini biraz azaltması gerektiğini düşünüyorlardı. İnsan yasaya da ağlar mıydı? Neden böyle bir kanun var diye bir saat göz yaşı dökmüştü resmen. Dilara sakinleştirene kadar akla karayı seçmişti. Zavallı kızın da eli ayağı birbirine dolanmıştı. “Kimse ona bir şey demiyor ama sence de buna da ağlamak biraz fazla abartı değil mi”

“Aman ha sakın dur şimdi ağlatır falan bir de kocasına açıklama falan yapamam.” Dilara’nın takılmasıyla ona kötü bir bakış attı. Genç kız kendince haklıydı. Adam içeri girdiğinde beri kadını gözlüyordu özellikle yanından ayrıldığından beri de gözü masanın üzerindeydi. Şimdi ağladığını görürse masaya gelecek ve hiç sevmediği bir pozisyona düşecekti. “Senin de diline düşülmüyor ya.”

“Sende düzgün şeylere ağla o zaman.” Berfu arkadaşına tuhaf bir bakış attı. Ağlamanın düzgün bir sebebi mi olurdu? “Düzgün şeyler nasıl oluyor?”

“Emin değilim.” Ezgi ikilinin diyaloğuna gülerken içkisinden bir yudum aldı. Gözü kısa bir hoşlandığı adama kaydı ama kendini toparlayarak önünde döndü tekrardan. “Off cidden Dilara ya.” Dilara gelen tepkiyle lafı değiştirmede buldu çareyi. Yoksa konu çıkmaza girecek gibiydi.

“Peki bir şey demedim. Zerda’yla aranız nasıl geldiğinizde bir konuştunuz gibi geldi bana.” Berfu yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu. Bugün görmek bile istememişti ama mecburen görmek zorunda kalmıştı. Bu ara sık mı karşılaşıyorlardı ya da teğet geçiyorlardı birbirlerini. “Bebek haberini kutlamak için yemek verdiğimizde onları da çağırmıştık işte bir o zaman konuştuk bir de şimdi.”

“Ne diyor?” Araları hala çok iyi değildi hatta iyi bile değildi. Yemek sırasında mecbur kaldığı için çağırmış ve minik bir konuşmuştu. Şimdi ise Feyyaz iş için deyince kıramamış gelmişti ama onun da burada olacağını biliyordu. Asla böyle şeyleri kaçırmazlardı iki eltide. “Yani pek iyi sayılmaz hala aramız ama yumuşatmaya çalışıyor.”

“Bence de hatalı olan oydu neticede.” Ezgi’nin tepkisiyle tekrar haklı olduğunu hatırladı. Bu durum vicdanını bile sızlatmıyordu açıkçası. Daha önce tolere etmişti ama şimdi etmek gibi bir mecburiyeti yoktu. İsterse yıllarca küs kalabilirlerdi. “Tamamen katılıyorum bu sefer ben de hiç geri adım atmayı planlamıyorum. Yüz verince astarını da beraberinde istiyorlar çünkü.”

“Aferin boşuna kendini yormana değmez. Bırak kendini affettirsin ha affetmiyor mu hiç yüz verme.” Berfu da geri adım atma taraftarı değildi zaten. Öncesinde mecbur olduğunu düşündüğü için alttan almıştı ama şimdi mecbur olmadığının farkındaydı aksine Feyyaz da konuşmaması konusunda yanında duruyordu. Kabul ediyordu onun tek sebebi onu düşünmesi değil kendini düşünmesi de vardı ama işin arasında. Çünkü Zerda ile konuşmaya başlayınca gezmeye de başlıyorlardı. Kocasının bundan pek hazzettiği söylenemezdi. “Dilara’ya katılıyorum bu konuda.” Ezgi’nin tasdiklemesiyle masaya geri dönmüş bulundu.

“Valla bende hiç üstelemedim zaten. Feyyaz da öyle diyor zaten. Hele bu dönemde kendimi strese sokamam.” Doktor özellikle bu aylarda düşük riskinin fazla olduğunu bu yüzden elinden geldiğinde yorulmayacak ve strese girmeyecekti. Mümkün olduğu kadar rahat edecek aşırıya kaçan her şeyden uzak durması gerekiyordu. Berfu da bu öneriye fazlasıyla uymaya dikkat ediyordu. “Aynen bebiş varken böyle şeyler yapmıyoruz.”

“Ya kışa teyze oluyorum desene.” Dilara’nın tepkisiyle Berfu kaçamak bir gülüş attı. İki erkek kardeşi olduğu için hala oluyordu hatta olmuştu ama kız kardeşi olmadığı için hiç teyze olmayacak ya da çocuklarının teyzesi olmayacağını düşünüyordu ama geçen sene tanıştığı bir kız bunu ortadan kaldırmıştı. “Ya tabi ben de anne oluyorum ondan haberin var mı?” diyerek çıkıştı. Derdi kıskançlık yapmak değil de muziplik yapmaktı derdi.

“Aman ol sana bir şey diyor muyuz?” Dilara’nın söylemine Berfu ve Ezgi gülmeden duramadı. Onlara kaçamak bakış atması ise ayrı bir komik olmuştu. Sonunda üçü de ortada aşırı komik bir şey varmış gibi gülmeye başlamıştı.

Kızlar konuşmalarına devam ederken Feyyaz masadaki konuşmaya pek de odaklanamıyordu. Gözü sürekli karısının üzerindeydi. Nasıl olsa uzun süre giyemeyeceğim diye gitmiş en iddialı elbiseyi almıştı ama elbise kesinlikle göz kamaştırıyordu ve ben buradayım diyordu. Tam olarak belli olmayan göbeğini de saklamayı başarmıştı. Her söylediğine ağladığı için giyme diye kavga da çıkartamamıştı. Şu an en başta kendisi olmakla beraber herkes ona bakıyormuş gibi geliyordu ve kıskançlıktan yerinde duramıyordu. Neyse ki bir de erkekli masada değildi de kız kıza sohbet ediyordu bir köşede. Tekrar önüne döndü. Adam da ne konuşkan çıkmıştı on dakikadır aralıksız konuşuyordu biraz daha konuşursa Feyyaz elindeki bardağı adamın ağzına sokmayı düşünüyordu.

Sonunda masaya başkaları geldiğinde masadan ayrılıp karısının yanına giderken başka bir masaya uğramak zorunda kalmıştı. Gözü birkaç dakikalığına karısından uzaklaşmış bulundu bu sürede.

Berfu hararetli konuşmasına kaldığı yerden devam ediyordu. Konuşma oldukça ilgi çekici devam ediyordu ki yanına yaklaşan adamı fark etmemişti. Kafasını hafif sola çevirince omuzlarının üstündeki grileşmiş saçlarını yarım at kuyruğu yapmış üzerinde koyu lacivert bir takım elbise olan adamla göz göze geldi. İlk geldiklerinde adamı uzaktan kocasıyla el sıkışırken görmüştü. Seda’nın söylediğine göre yeni ortaklıklardan biriydi. Berfu adama çok da dikkat etmemişti. Feyyaz’ın işlerine pek bulaşmak istediğini zannetmiyordu. Şimdi neden yanına geldiğini anlamamıştı. Genel olarak kocasının ortakları ya da iş yaptığı insanlar bulundukları yerlerde onu görmezden gelir veyahut sadece selam verirdi. Peki bu adam hemen karşısında ne yapıyordu? “Tanıştırılmadık. Ben Jaime Gabriel.” Berfu adamın aksanından yabancı olduğunu fark etmişti. Büyük ihtimalle Amerikalıydı.

“Berfu Hancı.” Adamın uzattığı eli yüzünde yabancı bir gülümse ile sıktı ama içinde bulunduğu durumdan pek hoşlanmamıştı. Feyyaz’ın gözlerinin üstünde olduğunu biliyordu ve her an sorun çıkartabilirdi. Çok durmadan elini geri çekti. Bu adamda onu rahatsız eden bir şeyler vardı. “Feyyaz Bey’in eşisiniz değil mi?” Jaime kadının kendini geri çektiğinin farkındaydı. Ama bu gece istediğini elde edecekti bu haftalardır kovaladığı fırsattı.

“Evet.” Berfu bir adım geri çekilip sonra da masadan uzaklaşmak vardı aklında. Şu an kocasının arkası dönüktü ama her an bu tarafa dönebilirdi ve onu delirtmek istemiyordu. Bu sefer biraz haklı da olabilirdi. “Kimse güzelliğinizden bahsetmemişti.” Berfu yutkunmadan duramadı. Bu adam belasını arıyordu ve aracı olarak da kendisini çekmişti. Son olaylar yüzünden kesinlikle ortam gergindi ve bu gece ipler tümden kopacak gibiydi.

“Teşekkür ederim. Benim gitmem lazım.” Diyerek geri çekildi. Sorun istemiyordu. Bir adım geri çekilip arkasını döndü. Bir anda belinde hissettiği bir el ile olduğu yerde kalmıştı. Kafasını geriye doğru çevirirken görmek istediği tek kişi kocasıydı. Ama maalesef onun yerine aynı utanmaz adam duruyordu. “Eşlik edebilirim.”

Feyyaz iyice sıkılmaya başlamıştı. Her dakika saate bakıyor oluşu da masadakilere de bunu kanıtlıyordu. Sonunda dayanamayarak arkasını dönüp tekrar karısını kontrol etmek istedi. Topuklu ayakkabı da ısrar etmişti ama ayakları şişecekti kesin. Kafasını çevirdi ama göremedi. Araya birkaç insan girmişti. Gözüyle yeşil elbiseyi ararken aradığını çok da uzakta bulamamıştı. Hala aynı masanın oradaydı. Önce yanlış gördüğünü düşündü ama gayet doğru görüyordu. Yeni ve çok cana yakın ortağı karısının dibindeydi ve eli çıplak beline değiyordu. Bulunduğu masadan ne ara ayrılmıştı ne ara oraya gelmişti emin değildi ama karısının yanına geldiğinde tek hamlede önüne geçip adamla arasında duvar oluşturmuştu. Gözleri ateş saçıyordu.

Jaime sanki ne istediğini bilmiyormuş gibi “Sorun ne?” diyerek araya girdi.

“Asıl senin sorunun ne?”

“Berfu Hanım’la tanışmamıştık onunla tanıştık, değil mi?” kafasını hafif eğip kadının yüzüne baktı. Berfu’nun yüzündeki endişeli bakış istediği şeyi elde ettiğini gösteriyordu. “Karımla tanışmak için bir sebebin yok.” Feyyaz kendini tutmaya çalışıyordu. Etraf fazlasıyla kalabalıktı ve hemen arkasında Berfu vardı. Evde bir nebze olsun kendini tutabiliyordu ama şimdi evde de değillerdi. Karşısındaki adam ileri gitmeye kalkarsa sonuç hiç iyi olmayacaktı.

Jaime çok gizli bir şey söylüyormuş gibi kulağının dibine yaklaştı. Aralarındaki boy farkı olmadığı için iyice yaklaşmıştı. “Kıskandın galiba, haklısın ama benim de kendimden genç ve çok güzel bir karım olsa kıskanırdım.” Feyyaz koluna dokunan kolla yerinde kaldı. İçindeki canavarı dizginlemeyi çalışıyordu ama oldukça zordu. Feyyaz’dan ses gelmeyince devam etti. “Üzülme ama karının seni aldatmayacağından eminim ayrıca öyle bir şey olsa kesinlikle şansımı denerdim. Özellikle yatakta nasıl merak etmiyor değil insan.” Feyyaz’da işler kopmuştu işte.

“Sen. Benim. Karımı. Yatakta. Mı. Hayal. Ettin.” Kesik kesik çıkan kelimeler ağzından kendini tutmaya çalıştığı için olmuştu ama adamın yüzündeki pişkin gülümseme ile asıl karakteri ortaya çıktı. Adamın yakasına yapışırken “LAN” diye bağırmadan kendini alamadı. Yakasından tuttuğu adamın boğazına sarıldı. İnsanlar korkup kaçışırken Fatih olay yerine en yakın kişi olarak hemen yanlarına varsa da. Nasıl durdurabileceğini bilmiyordu. Adamı, kuzeninin elinden kurtarmaya çalıştı ama hiç de kolay değildi. Elleri bir tutkalla yapışmış gibi yakasına yapışmıştı.

Berfu araya girmek ve sakinleştirmek için kocasının yanında gelip kolunu tuttu. Kendini göstermeyi başarırsa sakinleştirebileceğini düşünüyordu. Feyyaz koluna dokunan kola bile bakmamıştı. Adamın yüzü morarırken içeri adamlar girmişti. Berfu “Feyyaz” diyerek kendine getirmeye çalışsa da açıkçası fazlasıyla korkmuştu. Çünkü yüzünde sinirli bir bakışın yanında gözlerinin arkasında tatmin oluyormuş gibi bakış vardı. Sanki adamın ölüyor oluşu ona terapi gibi geliyordu. Kendinden biliyordu ne zaman masada en sevdiği yemeklerden birini görünce aynen böyle bakıyordu ya da Feyyaz ne zaman onu sinirlendirip gönlünü almaya çalışsa böyle hissediyordu. Sinirli halini gördüğünü düşünmüştü ama yanıldığını fark etti. Sinirli halini şimdiye kadar görmemişti. Yıllardır sakladığı yüzünü şimdi görüyordu. Kocası soğuk kanlı bir psikopattı. Hiç konuşmadan ve kimseyi dinlemeden adamın boğazını sıkıyordu. Adamın suçlu olduğunu biliyordu. Kocasının bam teline bastığını da biliyordu ama birini bu kadar zevk alarak öldürmek kesinlikle normal değildi. Berfu dağılan dikkatini bir anda kendini iten elle topladı. Feyyaz kendini tutan ellerden kurtulmak için adamın yakasını birkaç saniyeliğine bırakmıştı. Bu arada hala kolunu tutan karısını da itmiş bulundu.

Fatih tek hamlede düşmek üzere olan genç kadını tutup ayağa kaldırdı. Seda hemen yanlarına gelmişti. “Kızları al arka kapıdan çıkın araba geliyor.” Hızla söylediği şeyle Seda hala şaşkınlıkla kocasına bakan kadının elinde tutup çekiştirmeye başladı.

Berfu bir taraftan sürüklenirken diğer taraftan gözlerini kocasının ne ara eline geçirdiğini bilmediği silahı adamın ağzına soktuğunu görmüştü. Gözleri kocaman olurken kendine gelemedi. Bu sefer kızların onu sürüklemesine izin verdi. Ağladığını da araba beklerken Seda’nın verdiği peçete ile fark etti. Peçeteyi elinden alıp gözlerini ve burnunu sildi. “Şimdi ne olacak?”

“Emin değilim.”

“Hadi onlara da bir şey olursa.”

“Olmaması için dua edeceğiz o zaman.”

 

Bölüm : 08.02.2025 19:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Kübra Ahsen Durukan / GÖRÜNMEZ KAFES (KDÇS 1) / BULDUM DERKEN HADİ KAYBEDİYORSAM
Kübra Ahsen Durukan
GÖRÜNMEZ KAFES (KDÇS 1)

81.28k Okunma

4.49k Oy

0 Takip
106
Bölümlü Kitap
GECELERİ SADECE KÖTÜLÜK MÜ DOLAŞIRDI SOKAKLARI?BAZEN GÖRMEK İÇİN KÖR OLMAK GEREKİRGÖVDE GÖSTERİSİ YAPMAK İÇİN NE GEREKİR?BİRİSİNİ NASIL TANIRSIN?ŞEYTANDA BİLİR KİMDEN KORKACAĞINIKORKULAR BAZEN GERÇEĞİ GÖRMEMİZİ ENGELLERGERÇEKLERİ İNKAR ETMEK ONLARI GİZLER Mİ?BİLİNMEZLİĞE SÜRÜKLENMEKHER ŞEY SENİNLE BAŞLARKORKULARDAN KORKU BEĞENEN BÜYÜK KORKUN NE?İNTİKAM SOĞUK YENEN BİR YEMEKTİRKAYBETMEK İÇİN ÖNCE NE KAYBETTİĞİNİ BİLMEK GEREKİRYENİ HAYATA KÖTÜ BİR MERHABAVAR OLMAYA ÇALIŞMAKYENİ ORTAMLAR YENİ BAŞLANGIÇLAROYUNBOZANLIK YAPMASOSYETEYE İLK BAKAMAYIŞUYUM SAĞLAMANIN İLK KURALI EKSİK LİSTESİ YAPMAKTIRPLANLAR BAZEN İŞE YARAMAZGÖRDÜN MÜ DÜNYA ETRAFIMA PERVANEÜZÜLMEK İÇİN BAHANE ARAMAK...ELEŞTİRİLMEDEN SEVİLMEK...KORKULAR SEVGİMİZİ BESLERDİNLEYEN YOKSA KONUŞMANIN ANLAMI YOKTURBİTMEK BİLMEZ GECELERÖLÜM SENSİZLİĞİBİLEN BİLDİĞİ GÖREN GÖRDÜĞÜ KADARGERÇEKLERİN EN KÖTÜ HUYUDERİN GÖKYÜZÜ HİZAYA GELSEVME KİMSEYİ YAKARSIN CANINIKÜÇÜK SÜRPRİZLERGülüş kurşun olamaz mı?İNTİKAM YEMİNİHERKES KENDİ MERAKININ KÖLESİDİRSevmekDEDİKODU MALZEMESİYALITILMIŞ BİR HAYAT MI YANILTILMIŞ BİR HAYAT MI?Yeni bölüm duyurusuKALBİM BUZDAN TUZAKırılganBİLİNMEZLİKTE KAYBOLMAKSIĞINILACAK LİMAN BUL KENDİNEYeni bölüm geldiDÜŞÜNÜLECEK ÇOK ŞEY VARAÇIKLAMA !!!!!!!Yalnızlığı DenemekGECİKMİŞ BALAYI DİYEDEBİLİRDİK AMA...Yeni bölüm zamanlarıÖLÜMLE YÜZ YÜZE GELMEK KORKUTUCUDURKARANLIK GELECEĞİN KARANLIK GEÇMİŞİAcep Değil Deli OlsaGelecek bölümlerden bir kesitGELECEK HAKKINA BİR ŞEYLERTeknik sorunlarORTAYA DÖKÜLEN DUYGULARKIŞ ORTASINDA ÇİÇEKLENECEĞİZAcılar DeniziGelecek bölümlerden bir kesitNotBİTMEK BİLMEZ BİR YOLCULUKTUR HAYATEVCİLLEŞMİŞ ERKEK EN İYİSİDİRKARANLIK GÖKYÜZÜNDE PARLAYAN KUTUP YILDIZIKAR ÇİÇEĞİ'NİN ASIL SAHİBİZERDA'NIN TATLI(SIZ) SÜRPRİZLERİHER GÜZELİN BİR SORUNU VARDIRAçıklama ve DuyuruGÖNÜL YAPMAK GÖNÜL ALMAKTIRYENİ BÖLÜM GÜNLERİ BİLGİLENDİRMEKISKANIYOR MUYUZ NEYeni bölüm geldiSEVGİNİN BİNBİR TÜRLÜ HALİSEVEN SEVDİĞİNİ KISKANMASINYeni bölüme destek amaçlıGÖZÜNÜ KARARTMIŞ BİR KATİL HER ŞEYİ YAPABİLİRMÜKEMMELLİK HER ZAMAN GÖZE BATARAŞK BAHÇESİ Mİ KIŞ BAHÇESİ Mİ?HERKES KENDİ BİLDİĞİNİ OKUR60.000 Okunma OldukÖneri başlığıBÜYÜYOR MUYUZ YOKSA BÜYÜYOR MUYUZ?ALACAKARANLIĞA DOĞRUFikir alma bölümüBULDUM DERKEN HADİ KAYBEDİYORSAMYeni bölüm yarın gelecekKORKULAR KALBİMİZİN EN KARANLIK KÖŞELERİDİRÇIKAMADIĞIM DİPSİZ KUYUİnstagrama bir şeyler yüklemeye başlayacağımPANDORANIN KUTUSU ARALANMAYA BAŞLIYORBİR GECE ANSIZIN KAYBEDEBİLİRMİŞİMİlk gönderiyi yükledimGİDEN GİTTİĞİ GİBİ DÖNER Mİ HİÇ?YAZIN SERT RÜZGARLARIGelecek bölümlerden bir kesitGÜN TERSİNE DÖNÜYOR GALİBAKAYIP YILDIZLARIM VARDI VER ONLARIIŞIĞIM SÖNÜYOR YARDIM EDİNBeni İnstagram'dan takip ediyor musunu?AZRAİL HİÇ GİTMEMİŞSE GELMİŞ SAYILIR MI?YAŞAMAK İÇİN ÖNCE ÖLMEK GEREKİRYAŞAMAK İÇİN ÖNCE ÖLMEK GEREKİR 2KARLI DAĞIN KARIGEÇMİŞE BAKMAK PİŞMANLIK GETİRİR 1GEÇMİŞE BAKMAK SADECE PİŞMANLIK GETİRİR 2BELKİ DE GÜNEŞ HAVANIN EN KARANLIK OLDUĞU ANDA AÇARKIŞ SONU BAHAR BAŞI
Hikayeyi Paylaş
Loading...