Seni ezberledim senden gizlice, ilmek ilmek , nakış nakış dokudum...
(AHMED GÜNBAY YILDIZ )
Bölüm sarkısı: Mahsun Kirmizigül Sevdiğim.
Hayatimizda bazı sorular vardir cevabindan korktuğumuz. Gelecek cevabi deli gibi merak edip bir o kadar da kactığımız ve gün gelir yüzleşmek zorunda kaldığımız sorular.
Peki Leyla ve Yavuz yüzleşebileceklermiydi? Cevaplarindan korkmadan bir birlerinin gözlerine bakarak hic korkmadan gelecek cevabi göğüsleyebileceklermiydi?
İki yanan yürek, iki korkusuz aşık, bu restleşmeden canlari yanmadan cikabileceklermiydi, yoksa yepyeni bir kapidan adım atıp el ele yürek yüreğe gecip gidebileceklermiydi?
Öyle bir baktılar ki bir birlerinin gözlerine ikiside deli gibi sarılıp kokularını içine çekmek için deli oluyorlardi aslinda.
Ama gurur denen illet onları öyle kötü bir sarmaşik gibi sarmisti ki bu kadar yakin göz göze ikiside kokularını burunlarında hissederlerken bile adım atmaya niyetli değillerdi....
Onlar bakıslari ile birbirlerine kenetlenmis iken Zeynep Yağız'ın odasına gitmek için hastanenin içine girmişti bile çoktan odanin onune geldiğinde iki asker ile Adem kapıda bekliyor idi.
Adem gelmekte olan Zeynep'i görunce belli belirsiz tebessüm etti. " Adem ben geldim sende çık bir çay iç hadi".
Adem de bunu bekliyormuş gibi minnet duyarak " Valla çok iyi olur Zeynep hanim bir sigara içip hemen gelirim" diyip dışariya çimak için koridorda ilerledi.
Zeynep askerlere başı ile selam verip odaya sessizce girdi. Özel izin almışlardıda girip çıkması sorun olmuyordu.
Zeynep odaya girer girmez Yağiz'a bakti uyuyor idi kontrol ettikden sonra ihtiyacıni gidermek için lavaboya girdi.
Su uyur düşman uyumaz diye boşuna dememişler. Yağız'ı öldürmek için hastaneye gelen hainler dısarda kargaşa çıkarıp askerlerin dikkatini o yöne çektiler.
Asker kavga eden iki gençten şüphelensede mecburen olaya müdahale etmek zorunda kaldılar bir anlık boşlukları ile Yağız'ın odasının önünü boş bırakip kavga eden gençleri ayırmaya gittiler.
Fırsatı değerlendiren diğer adam odaya girdi Yağiz'ın uyuduğunu gorünce yanina yaklaştı. Zeynep lavaboda sesleri duymuş ama oralı olmamiştı lakin gelen birinin olduğunu anlayıp ihtiyacini gorup hemen çıktı.
Kafasini çevirmesi ile Yağiz'in kalbine doğrultulmus bir silah ve sirti dönük bir adam gordu. Adam isine o kadar odakli idiki Zeynep'in arkasında olduğunu bile fark edemedi.
Zeynep gordüğu goruntu ile kocaman açilan gözleri şok olmuş durumda donup kalmıştı. Hemen birşey yapması gerekiyordu.
Yağiz gözlerini açinca adam tetiği çekemeden aralarinda bir boğusma basladi. Yarali olduğu için kolunun hareket kabiliyeti kisitli idi. Zeynep kendine gelerek tekrar lavaboya girdi birseyler aradi gozune çelik çöp kovasini kestirdi.
İcindeki poşeti lavobonun yanina koyup çöp kovasini eline aldı iceri geçıp adamin kafasina tüm gücüyle vurdu o sırada silah patladı çıkan kurşun pencereye isabet etti.
Adam yere yığılırken Zeynep korkulu gözler ile bir yandan düşen adama bakarken bir yandanda Yağız'a bakıyordu iyimi diye.
"İyi misin bir yerine birşey oldu mu?" Derken gozleri kanayan yarasına ilişti. "dikişlerin kaniyor hemen doktor çağıralım" dedi tam gidecek iken Yağız telaşlı kızın bileğinden tuttu. " İyiyim merak etme Zeynep " dedi yerdeki yatan adama bakıp " valla boşuna eli maşalı dememişim sana adamı iki seksen yere yığdın."
Zeynep yerde yatan adama tiksinerek baktı. Sonra aklına gelen ile korkup " bu kıpırdamıyor öldü mü yoksa Allahım katil mi oldum ben " dedi telaşla sızlanmaya başlayan kıza bakıp güldü Yağiz tepkileri o kadar güzeldi ki kapılıp gitmemek imkansizdı.
O an içinden geleni yapip yatakdan doğrulup korkudan titreyen ve katil oldum diyip ağlayan kıza sıkica sarıldı.
Zeynep bir anda kendisini saran kollar ile neye uğradığını şaşırdı. Adamın kokusu kollarının arası öyle güven verici idi ki bir anda oda adama sarıldı.
Askerler silah sesini duyar duymaz odaya koştular iceriyi dalınca birbirine sarılmiş iki genci ve yerde boydan boya yatan adamı gördüler.
Çok şükür ki komutanları sağ salim hayatta idi.
O sirada bahçede olan Yavuz ve Leyla silah sesi ile ikiside aynı anda ayni ismi zikrettiler " Yağız" Yavuz deli gibi koşarken Leyla da onu takip ediyordu. Hasteneden içeriye ard arda telaşla girdiler.
İkisinin de yüzünde kaybetme korkusu vardi biri kardeşine digeri hem çocukluk arkadasinı hem süt kardeşini hemde amca oglunu kaybetme korkusu yaşıyordu.
Adem onlardan önce davranmış çoktan gelmişti odanın önüne. Askerlerden içeriyi göremiyordu.
Hakan da o sırada hastaneye dostuna bakmaya gelmişti oda elinde silah ile odanın önüne gelip Adem ve askerleri geçip içeri befes nefese girdi.
Gördüğü manzara ile derin bir nefes aldı dostu sag salim ayakta yaninda ki kiza koala gibi sarılmış dünyasından geçmişti.
Öksürüp dostunun huzurunu bozmuş gibi oldu ama ne yapsın dostuda kız sankı kaçacak gibi sarılmıs gelenleri bile gözü gormemişti.
Yağız ve Zeynep öksüruk sesi ile hemen ayrıldilar birbirlerinden.
" Bize pek ihtiyacın yok gibi tertip maşallah iyisin iyisin" dedi ima ile.
Yağız onun ne demek istediğini çok iyi anlamiştı ama bir kere diline düşmüstü şansina tüküreydi. Hakan'in dilene düşeceğine ölseydi iyiydi. Artik kendisini deli eder dururdu.
Hakan ilerleyip yerde yatan adamı kontrol etti yaşıyordu. Ellerini bağlayıp Yağız'ın baş ucunda ki duran suyu alıp adamin yüzüne döktü.
Adam kendine gelemeye başlayımca ayağiyla adama vurup "kalk lan şerefsiz" diyip tuttuğu gibi kaldirdı.
Zeynep korku ile Yağız'ın kolundan tutup arkasına geçti. Yağız korkan kızı kolunun altina alip sarıldı " Korkma geçtı güzelim" dedi.
Yavuz Leyla ile nefes nefese odanin onune geldiklerinde Hakan' in elleri bağli biri ile dışarıya çıktığını gördüler. Yavuz bir hışimla odaya girdi kardeşini ayakta Zeynep'e sarilirken bulmayi beklemiyordu tabiki .
"İyi misin koçum kimdi o adam ne oldu burda" sorularini ard arda sıraladi Yavuz. Leyla da pesinden girdi gördüğu manzara şaşkına uğrattı en iyi arkadaşı ve amca oğlu sarmaş dolaş.
Zeynep gelenleri görunce hemen Yağiz'dan uzaklaştı sanki ceryan çarpmis gibi Yağiz'ı itip telaşla " seyyy ben korktum ondan şey ettik yani işte silah patlayinca.. Yavuz kesti lafini
"Açiklama yapmana gerek yok bacım hepimiz korktuk senin korkman en doğalı" diyerek kızin utanmamasini sağladi.
Leyla Zeynep'e imalı bakış atıp Yağız'ın yanına gitti. Utanan dostuna bakıp " Zeynep'im utanmana gerek yok Allah ikinizi de korudu başını eğme" dedi.
*****************
Aradan geçen 1 saat içinde doktor Yağız'in patlayan dikişlerini pansuman edip tekrardan dikmiş tekrardan sarmis idi. Ağri kesici bir igne de yaparak rahatlamasini sağladi.
Yavuz Adem ile konuşup saldiran adamlarin kim olduğunu ögrenmesini, gerekirse en yakın dostu Şivan ağadan yardım almasıni istedi.
Nede olsa dostu buranin en büyük ağası idi olup bitenden ilk haberi olan oydu. Kendilerine yardim edecek tek kisi idi.Gidip hesabini kendisi soracakti kimse onun kardeşine silah doğrultamazdi.
Albay gelmis Yağiz'i ziyaret etmiş Yavuz ile tanisip gecmis olsun dileklerini iletip, Hakan'a gereken emirleri vermiş Leyla ile de görüşüp hastaneden ayrılmışlardı. Adem kisa sürede adamin kim olduğunu öğrenmis gelenlerin gitmesini beklemisti Yavuz'a söylemek icin.
Yağiz yavaş yavaş gozlerini aralarken Abisinin cam kenarinda dişariya baktiğini, Leyla ve Zeynep'in ise kanapede kafalarini birbirlerine yaslamiş yorgun bir şekilde oturduklarini gördü.
" Leyla sen bu eli maşaliyi ozel egitime mi tabi tuttun adami tek seferde yere serdi" hafif inleyerek konuşmuştu.
Gelen ses ile herkez kafasini Yagiz'a çevirdi.Leyla gülerek " eeee benle olan her duruma hazır olmak zorunda bugunlere hazırladim onları" gurur duyarak ve tebessum ederek Zeynep'e goz kirpti.
Zeynep elimasali kelimesini duyunca gözlerini baydi ama Leyla konusunca kendisi ile gurur duydu.
"Valla biz bile askerlerimizi boyle eğitemedik hangi okuldan mezun " dalgasini hala geçiyordu.Zeynep artik dayanamadi .
"Bana bak teğmen beni sinir etme sıra sana da gelmesin dalga geçiyor birde alla alla" dedi isyan ederek.
Leyla ikisinin atismasini gülerek izliyordu birbirleriyle uğraşsalarda cok da yakişiyorlardi bu deli oğlani ancak bu kiz adam eder diye geçirdi icinden.
Onlar gülüşürlerken Yavuz sadece dinlemek ile yetiniyordu bıyık altindan çaktirmadan tabessum ediyor arada gözleri sevdiği kadına değiyor sonra hemen geri çekiyirdu bakışlarını.
Leyla'nın her göz göze gelmelerinde kalbi sanki kus gibi çırpınmaya başlıyor vucudu titriyordu.
Beş yil geçmesine rağmen hala kalbi bu denli nasil atiyordu oda anlayamiyordu üstelik onu terkedip yüz üstü birakip giden biri icin. Yavuz yavaş yavas kardeşine yaklasip sezsizliğini bozdu.
" Korkuttun bizi teğmenim paslandin mi sen neyse iyileş de pasını alırız artik" dedi.
Yağız yapma der gibi baktı abisine ama cevabini da geciktirmedi " Dedi aşiretimin ağası abi sen önce geri dönmeye karar ver kim paslanmış tartişıriz".
Bir an soylediğini fark edip Leyla' ya baktı. Yavuz kardeşine naptın sen der gibi ters ters baktı.
Leyla duysada hiç oralı olmadı canı yanmiştı ama belli etmemeye çalıştı.
" İyisin gibi benim biraz dışarda işlerim var hemen dönücem " diyerek izin istedi.
Leyla bir işlerin döndüğünü anladı Adem de yoktu ne zamandır kaşları çatıldı kardeşi burda yatarken bu adam nereye gidiyordu ki? Tabiki ögrenecekti konuşmalarınin bitmesini bekledi. Zeynep ile birlikte tabletden işle alakali bir dosyaya bakiyordu. Lakin akli abi kerdeşin konuşmasında idi.
"İyiyim aşiretimin reisi merak etme de sen hayirdir ne işin var gecenin bu saatinde" merakli bakışları ve yüzu ile abisine sordu. Leyla da pür dikkat onlari dinliyordu icinden Yağiz'a teşekkur etti merak ettiği soruyu o sormuştu.
"Ulubey aşiretinden Berzah ağa gelecek duymuş olanları onunla görüşeceğim " Yağız duyduğu isimle tebessüm etti. Abisinin burdaki en samimi dostu idi.
" Yılların dedi kodusunu yapicaz diyorsun yani iyi hadi git git bekletme ağamızı bekletilmeyi pek sevmez selam soyle benden de " abisinin gitmesine musade etti. Yavuz başıni sallayip kardesinin elini sıkarak Leyla'ya da kaçamak bakarak odadan çıktı.
Leyla da ayaklandi hemen " Zeynep kafam durdu ben bir çay alıp geleyim sizde ister misiniz?" Diye sordu. Yağiz hayir derken Zeynep olur demişti.
Çay alma bahanesi ile Yavuz'un peşinden odadan ayrildi."Yavuz" yıllar sonra ismini ilkndefa zikretti. Sırtı kendisine dönük giden sevdiginin arkasından seslenmişti.
Yavuz duyduğu ses ile adımlarını durdurdu yüreği titredi, ne çok özlemişti onun dilinden adını duymayı keşke hep yaninda olsa bir omur zikretseydi ismini ama kader işte yaninda isterken en uzağina düşmüştu yolu.
"Efendim" arkasini dönerek kendisine doğru gelen sevdasına baktı yıllarin özlemi ile.
Leyla da sevdiği adama bakarak yanina adimliyor idi. Herşeyi bir tarafa bırakti yillardir olan kırgınlığinı kızgınlığını. Ahh dedi içinden gidip güvenli kollarina sarilsam kalbinin ustune başımı koysam hasretim dinse "ahhh ahhh "diyerek içinden geçirdi o kisacik mesafede.
" Nereye gidiyorsun doğruyu söyle sakın bana Şivan ağa'yı bahane etme seni tanıyorum kardeşin burda yatarken bırakıp gidecek adam değilsin " diyerek endişesini dile getirdi. Gözlerinde korku vardı.
Yavuz elini yüzune götürüp sıvazladı. Leyla'ya ne dese inanmazdı ama gitmesi gerekiyordu gerçeği söylersede endişelenir telaşa kapılırdı. Gözlerinden belli oluyordu korkusu, Bitkin ve yorgun bir şekilde cevap verdi.
" Dedim ya Şivan gelecek onu karşilayacağim biraz konuşacağiz"dedi Gözlerini Leyla'nın gozlerinden kaçırdı.
Leyla sahte gülumsemesini takarak yüzüne" yapma Yavuz ağa birbirimizi kandirmayalim gözlerindeki o öfkeyi kimse görmesede ben görüyorum birşeylerin pesindesin gidiyorsun bana dogruyu soyle sende yorulma bende" diyerek adamın verebilecegi her cevabin önünü kesmiş oldu.
Yavuz yorgun bir nefes vererek " Şivan geliyor kardeşimi öldürmeye gelen itin sahiplerini bulduk oraya gideceğiz " dedi bir solukda.
Leyla gözleri irileşerek bakti karsisindaki adama bu adam yüreğine mi indirecekti boyle davranarak hayir öldürmekse niyeti çekip vursa daha az acı çekerdi.
" Siz beni öldürmek mi istiyorsunuz biriniz yarali biriniz hiç bilmediği adamlarin yanına ölüme gidiyor" oyle tatli isyan etmişti ki Yavuz'un içi gitmişti.
Bu kadinin her haline aşıktı zaten özlemişti onu böyle sinirli görmeyi ne cok yakişiyordu kendisine öfke tam bir hanimağa idi yanina yureğine tek yakişan idi.
Leyla'ya doğru bir adım attı Leyla'nın kokusu aklını başından alıyordu bir an için yaşadıklarını unutup içinden geldiği gibi konuştu.
"Güzelim abartma Allah aşkına gidip gelicez ölümü nerden çıkardın şimdi" 2 dakika da bu kadının ölüm senaryosu yazmasina pes demişti.
" Bire adam sanki düğüne gidiyor gibi konuşma benle" sinirden elleri titriyordu" birde ne demisti güzelim mi? ah bu adam yureğine zarardı köpek ne guzelde soyledi guzelim diye" içindeki ses konuşurken Leyla ben ne düşünüyorum diyerek kafasini hafif salladi zaten kokusu ciğerlerine nufus ediyir kendisini zor tutuyordu konuşmasina devam etti.
" Yahu bu adamlar terorist ne yapacakları belli olmaz sen böyle giderken onlar seni çicekle mi karşilayacak " dedi sinirle.
Yavuz tebessum edip iki adimla aralarindaki son mesafeyi de kapatıp hiçbirşeyi umursamadan ellerini kaldırip Leyla'nin yüzünu avuçlarinin içine aldi. Karşisinda ki karısı değil de amcasinin küçük hırçın kızı idi.
Leyla yapilan hareketle neye uğradığini anlamazken şaşkin gözlerle kocasina bakti" Leyla'mm güzelim merak etme Berzah ve adamlari ile gidicez korkma tamam, soz veriyorum gelicem sabah da burdan çekip gidicez evimize " Leyla' nin aklı kalbi ile savas verirken Yavuz'un ettiği her bir kelime yüreğinı i ılık ılık ediyordu. İlk defa Yavuz'un karisi gibi hissetti evimiz demişti.
İlk defa gözlerinde farkli bir şey gördü gozleri çok değişik bakıyordu kendisine bu bakişlarda kendisini gördü. Evimize demiştı kendisini de evi olarak mı görüyordu. Off kafası bu adama yakınken işlevini kaybediyor idi.
Ne olursa olsun gitmesine izin vermeyecekti, yüreği bile bile onu tehlikenin kucağina gondermek istemiyordu 5 yil sonra ilk defa boyle yakinlaşmışlardi ve bu da ölüme giderken mi olacaktı.
" Gitme Yavuz birak gerekeni zaten yapicaklar. Ya sanada birsey olursa lutfen gitme " sona dogru sesi ağlamakli çıkmısti gözleri dolu dolu bakti sevdiği adama babasi gibi onu da kaybetmek istemiyordu.
Leyla bu korku ile baş edemezdi ki babasini kaybettiğinde neler yaşadığını bu adam bilmiyordu ama o hiç unutmuyordu neden inat ediyordu gitmekde.
Yavuz eğilip Leyla'nin alnina ufak bir öpücük kondurdu. Leyla alninda hissettiği duduklar ile tüm vucudunu titreme sardı. Kalbi ritmini değiştirdi nefesi kesilecek gibi oldu.
Yavuz dudaklarını Leyla'nın alnından çekip sulu gözlerine baktı " Korkma hanimağam soz veriyorum gelicem daha konuşmamiz gereken konular var yarim kalan ne varsa hepsini konusup herşeyi yoluna koyacagiz " diyip göz kirparak arkasini dönüp kapiya doğru adimlad şimdi gitmese bir daha gidemezdi ve birşeyi cok iyi anladi Leyla olmadan nefes dahi alamıycakti artik karısından uzak kalmayacak evliliklerini yoluna koyacakti illaki Leyla da birgun onu sevecekti.
Leyla Yavuz'un arkasından bitkin gözlerinden yaş akarak baktı.
" Gitme senide babam gibi kaybetmek istemiyorum " dedi sesi kısık çıkmıştı ama duyan olmadı Yavuz coktan gitmisti dizleri onu taşıyamayacak hale gelince koridora bedenini bıraktı.
Askerler iki sevdalıyı izlerken kadının adamınardindan çöküsüne şahit okdular bir tanesi gidip yardim etmek istedi ama Leyla eli ile kabul etmedi.
Zeynep arkadaşını merak etmişti gideli baya bir vakit geçmişti. Ustelik odada Yağiz ile başbaşa kalmış adamın bakişlarının üzerinde olduğunu hissedince utancından yüzune bakamamişti.
Yerinden kipirdanip" Ben bir Leyla' ya bakayim gelmedi merak ettim " diyerek Yağiz'a haber verip odadan çıktı Leyla'yi yerde çökmüs bitkin ağladiğini görünce hemen yanina koştu " Leyla ne oldu sana " diye sordu sesindeki korku telaşı Leyla'nin kulaklarına dolsada cevap veremiyordu.
Leyla Zeynep'e dönüp ağlayarak " gi.. gi.. gitti.. " diyebildi aglarken zorla konuşuyordu Gözlerindeki yaşları yağmur gibi akıyordu.
Zeynep daha cok telaşlandi "Kim nereye gitti anlamadim" hem Leyla'yi ayağa kaldirmaya çalışıyor hemde sorusunu soruyor idi. " Ya.. Yavuz o adamların peşinden gitti hesap soracakmis Zeynep ona birsey olursa.." bir hıçkırık koptu boğazından Zeynep şimdi anlamişti olanlari.
Arkadaşını alıp sandalyeye oturttu. Askerin getirdiği suyu Leyla'ya uzatti.
Leyla elleri titreyerek suyu aldi bir yudum içip Zeynep'e geri uzatti. " Ya oda babam gibi beni birakip giderse Zeynep ben bunu kaldiramam ölürum " Zeynep ellerini simsiki tuttu arkadaşinin.
" Korkma Yavuz abiye hiçbirsey olmayacak o geri gelecek ben inaniyorum " diyerek arkadasının yüreğini ferahlatmak istedi.
Leyla gözyaşlarini silip " Gelir dimi Zeynep " çocuk gibi masum bakarak sormuştu. Zeynep tebessüm edip " Gelir sen merak etme o seni asla bırakmaz ben bu gun gözlerinde gördüm " Leyla dostuna sıkıca sarıldı iyiki yanindaydi. Biraz sakinleşince Zeynep hadi diyince toparlandilar ve Yağiz' in yanina gittiler.
*************************
Antep
Tahir dayisi Behram ağa ile konağa varmişdı. Behram ağa karisi Azade hanim ve annesi Zergül hanimin sorularini cavaplamis Yağiz'in iyi olduğunu soylemişlerdi. Yavuz'un da geldiğini öğrenen Azade hanimin yüreği bir nebze de olsa ferahlamişti. Duyduklarina şasiran Yaren ve Sinem odadan ayrilip hemen Zeynep'i aradilar. Herseyi birde Zeynep'den dinleyen ikili Leyla adina sevindiler. Sonunda kocasi gelmiş karsilaşmişlardi ve korktuklari gibi olmamıştı.
Yaren Leyla'nin abisini vurmadığına şükretti. Leyla'nin ofkesini en iyi bilenlerden biride kendisi idi.
"Senem duydun dimi Leylos abimi vurmamış demek ki abime hisleri bitmemiş, yoksa simdi Yavuz ağa icinde ağliyor olurduk" soylediklerine kahkaha atti.
Senem gulerek " kizim şu durumda bile espiri yapabiliyorsun pes" dedi. Yaren hinzir gulusunu yüzune takip "hadi odaya geri donelim bizimkiler fark etmeden ayrica sende sevdiceğini gör nede olsa iki gun oldu özlemişsindir" diyip kaçarak odadan cikti .
Senem ofke ile pesinden gitsede oturma odasina girdigini gorunce adimlarini yavaşlatip pesinden oda odaya girdi Yaren in yanina gidip koluna cimdik atti.
"Ahh" diye kolunu tutarken sesi yuksek cikmisti Yaren'in. Herkez onlara döndu Azade hanim " Ne oldu kizim niye bağiriyorsun? Gelen soru ile Yaren "kolumu duvara çarptim anne" ayakustu yalanini uydurup merakli bakişlari uzerinden cekti" Dikkat et keçamin" uyarisini Yade Zergul yapmisti.
Senem sevdiği adami görmenin verdigi mutluluğu gizlemeye çalişsada gözlerinden anlasiliyordu. Tahir de alttan alttan sevdiği kiza bakiyordu Yade Zergul den kacarmi hic torununu izledi kisa bir sure gozlerinin Senem de olduğunu görunce icinden bu olmuş dedi.
Bir toparlansinlar bu ise de el aticakti. Tek derdi ailesinin mutluluğu olan kadin ölmeden torunlarinin murüvvetini gormeyi çok istiyor idi.
*********************
Şırnak
Yavuz gelen arkadasini kapida karşiladi kollarini açip " oooo ağam hoşgelmişsen beni sereflendirmişsen " dedi.
Berzah ağa da en az onun kadar mutlulukla arkadaşina sarilip " hoşbulmusam Yavuz ağa nerelerdesin yahu bir gittin yüzünü gören cennetlik " diyerek dostu a takilmayi da ihmal etmedi.
Kisa hoşbeşin ardindan adamlarin bulunduğu adrese doğru yol aldilar. Adrese yaklaşinca arabalari park edip eve sessiz ve yürüyerek gittiler etrafi kontrol edip evin etrafini sardilar.
Yavuz ve Berzah birbirlerine bakip " hazir misin dostum askerdeki gunlerimiz gibi" Berzah'in dediği ile Yavuz siritip " her zaman dostum" dedi.
Yavuz ve Berzah önden giderken diger adamlar dort bir tarafdan eve doğru ilerlediler dısaridaki adamlari temizleyip eve gireceklerdi.
Yavas ve sessizce yaklaştılar eve içerdekiler böyle bir saldırı beklemediği için hazırliksizlardı buda Yavuz ların işini kolaylaştırıyordu.
Yavuz kapı kolunu indirip iceriye dogru kapıyı iteklemesi ile silah sesinin gelmesi bir oldu. Silahbsesi kesilince Berzah ağa ile ayni anda iceri daldilar ve adamlar daha ates edemeden ayaklari ile adamlarin elinden silahi dusurmeleri bir oldu. Simdi hesap verme sirasi gelmişti. Allah bu iki adami azaplarindan korusundu.
" Eee tetip napalim bu şerefsizlere " dedi Berzah ağa. Yavuz boynunu bir sağa bir sola kütletip " tertip bu soysuzlara ne yapsak az ama benim güzel fikirlerim var tabiki " diyerek göz kirpti.
Adamlarin gözlerinin içine bakip ikisinede sert bir yumruk indirdi " Lan it sen kimsin ki benim kardesime silah sıktırıyorsun ölüm emri veriyorsun soysuz" bir daha vurdu adamlari konusamayacak hale getirene kadar dövdü ölüm emrini veren ellerinin parmaklarini tek tek kirip en son Berzah ağa' nin kendisini tutmasi ile adamlari bırakti.
Bu sırada gelen Hakan'a teğmene adamları teslim edip dostu ile hastaneye gitmeden bir yerde oturup ustünü değiştirip cay icerken uzun uzun sohbet ertiler.
" Eee Yavuz artik buralarda misin geri gidicek misin " diye sordu dostuna.
Yavuz arkadasına bakip " Aslinda gidicektim ama kehribar gözlü dilberi görünce fikrim değisti " gözleri daldi hastanedeki o hali aklindan hiç cikmadi.
"En dogrusunu yaparsin Yavuz ne kadar kaçarsan kaç artik senin karın o evlisiniz herseyi yoluna koyman gerekiyor kardeşim Leyla bacım bunu hak ediyor" diyerek dostunu kararindan dolayi destekledi.
Yavuz eyvallah diyerek kafasini salladi " eee sen napiyorsun kardesim iki kadinla uğrasmak kolay olmasa gerek" dostuna takildi.
Gözleri dalan adamın yüzune hüzün çöktü dostu olanlari bilmiyordu " Zöhre' yi kaybettik geçen sene " derken gözunden bir damla yaş da elinin üzerine düstu.
Yavuz aldiği ölum haberi ile dostunun elinin uzerine vurup " Başin sagolsun nasil oldu " dedi
Berzah ağa kendini toparlayip " Biliyorsun severek evlenmedim anam zöhre'yi görüp beğenmis illa bu olacak diye tutturdu evlendik. Baskasina dönup bakmadim hic zamanla sevdim Zöhre'yi huyunu naifliğini bana saygısını, Allah yukarda birgun yuzunu düşürmedi bana kaşını eğmedi anama babama hep saygi sevgi ile yaklaşti lakin töreler pesimizi birakmadi Zöhre'nin cocugu olmayinca başladilar kuma, kuma diye cok uğrastik cok savastik gitmedigimiz doktor tedavi kalmadi ama lanet olsun olmadi iste" dedi.
Yavuz lanet etti törelere bu töreler yikmadık ocak yakmadık can bırakmadı.
Berzah ağa devam ettı anlatmaya " Zöhre daha fazla dayanamadi kabul etti kumayi gitmis anamla konuşmus arkadaşı vardı Amara o olsun demis. Kiyameti kopardim evde olmaz dedim birgun yanima geldi" Gözleri daldi sanki o anları yasiyordu yeniden.
" Böyle olmaz Berzah ağa ben senden razıyım rabbimde razı olsun sen bir ağasın soyunu geleceğini düşünmek zorundasin eğer kabul etmezsen çeker giderim" dedi.
Birkez daha onun o yüce gönlüne hayran oldum dostum" Herkez Zöhre'ye hayran iken o vicdan azabi ile cebelleşiyordu. Tertemiz sevmişti lakin başka birisini sevdasına kavuşamadan ailesi zorla vermişti Zöhre'yi Berzah'a.
" Anamla babam gidip istediler. Kabul etmedi kız daha sonra ne oldu bilmem kabul etmis işte sonra gidip getirdiler konağa" Yavuz film izler gibi dostunu dinliyordu buralarda yokken dostu neler yaşamişti.
Ne kadar zordu Eşinin üstune baskasinin gelmesi. Zöhre'yi düsündü ici yandi.
Kendini dostunun yerine koydu bir an asla Leyla'nin üstune gül koklamazdı Antep'i yakar yinede onu yakmazdi.
"Sonra naptin Zöhre nasil dayandi bu acıya" dostunun sorusu üzerine bir sigara daha yaktı Şivan Ulubey.
" 1 ay boyunca erken çıkıp gece geç saatlerde geldim eve ne yüzüne baktım, ne yanına gittim, nede odasina herkez cocuk haberi bekliyordu bense Zöhre'ye ihanet etmek istemiyordum" Kader yazılmişsa anla ne yapsan boşa Berzah da zamanla anlayacakti.
" Bir gece Zöhre çalişma odasina girip bana o kızın yanina gitmemi söyledi o kizinda benim karim olduğunu ve o kiza haksizlik ettiğimi soyledi kocalik gorevini yap yoksa sana hakkımı helal etmem dedi"dedi.
Biten sigarasını söndürüp yenisini yaktı "Zorla gittim kizin odasina içeri girdiğimde kanepeye oturmus camdan bakiyordu beni görünce gözündeki yaşları sildi. İlk defa o gün baktim kizin yuzune masmavi gozleri vardi denizleri andırıyordu. Öyle utangaçtı ki beni görünce şaşirdi, Kafasini eğdi ayaga kalkti hemen" İlk defa dostunun tebessüm ettiğini gördü Yavuz hıçbirşey demeden dinlemeye devam etti.
" Karşisina geçip yatağa oturdum odası mis gibi kouyordu. Oda kalktiği yere geri oturdu. Amara ben boyle olsun istemezdim seni böyle bir hayata mahkum etmek hiç istemezdim maşallah güzel kızmışsın niye kabul ettin bu hayatı dedim Kafasi hala önünde "
" Bazen en çok yapmam dediklerini yaparken bulursun kendini benimki dostuma olan vefa borcum idi ağa ödeme vaktim geldi bu yüzden kabul ettim" dedi. İçim yandi kiza o kadar guzel ve masumdu ki insan kiyamiyordu" dedi.
Sigarasından bir nefes çekip bıraktı " Halimi arz ettim oda anladi beni ertesi gece yanina gittim ama sen birde bana sor o gece nasıl sabah oldu. Lanet bir gece idi. Herkezin istediği olmustu ama ben kendimi rezil bir adam olarak görüyordum. O geceden sonra 1 aylığına İstanbul' a gitmem gerekti. Ama bir ay 3 aya uzadi. Geldiğimde Zöhre zayıflamış gözlerinin altı morarmışdı. Amara ise ona bebek gibi bakıyordu." dedi Yavuz dostuna acı ile baktı nasıl dayaniyordu bu kadar acıya.
" Anam babam cok kızdılar bana neden gelmedim diye . Zöhre beni yıktı onu yüzü kireç gibi çökmüs gözlerinin altı morarmiş zayıflamiş buldum. Amara'ya baktım yine kafasını eğmiş yüzüme bakmıyordu. Tek kelime etmedim ağzımdan çıkacak bır kelime belki onu mutlu edecekti ama ben sustum . Bana gönül koydu Amara yüzüme bakmıyordu bir daha da hic bakmadı karşılaşsak bile tek kelime etmiyordu. Herşeyi kardeşlerimden istiyordu " biten sigarasıni söndürdu. Yavuz taş olsa çatlar diye düşündu.
"O süreçte Zöhre hastalandi sürekli bayıliyordu. Doktora götürdüğumde son evrede lenf kanseri olduğunu öğrendim. Meğerse kendisi biliyormuş ama bize söylememis. Doktoruda tembihlemis.
hastaliği ile uğraşmaktan Amara'ya hiç vakit ayıramadim. Yanina gidemedim halini soramadım doktor doktor gezdirdim ama Zöhreyi kurtaramadım ." Ah o yük Berzah ağa nın içinde yara olarak hep kalacak Amara ise geçirdiği zor günleri hiç unutmayacak ve Berzah ağayi affetmeyecek idi.
"Geçen süreçte Zöhre yatağa düstu. Amara hic kimseye izin vermeden Zöhre'nin bütun bakımını yapıyor eliyle beslemeye çalısıyordu Allah yukarda bebek gibi bakti Zöhre'ye" Amara' ya olan minneti gözlerinden belli oluyordu Berzah ağanin peki yüreği boyle güzel kadina aşık olunmaz mıydı ? Berzah ağa da olmuştu hemde ilk görüşte sadece kabullenmesi zaman almıstı.
" Amara birgün bayıldı doktora götürmüştüm Zöhre fenalaşmış. Eve gittiğimizde ruhunu çoktan teslim etmişti. Söylesene dostum kim boyle bir aci ya dayanir Amara'nın hamile olduğunu öğrendiğim gün Zöhreyi kaybettim ? Ben bunlari yaşadim" gözlerinden yaşlar akmaya başladi Yavuz da dostu ile ağladı.
" Kardeşim daha fazla anlatma neler yaşamişsin dayanmişsın sen çok güclü adamsin be ağam hala dimdik yıkılmamışsın ben olsam enkaz olurdum" Dostunun acısı kaldırılabilir gibi değildi.
" 40 gün yas tuttuk Amara bu süreçte hep yanımda oldu. Beni kırgın olmasına rağmen teselli etti evimizi derledi topladı. Hepimizin yüreğine dokundu. Ben ona ne zaman aşık oldum anlamadim. Zöhre'yi insan olarak sevmiştim ama Amara'ya aşık oldum ona olan duygularım çok farkli idi" anlatırken gozlerinden belli oluyor da karısına olan aşkı.
"Sonrasında anladım ki benim evim yuvam gözüm gönlüm annem babam elim ayağim herseyim Amara olmuş. Herşeyi düzeltim gönlünü aldim şimdi oğlum 1 yaşında . Amara ve oğlum evimin neşesi oldu bazen ben ne sevap işledim de yürekleri böyle muazzam güzel iki kadına sahip oldun diye düşünuyorum" derken yüzunde ki tebbessüm peyda oldu. Yavuz dostunun gozlerinden mutluluğunu göruyordu.
Yavuz dostunun yüzünun güldüğünü gorünce " Sen yüreği güzel adamsin kardeşim ve herseyin en iyisini hak ediyorsun artik üzulme ve karina yuvana sahip çik en kisa zamanda da yegenimi ve yengeyi alip Antep' e geliyorsun tanisalim yeğenimizle " Hesabi ödeyip kalktilar.
Berzah ağa dostuna ısrar etsede Yavuz konağa gitmeyi kabul etmedi kardeşi bir tehlike atlatmisti zaten Berzah dostunu hastaneye birakip mavi gözlü karisina kavusmak icin evine yol aldi..
Yavuz hasteneden iceri girdi yorgunluktan gözleri iyice kızarmış adım atacak hali kalmamıştı. Adem gelen abisine baktı yorgun olmasına rağmen hala dimdik ayakta duruyordu hayrandi bu adama.
" Hoşgeldin abi " Yavuz Adem'in omzunu sıkıp " Varmi bir sıkıntı , gelen giden oldu mu? Adem hayir anlaminda kafasini salladi
"Yok abi bir sıkıntı herşey yolunda Yağiz abi uyuyor Yengem ve Zeynep hanim da kahve içmeye disariya çiktilar gelirler şimdi" diyerek bilgilendirdi.
" Tamam ben burdayım sen git yengenlere bak bir oda ayarla yengenler yatsinlar" dedi . Adem tamam diyerek gitti.
Yavuz uyuyan kardeşine bakıp koltuga yorgunca uzandi bugün olanlar yormuştu onu birazcik dinlense iyi olacakti. Kafasini koltugun başligina yaslayip gözlerini kapatti.
Adem kafeteryada oturan Leyla ve Zeynep'in yanina geldi. " Yenge Yavuz abim geldi size bir oda ayarladi hava soguk içeri gelsinler de.. sözünu bitiremeden Leyla koşarak iceriye gitmeye başladi.
Adem ve Zeynep arkasindan baka kaldilar kuş gibi uçmuştu sanki Leyla. Onlarda hesabı ödeyip yavaş adımlarla içeriye gittiler.
Leyla nefes nefese geldiği odanin kapi kulpunu indirip sessizce içeriye girdi yavas yavas adımlarla sevdiği iki adama bakti.
Gözleri kocasinda takılı kaldı yorgun görünüyordu ama herhangi bir yarasi yok gibi idi söz verdiği gibi gelmişti.
"Leyla orda öyle bizi dikizleyecekmisin yoksa konuşacakmisin " dedi gulerek.
Leyla duyduğu ses ile irkildi bu adam uyumuyormuydu. " Ne seni dikizliycem bee ben Yağiz'a bakmaya geldim bir kere ayrica gittiniz kaç saattir gelmediniz Yavuz bey " Yalandan kim ölmüş ki Leyla ölsün.
"İnsan olarak merak ettik başiniza birşey geldi sandik alla alla " sinirlenen Leyla isyan etmisti resmen.
"Haaa insanlik namina bakiyordun bana öyle melul melul " damarina basmazsa rahat etmezdi Yavuz, bu kadinin sinirli hali adami deli ediyordu.
Sessizce onlari dinleyen Yağiz içinden gülüyordu. Abisi ve yengesi kendisine ugraşacak çok güzel malzeme veriyordu haberleri yoktu.
Leyla öfke ile " Bana bak Yavuz ağa savaşa gider gibi giden sensin merak ettim geldim ama sen alay ediyorsun gördüğüm kadari ile öküz gibisin maşallah hicbirseyin yok " diyerek saçini savurup tam odadan çikacaği an Yavuz kolundan tutup kendisine cevirdi.
Leyla öfkeli gözleri ile bakti Yavuz'a " Napiyorsun sen bırak kolumu" derken bir yandan da kolunu cekistirdi.
Hayir yani bu adam ne ara kalkıp yanına gelmişti ayrıca yakin olmalari ikisininde kalbine zarardi.
"Eee hani sen Yağiz 'a bakmaya gelmistin. Bakmadan mı gidiyorsun ? Tek kaşini kaldirarak sormuştu.
Leyla da tıpkı onun gibi tek kaşini kaldırıp öfke ile bakti Yavuz'a " Ha yani illa uğraşcağım diyorsun. Kolumu birak Yavuz ağa domuz gibisin merak etmeme gerek yokmuş " dedi.
Yavuz' un tebessüm eden yüzü karısının hakereti ile bozuldu huysuz karisi aksiliğini yüzune takmişti " Leyla" dişlerinin arasindan öfke ile seslenmisti.
" Ne var Yavuz ağa" Leyla da dik dik bakti kocasina cocuk gibi kavga mi ediyorlardi onlar.
Yavuz daha fazla dayanamadi kaçip gitmesini istemiyordu kokusunu biraz daha almak sesini biraz daha duymak istiyordu.
" Tamam hanim ağam sinirlenme hemen" Kaşları ile kanepeyi işaret edip " Gel oturalim anlatayim olanlari" alttan alarak konuşmuştu yoksa Leyla' yi biliyordu kızdımı durmaz giderdi.
Leyla biraz düsündü gidip gitmemek arasinda kaldi ama merakina yenik düsup koltuga doğru gidip oturdu "Eee anlat bakalim neler yaptiniz" Yavuz Leyla'nin yanina gidip oturdu olanlari tek tek anlatmaya başladi..
Zeynep kapidan Yavuz ve Leyla' nin konuştuğunu duyunca kendilerine ayarlanan odaya gitti.
Tam uzanmiş yatacakken telefonu çaldi arayan kiz kardeşi idi hemen açti telefonunu " güzellerimm" Zeynep'in yüzundeki tebessum sesine yansimişti.
" Abla" sesi üzgün çikmisti. Zeynep'in gulen yüzü düştü kardeşinin sesi ile.
" Melek güzelim neden sesin üzgün geliyor ablacim " Melek ağlamaktan konuşamayinca Dileğe verdi telefonu " abla" Zeynep meraklanmıştı iyice artik ne olduğunu bilmek istiyordu.
" Dilek ablacim neler oluyor anlatır misin? Bak merak ediyorum" sorusunu sormuş alacağı cevaptan korkuyordu.
"Abla korkma biz iyiyiz her zamanki şeyler iste " diyerek ablasindan olanlari saklamaya çalişti üzmek istemiyordu
" Dilek hadi anlat kuzum saklama birşey olmuş belli ben sesinizden bilirim "dedi.
Dilek saklamak istesede elbette duyulacağını biliyordu "babam yine kumara başladi eve geldi leş gibi sarhoş o kafayla kavga ettik oda en iyi yaptiği seyi yapti Melek ve bana tokadi basti gitti yatti" dedi.
Zeynep o tokadi kendi suratinda hissetti bir an sinirden elleri titredi beynine dank eden kelimeler ile kurşun yemiş gibi oldu. Aylardır kaybolan korkuları hortlamış gün yüzüne çikiyordu....
Bölüm sonu yorumlarınizi bekliyorum bol yorum ve yildizi parlatalım...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
11.01k Okunma |
1.28k Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |