6. Bölüm

5. BÖLÜM İLK KARŞILAŞMA

Çerkezkizi
55cerkezkizi055

Evet sevgili dostlar yorum ve desteklerinizi bekliyirum lütfen bol bol yorum yapın ve hokayemiz daha güzel yerlere gelsin. Sizin varlığınız desteğıniz bana güç veriyor.

Watpadd , instagram, tiktok hesabım

👇👇👇👇👇

55Cerkezkizi055

"Kanatları varmış kalbin,

Sevince uçar, sevilmeyince göçermiş"...

( Cahit ZARİFOĞLU )

Bahar yavaş yavaş kendisini hissettirmeye başlamişti Antep'de. Kehribar gözlü güzelin peki yüzü gülecekmiydi? Hayat ona nasıl sürprizler hazırlamıstı bilinmez.

Kaderi yüzüne gülecek miydi yoksa o güzel gözlerinden yaş eksilmiyecek miydi yaşayıp göreceği güzel günler yakınmıydı kimbilir...

Fırat'ın kolunu sıyırıp gecen kurşun arkasında bulunan saksıya isabet etmisti. Leyla bilerek koluna nişan almıştı onu sadece korkutmak istemişti.

Kimse onun kadınlığına laf edemez sorgulayamaz idi .En nefret ettiği konu kadınların eksik etek olarak gorülüp hor görülmesi idi.

Leyla' nın öfkesi karşısına çıkanı yakacak gibiydi gözlerinden ateşler çıkıyordu kimin haddineydi Miroğlu hanımağasına kafa tutmak yargılamak Fırat da nasibine düşeni almıstı iste.

Leyla ayağa kalkıp gözlerini herkezin uzerinde gezdirip Fırat' da sabitledi " Bu sana ve herkeze ders olsun ne sen ne bir başkasi benim hanımlığımı sorgulamasın" dedi.

Tekrar herkezin gözünün içine bakıp " Fırat gibi düsünen varsa içinizde işte burdayım tam karşınızda " dedi.

Leyla sabırlı idi kolay kolay sinirlenmez kimsenin kalbini dahi kırmazdı. Herkese yardimi dokunan merhametli birisiydi. Ama damarına basılınca tam bir dişi kaplan kesiliyordu işte.

Fırat'a uyarısını yapmış herkese gözdağı vermişti. Ağalar aralarında fısıldaşırken Leyla amcasinin yanına yerine oturdu.

Amcası gururla bakıyordu yeğenine göğsü kabardı.Birgün başına bir şey gelse hak emri vaki olsa gözü asla arkada kalmazdı yeğeni bunu ispatlamıştı. Tam bir hanımağa gibi davranmıştı.

Yeğenine bakıp " Yavuz'u aratmadın kızım herkeze cevabını laiki ile verdin gurur duyuyorum seninle" diyip elini sıktı.

Leyla gözlerini kapatıp açtı " Sağol amca arkamda varlığını hissetmeseydim belkide bu kadar rahat olamazdim teşekkur ederim" dedi minnetle.

Fırat'ın koluna yanındakiler müdahale etmiş haataneye götürmek için toplantıyı terk etmişlerdi.

Leyla ağalara bakıp " ağalar artık şu gençlerin durumunu tatlıya bağlayalım. Haşim ağa son kez ne diyorsun kararını ver " dediği anda Nurullah ağa elini kaldırıp söz istedi.

Leyla başı ile onay verdi " Haşim ağa oğlum da kızın da gençtir yapmışlar bir cahillik gel sende hede gençlerin yuvalarını kuralım 100 dönümlük tarlam var kızının diyeti olarak kabul et" dedi.

Haşim ağa biricik kızına baktı evinin göz bebeği idi başını öne eğmiş olsada kıyamıyordu kızına.

Yeğeni Nazım amcasının kulağına eğilip eline geçen fırsatı degerlendirmek istedi. Sessiz bir şekilde " Amca berdel olmadan bu iş çözülmeyecek ben Nurullah ağanın kızına gönül vermisim sevdalıyım babam yoktur bilirsin bir babalık yap kızı bana iste Fırat abim zaten evlidir." Dedi.

Son bir umut eğer amcasi kabul etmezse dünyası başına yıkılacaktı. Cemre ile plan yapmışlardi gece Leyla'yı da sırf bu yüzden istemişlerdi. Biliyorlardı berde'e musaade etmeyeceğine.

Herkez Haşim ağanın dudağından çıkacak iki kelimeye kulak kabarttı. Haşim ağa bir kardeşinin emaneti olan yeğenine birde kızına baktı ve kararıni verdi

" Ağalar kabul ederseniz berdel yapalım yeğenim Nazım'a Nurullah'ın kızı Cemre'yi isterim berdel olarak. Hakkımdır kızıma karşılık kızları" dedi.

Nurullah bey beklemediği teklif karşısında şaşırdı böyle olacağını bilirdi lakin istemezler diye düşünmüştü ama korktuğu başına gelmisti.

Cemre konuşulanların hepsini dinledi onunda gönlünde Nazım vardı Dunden razı idi berdel'e.

Nurullah bey düşündu kizini vermezse oğlu öldürelecekti. Cemre'yi verse kızını istemediği birine zorla vermek istemedi.

Leyla Nurullah beyin çaresizligine daha fazla sessiz kalamadi zaten berdel olayina oldu bitti karşiydi.

" Haşim ağa beni az çok herkez bilir berdel'e karşi olduğumu da bilirler sana demediler mi bunu?" diye sert uslup ile sordu.

Haşim ağa kafasını salladı" bilirim hanimağa lakin berdel olmaz ise aşiretimi durduramam iki aile arasinda çok kan dökülür." Dedi ve haklıydı da.

Cemre ortaliğin karışmasindan korkup yerinde daha fazla duramadı.

Başı dik bir şekilde musade istemeden gelip Leyla'nin tam karşisinda durup " Hanimağam benim rızam vardır berdel'e gereken ne ise o yapilsin " dedi.

" Cemre bu karari kendin mi verdin yoksa başka birsey mi oldu da verdin?" Diye sordu Leyla.

Cemre yine gözlerini Leyla'ya dikip başi yine havada " Karar benim kararımdir ne babam ne bir başkasi bana zorla birsey yaptiramaz " dedi.

Leyla ilk defa bir kızın cesürca çıkıp konuşmasına imrenerek baktı. Anladı ki kizin oğlanda gönlü var yoksa hiçbir genç kiz bu kadar cesurca aşiret ağalarınin önünde konusamazdi. Cesaretini takdire şayan buldu. En azindan sevdasina sahip çikiyordu.

" O zaman Allah utandirmasin diyelim mi ağalar " dedi Leyla. Herkez başi ile onayladi. Eller sıkılıp barış sağlandı.

Leyla ağalara bakip " Bana artik müsade misafirlerim gelicek gitmem gerekiyor bundan sonrasıni amcam Behram ağa ile konuşabilirsiniz " diyip yerinden kalktı. Amcasi gozlerini kirparak Leyla'ya gitmesi için musade verdi.

Tüm asaleti ile ağaların ortasından geçip giderken Yavuz'un arkadaşi Berdan'a başi ile selam verip tebessum etti.

Adem den arabanın anahtarlarini alıp amcasini yalniz birakmamasini söyleyip havaalanina doğru yola çikti....

********"*******
Zeynep omzunda uyuyan yaren' den gözlerini çekip camdan dışarıya bakarken yaşadıkları film şeridi gibi gözünün önünden geçti.

Aklı Kadir abisinde idi. Melike en son Senem'e mesaj atıp abisinin iyi olduğunu eve geldiklerini bildirmisti. İçi bir parça ferahlasada yüreği huzursuzdu.

Kendini suçladı içinden " keşke hiç doğmasaydım da kimseye zarar gelmeseydi" diye kendini yiyip bitirirken gözlerinden yaşlar yavaş yavaş süzüldü.

Tahir yanında oturan kıza sık sık çaktırmadan bakıyordu . İlk defa böyle olmuştu etrafı nice guzel kizlar ile dolu iken onun yüreği bu esmer guzelini mi seçmişti.

Bu kızda onu çeken ne diye düşünüyordu. Buğulu gözleri mi, masum yüzü mü ? Bildiği birsey vardır ki belasını bulmuştu nihayet.

Senem kitabını okurken bir yandan da yanında ki gencin kendisine baktığını Yaren in elinde tuttuğu telefonun camından fark etti.

Telefon Tahir in yüzünü gosteriyordu direkt . Tahir bunu bilmediği için Senem in kendisini fark ettiğinden haberi bile yoktu.

Senem tebessum etti hoşuna gitti bu durum yetim gönlü biraz da olsa mutlu olmustu. İlk defa fark edilmenin verdiği hisle içinde birşeyler kipirdadiğini fark etti.

Yetim olduğu için çocukluğu okul hayatı ergenlik dönemi hep dışlanarak hor görülerek geçmişti kimse onunla konuşmak arkadaş olmak istemezdi. En çok da bu canını yakmiştı anne ve babasına öfke ile büyümüstü.

Tahir tam Senem'e çaktırmadan bakarken Senem kafasını ondan tarafa çevirince göz göze geldiler.

" Ağam yediniz bitirdiniz baka baka " dedi Senem Tahir in duyacaği bir sesle.

Tahir yakalanmanin verdiği utanç ile kafasını yanına çevirip Senem in duymayacaği sekilde " siktir" dedi. Anlamişmiydi baktiğini erkekligin 10 da 9 u inkardi oda bu taktiği uygulayacak idi.

" Allah allah nerden biliyorsun sana baktığımı belki dısarıya bakıyorumdur hanımefendi" dedi. Senem gözlerini bayıp yapma be brutus sende mi der gibi kafasini çevirdi.

" Hayir bir saattir bakıyorsunuz da ondan diyorum ağam " Yaren in telefonunu kafası ile işaret edip " ordan görüyorum sizi " dedi.

Tahir yeni fark ettiği gölgesi ile kafasını sağa sola sallayıp hafif güldü.

Kendini zeki sanırdı ama bu kız daha zeki idi. İlk defa yakalanmıştı utanmiştida biraz.

Madem yakalanmıştı içinden gekdiği gibi konüşacaktı oda ölüm yoktu ya sonunda.
" Farkli bir yapın var dikkat çeken, gözlerinde çok garip bir hüzün var dikkatli bakanin fark edeceği" Tahir kendince yorumlamişti Senem'i.

Senem birinin güzelliğinden çok gözlerindeki hüznü fark etmesine şaşırdı genelde tanıştığı bütün erkekler hep güzelliğinden bahsederdi.

Tam senem birşeyler söylemek için ağzini açacaği sirada gorevlilerden inise gectiklerini oğrendiler...

************************
Leyla yolda ilerlerken aklında Fırat'ın Yavuz ve kendisi için söyledikleri dönüp durdu.

Düşünmemek adına kafasını bosaltmak için radyodan şarkı açtı . Seyda Perinçek Evina wendayi söyluyordur. Bir sigara yakıp yine eski günlerini hatirladi.

Yavuz' un ona silah kullanmayı oğrettiği anları, akşamları konağın bahçesinde yaptiklari muhabbetleri, sonra onun bir kızla görüştuğünü öğrenip sırf Yavuz' u unutmak için üniversite de peşinden koşan Said'e evet demesini.

Ama Said in düsmanlari olan ailenin oğlu çıkmasını Yavuz' un o gün delirip Said'i öldürmeye kalkmasını, düğün günü
Gelinliği ile imam nikahından sonra Yavuz' u disarda yanina beklerken , Yurt dışına gittiğini oğrendiği anda ki yıkımını, günlerce, gecelerce, onu beklemesini , ama bir açiklamayı bile cok görüp telefon dahi etmemesini.

Ve en acı olanı Babasının olanları kaldıramayıp kalp krizi geçirip ölmesini.

En cok canini yakan iki sevdiği adamın da ayni anda kendisini terk etmesini. Hepsini hatırlarken gözlerinden yaşlar yagmur gibi aktı.

Yavuz'a olan ofkesi kırgınlığı babasının cenazesine bile gelememiş olması, babasının en çok yeğenleri içinde Yavuz' a düşkün olması kendi oğlu gibi bağrına basmasıni ama onun son gorevini bile yapamamıs olmasi yine Leyla' nin canini yakmisti.

Havaalanına gelince gözyaşlarını silip kendine çeki düzen verdi. Biraz toparlandiktan sonra arabasıni park edip iceriye kardeslerini karşılamaya gitti.

Tahir kızlar ile uçak dan inip valizlerini alır almaz Leyla'yı bulmak için etrafına bakmaya başladığı anda karşıdan her zamanki asaleti ile ama yöresel kıyafetleri içinde tam bir hanimağa olarak kenilerine dogru geldiğini görünce tebessum etti.

Yaren koşarak kendilerine doğru gelen Leyla'ya ilerleyip sımsıkı özlem ile sarıldı ve karşılığınıda hemen aldı.

" Leyloş bu ne şıklık ya seni çokk özledim" dedi. Yaren beğenmiş gözler ile yengesine bakarken Sevgisi sesinden bile belli oluyordu. " Bende sizi çokk özledim " dedi Leyla özlemle.

Daha sonra ilk Zeynep' e sarıldı " Hoşgeldin bitanem" dediği anda Zeynep hıçkıriklarini tutamamiştı. Zeynep' in gözyaslarını silip " Ağlama canım lutfen bak değmez bu gözyaşlarına" dedi. Zeynep biraz daha iyi olunca bu defa Senem'e sımsıkı sarılıp "hoşgeldin kara gözlüm" dedi. Sonra Tahir ilede kucaklasıp arabaya geçtiler.

Tahir' e anahtarları verdi kızlar arka koltuğa otururken Leyla öne Tahir'in yanina geçti. Hoşbeş hal hatır olanlar derken Leyla'nın evine geldiler. Tahir kızları bırakip kendi evine geçmek için ayrıldı.

Leyla kızlarla eve gecti Leyal hanim güler yüzü ile kapıyı açtı " Hosgeldiniz kizim " dedi. Kizlarını sırası ile kucakladı bu karşılama ve anne sefkati en çok Senem'i mutlu etmişti.

" Off off sultanım miss gibi kokmuş ev neler yaptın bize" dedi Leyla mest olmuş bir şekilde. " Ya yenge sen harikasın " dedi Yaren de yengesini yanaklarindan öperek.

" Kızlarım sofra hazır hadi valizlerinizi bırakıp gelin Yaren yavrum odalarını göster kızlara Leyla'm sende bana yardım et annem" dedi Yaren kizlari yukari odalarina gotururken anne kiz da mutfağa gecti.

" Leyla'mm toplantı nasıl gecti bir sıkıntı çıkmamıştır inşallah" diye sordu Leyal hanim.

" Yok annem tatliya bağlandı şimdilik berdel olacak iki taraf da razı geldi" dedi kisaca olanları anlatıp annesinin canını sıkmıycaktı.

" Oh iyi bari eee nedir kızım bu kızların ani gelişi neler oluyor? Merakla sorusunu sordu " Annecim uzun hikaye ama sana özet geçeyim Žeynep' in babası kızı zorla evlendirmek istedi bizde kaçırdık kızı buraya ben sana detaylı daha sonra anlatırım simdi ayıp olmasın kızlara zaten morali cok bozuk Zeynep' in" dedi.

Kızların aşağıya inmeleri ile yemeğe geçtiler çok acıkmışlardı. Onlar yemek yerken Yavuz arkadaşı Berdan'dan olanları öğrenmiş deliye dönmüştü.

Hemen Adem'i aradi. Adem telefonu çalinca arabayi kenara çekip durdurdu.

"Efendim abi" demeye kalmadan Yavuz " Adem senin ebeni sikerim lan sen nasil izin verirsin Leyla'nin silah kullanmasina ulan ben sana emanet etmedim" diye kükredi.

" Abi yenge de silah olduğunu yeminle bilmiyordum tam ben sıkacaktim ite yenge sıkti" kendini savunsada Yaviz icin yeterli değildi. Akli çıkmisti Leyla'ya birşey olacak diye.

" Ulan bana bak getirtme beni oraya gün be gun saat sana attıği her adımı bileceğim fotograf ile de belgele bana o Fırat itinin peşini birakma Leyla'ya gözün gibi bak" dedi.

" Emredersin abi birsey diycem ama kizma" derken pis pis sırıttı.

" Ne var söyle "

" Abi yengeyi ilk defa böyle gördüm tam bir hanımağa gibi idi. Sılahi tutuşu duruşu aynı sen karşımda bir anda seni gördüm" dedi yengesi ile övunerek.

" Adem senin beynini si.... Bana bak lan dediklerimi yap boş boş konuşma" diyip telefonu kapatti.

Leyla'nin gözu karaligini ondan iyi kim bilebilirdi ki. Az mi erkek çocuklari ile kavga ederken ayırmışti. Başının tatli belasi idi.

Adem'den her gelen fotoğrafta ciğeri yanacak kalbi paramparça olacakdi oysa ki.

Leyla yemekten sonra konağa gitti durumu uygun bir dil ile anlatti "Amca durum boyle yüreğim el vermedi kizin zorla evlendirilmesine "

Behram ağa ve Yade Zergül ayni anda " iyi yapmişsin" dediler.

Behram ağa " kızım onlarda bizim birer kizımiz ne kadar isterlerse kalsınlar işte koca konak hepimize yeter "dedi.

Daha sonra hep birlikte aksam yemegi yemek icin konaktakileri evine çağirdı Leyla, kötü olaylar güzel günlere gebe idi.

Kızlar aksam Yaren'in aile fertleri ile tanışmıs guzel bir yemek yiyip uzun uzun sohbet etmişlerdi. Yaren ailesi ile konağa dönmemiş kızlarla kalmişti. Onlar Antep' e alışana kadar gitmeyecekti konağa..

***************
Aradan 3 hafta geçti. Kızlar yeni hayatlarına alışmış her sabah işlerinin başına gidiyorlar idi. Kadir de bu süreçte iyileşmiş en kısa zamanda Zeynep'i görmeye gelcekti.

Tahir'in arkadaşı sayesinde Macit'in tefeciye olan borcu ödenmiş ve bir daha Zeynep'in peşine düşmemesi için gereken uyari yapılmıştı. Herşey yolunda giderken kızları yeni surprizler bekliyordu.

Senem ve Zeynep Leyla' nin yaninda şirkette işe başlamişlardı. Senem mimarlik okuduğu için Tahir ile yeni projede hem beraber çalışıyorlar idi. Bu durum ikilinin arasini dahada yakınlaştırmışti.

Zeynep ise şirketin hukuk departmaninda şirketin yasal davalarına bakıyor idi. Yaren ise özel bir hastanede görevinin başında idi.

Gunler kızlar için cok guzel geçiyordu. Kizlarin gelmesi ile işleri biraz daha büyütmüşler Antalya da yapılacak olan otel ihalisini kazanmışlar ve çalişmalara başlamışlardı.

Gunleri yoğun geçen kizlar hafta sonunu sitres atmak için ev temizliğine ayırdilar iş bölümü yapıp dip doruk evi bir güzel temizlemeye giriştiler.

Leyla ve Yaren camları sildi, Zeynep ve Senem de evi supurüp silme işini aldilar, Asminde banyo ve lavabolari temizledi. El birliği ile evi pırıl pırıl yapmişlardi.

Senem yorgunluk kahvelerini yaparken Leyla'da yemek siparişi verdi. Zeynep ve Asmin de bahçeyi yikadilar.

Asmin işini bitirip " Zeynep abla ben içeri geçiriyorum " dedi ve eve girdi.

Zeynep de "tamam canim " diyip elindeki su hortumunu yerine birakip eve girecekti ki yabanci genc bir adam kapidan girdi ve yıkadıkları yeri kirletti. Zeynep' in gözleri irice açildi

( Bunun gibi hayal edin)

" Hey sen naptığını sanıyorsun? Görmuyormusun yerler yeni yikandi. Ben oralari yikiycam diye canim cikti."

Adam duyduğu cirlama sesi ile kulaklarını tikayacakti nerde ise arkasini donup sesin geldiği yöne baktı. Karşısinda sinirden kipkirmizi olmuş hirçin bir guzel duruyordu.

Yemyeşil gozleri çimenleri andiriyordu. Ömründe gordüğü en güzel gözler olabilirdi.

Kizi bastan aşağiya süzdü uzun boylu, kumral saçli, ince belli, ufak burunlu, yuvarlak yuz hatti, dolgun dudaklari tam bir afetti.

Sessiz bir şekilde " Bulduk belamizi" dedi kendi kendine.

Zeynep kendini süzen adama dikkatli baktı. Uzun boylu, esmer tenli, siyah saçları, kapkara gozleri gece gibi, yapili vücudu mankenleri kiskandiracak derecede idi.

İcinden " Yavuz abiye ne kadar benziyor " dedi.

Sonra kendini toplayip ofkeli bir şekilde " Kimsiniz burda ne işiniz var? Diye sordu.

Genc adam kızin kizgin hallerine tebessum edip " sen yenisin galiba ne zaman başladın işe" diyip eve doğru yurumeye başladi sirt çantasi ile.

Zeynep adamın önünü koşarak kesip ofke ile cırlayarak " hey hey nereye gittiğini zannediyorsun sen kimden izin aldın içeri girmek için ayrica ben işçi değilim " dedi gözlerini devirerek.

"Birinden izin mi almam gerekiyordu içeri girmek için. Sana mı soracağım nereye gidip gitmeyeceğimi" dedi genç adam da alay vari bir ses ile.

Zeynep onun bu ukala tavrına dahada sinir oldu. " Evet bana soracaksin benim evime giriyorsan bana da soracaksin" sesi istemsizce yüksek çikmişti. İçerden sesini duyan Leyla dışarı çıktı birsey oldu zannetti.

Genc adam Zeynep in dibine gelip " senin evin? Dedi çimen gözlerinin en derinine bakarak.

Tam ortam gerginleşmişken Leyla şaşkın gözleri, yüzünde kocaman tebbessüm ile genç adama baktı.

" Bremin" dedi sevinçle. Sesi duyan genç adam çimen gözlerden zorlada olsa ayrilip kafasıni sesin geldigi tarafa çevirip Leyla' ya baktı.

Kendisine doğru gelen kadına kollarini açip kocaman gülerek " Jınbıra" dedi.

Leyla duyduğu kelime ile yüzünü buruşturdu " Leyla demeni tercih ederim. Hosgeldin paşam" diyip sıkıca sarıldılar.

Cok özlemişlerdi. Onları gören Zeynep şaşkınlik ile bir Leyla ya birde genç adama bakıyordu demekki Leyla'nın yakıni diye düşündü biraz utandı. " Hoşbuldum gülüm" diyip Leyla'nin saçlarindan öptü. " Niye haber vermedin geleceğini Yağiz gelip seni alırdım" dedi Yağız'in koluna hafif vurarak.

" Sürpriz yapmak istedim" dedi sağ gözünu kirpti sonra Zeynep i kafası ile göstererek " Kim bu eli maşalı ağır abi " dedi gülerek. Zeynep şaşkin şaskin bakiyordu onalara.

Leyla gözleri ile ayıplayarak " Sizi tanıştırayim Zeynep'im bu Yağız benim kardeşim Yaren in abisi" Eli ile Yağız ı gösterip" bremin buda Zeynep Yaren in universiteden arkadaşi benimde kiymetlimdir" dedi kiymetlim i bastırarak.

Yağiz elini Zeynep'e uzatıp " Memnun oldum eli maşalı" dedi. Zeynep onun bu ukala tavrına sinir oldu Leyla olmasa oracikda boğabilirdi ama o daletli bir avukat idi elini uzatıp " Bende bay ukala" dedi.

Leyla Yağiz' a bakip kahkaha attı. İlk defa biri Yağiz'in hakkindan geliyordu. Zeynep ukala gencin elini tutunca sanki elektrik çarpmiş gibi oldu içi ürperdi kalbi hızlı hızli atmaya başladi ne olduğunu anlayamiyordu. Bir anda çekti elini.

" Korkma eli maşalı yemem seni " dedi Yağız. Zeynep sinirli sinirli bakip " Leyla ben içerdeyim " diyip eve geçti. " Yağız sakın uğraşma bu kızla seni uyarayımda ben seni bilirim kızı deli edersin" Yağiz gülerek " jinbira hayirdir bu kız niye bu kadar değerli?" Diye sordu kafasıni sallayarak.

" Bremin çünkü çok ağır şeyler yaşadı. Ve onun üzülmesi en son isteyeceğim şey boşuna kıymetlim demedim sana. Hadi içeri geçelim sende kaç gun kalacaksın anlat " dedi Yağız in koluna girerek eve girdiler.

Yaren abisini karşısinda görunce çığlık atarak "abiiii" diyerek Yağız' a doğru koştu uçtu desek doğru olur. Yağız kollarini açtı kız kardesıne" yavas kız deli yavaş " dedi.

Yaren'den sonra Asmin'e de sarıldi Asmin de " abim özledim" dedi. Yagiz Senem ile de tanişıp el sıkıştikdan sonra oturma odasına geçip oturdu.

" Eee benim güzeller güzeli yengem anlat bakalim nasıl gidiyor varmı sıkıntı?" Diye sordu. Leyla Yağiz'a yapma der gibi bakıp " yok canim herşey yolunda hatta daha da güzel kızlar geldi hayatima renk geldi" dedi Yağız Leyla'nin yüzunden mutlu olduğunu gorebiliyordu ama hala gözlerinde bir hüzün kırgınlik vardi.

Kızlarla sohbet ederken arada bir Zeynep' e bakiyordu. Yeşil gözlu dilber Yağiz teğmen i baya etkilemişti.

Zeynep ise sadece yapilan muhabbeti dinliyor oda Yağız gibi genç adama kacak göcek bir iki defa bakmıştı. Bu adamda kendisini tuhaf hissettiren birşey vardı ama ne olduğunü çözemiyordu. Uzunca sohbetin ardindan Yağız konağa gitti.

Azade hanım oğlunu hasretle ve gözyaşlari ile karsiladı keza yade Zergül Behram ağa, Leyal hanim da Azade hanimdan farklı değildi.

" Oğlumm geleceğini niye demedin sana sevdiğin yemekleri yapardim pasam" dedi. Hem oglunun yuzunu gözunu seviyor hem konuşuyordu lafını Behram ağa böldü " Hanim birakda biz de hasret giderelim " dedi.

Yağiz once babannesi Zergül hanimın elini optu daha sonra babasının ve Leyal hanımın elini öptu.

" Yade görmeyeli güzelleşmişsin sen bak bizim albay sana selam etti eğer istersen izdivacına talip" dedi gülerek.

Yade Zergül bastonunu kaldirip Yağiz' a bir tane vurdu " kure kere ( essek oğlu) benimle alay eder" dedi kızarak. Yağiz' in en sevdiği seydi babannesi ile uğrasmak.

" Ee yadem bu güzellik böyle solup gitsin mi yazık değil mi sana" dedi ve annesinin arkasına saklandi biliyordu ki Yade birazdan kendisini bir güzel sopadan geçirecekti" De get tuuu utanmaz birde alay eder benle terbiyesiz " diyip sinirlenmişti. Behram ağa oğluna kızgin bakip " oglum uğraşma Yaden le ayıptir" dedi.

Akşam Azade hanım kizlarıda konağa davet etti hep birlikte kocaman aile beraber yemek yediler hasret giderdiler yemekte Zeynep ve Yağız sık sık birbirine bakıp durmuşlardı yine. Kizlar ikili arasındaki durumu fark etmis ama Zeynep'e belli etmemişlerdi.

Yağız annesinden Zeynep' in başına gelenleri oğrendiğinde sinirden damarları geriliyordu her bir kelimede annesine belli etmemeye çalıştı ama o adamların peşine illaki düşecekti yanlarına bırakmaya niyeti yoktu sadece zamanı vardı yatma vakti gelince Leyla'lar evlerine döndü. Konaktakilerde odalarina çekildiler.

Ertesi gün sabah ezanina doğru Yağiz in telefonu çaldı. Yağiz uyku sersemi telefonunu açtı " Alo" dedi arayan gorev arkadasi Hakan idi.

" Yağiz acil durum kardeşim Korhan Albay seni çağiriyor hemen gel" Yağiz şaşirdi Korhan albay izinde iken kendisini çağiriyorsa durum ciddi demekti.

" Hayirdir Hakan neler oluyor " Hakan sıkıntılı nefesini verdi " Kardeşim bilgi veremem ama hemen gelsen iyi olur durum ciddi"

Yağiz hemen yataktan kalkmişti " Geliyorum beni havaalanindan al " dedi apor topar hazirlandi izinli olduğu halde cağirıliyorsa demek ki durum düşündüğünden vahimdi.

Konaktakiler ile vedalaşip cikti Azade hanimin eli yureğinde gözu yaşli oğlunu yolcu etti daha doyamamiştı ozlemine tekrar geri gondermisti.

Yağiz ilk ucak la gorev yeri olan sirnak a gitti havaalaninda onu Hakan karşiladi " Hakan hayirdir oğlum anlatsana noluyor"

Hakan bir açiklama yapamazdi emir boyle idi " Kardesim gidelim Korhan albay anlatir sana zaten görev dedi gelsin dedi bize " Yağiz kafasini salladi.

Arabaya binip alay komutanliğina geldiler. Hizla komutanlarinin odasinin onune gelip kapiya vurdular icerden gel sesini duyunca girdiler.

" Teğmen Yağız Miroğlu, Teğmen Hakan Korkmaz," diyerek tekmil vermislerdi.

" Gelin çocuklar" diyip oturmalarinı soyledi " Komutanim beni emretmişsiniz " Kafasıni salladi Korhan albay " Evet Yağiz gelmeni ben istedim " Yağiz merakla bakiyordu gozlerine komutaninin.

" Dun gece sizin karakola saldirdilar 2 askerimiz şehit oldu Başimiz sağolsun " dedi yüzunde hüzun metanetini koruyordu.

Yağiz in yüzü gerildi gözleri doldu ama aglamadi kafasini dikleştirdi " Vatan sağolsun komutanim" dedi.

" Seni buraya çağirmamin sebebi bu adam " elindeki fotoğrafı gösterdi.

"Bu adam dağdakilerin kara kutusu
Sınır dısina kaçacak bu iti cok sessiz almamiz gerekiyor bunu da ancak siz yapabilirsiniz Hakan ile gidip o iti bana getiriyorsunuz." Dedi. Yağiz ve Hakan hazir ola geçip " emredersiniz komutanim" dediler.

Gerekli koordinatlari Selim size verecek dikkat edin evlatlarım Allah yardımcınız olsun" dedi.

"Sağolun komutanim" diyip çiktilar odadan.

Hakan ile Selim yüzbasından gereken bilgileri ve gerekli muhimmati alip sivil kiyafetler ile yola ciktilar. Belli bir yere kadar araç ile gittiler bir noktadan sonra yuruyerek devam ettiler.

Uzun bir yürüşün ardindan belirledikleri noktaya az kalmisti " Hakan paslanmişsin kardeşim istihbarat sana yaramamış" hem yürüyor hemde arkadaşını sinir ediyordu Yağız.

" Hadi ordan be daha ölmedik biz" diyerek dostuna kizgınliğini dile getiriyordu Hakan. " Bak kardesim bu dağlar istihbarat toplamaya benzemez sen iyice yaşlandin sanki baksana nefes nefesesin" Yağiz in en sevdigı şeylerden biride Hakan' ı kızdırıp sinir etmekti.

" Yağiz sen izinde enerji mi depoladin oglum birgun kaldin lan bu enerjin nerden geliyor yüzündede aptal bir sırıtış var zaten gormedim sanma" Yağız dostuna güldü cok iyi taniyordu kendisini.

" Oğlum anne yemekleri yedim enerjim full " dedi Hakan kafasıni sallıyordu. Yağiz adamlari gorunce Hakan a eli ile dur işareti yapti " ordalar iste bulduk " dedi.

Hakan Yağız'ın işaret ettiği tarafa baktı
" 6 kişiler yerimiz musait değil Hakan ileride onları rahat gorebileceğimiz bir yer var hadi " dedi.

Aksam olmak üzere idi karanlık yavaş yavaş çöküyordu. Terorist grup mola vermiş kalacaklari yerin güvenliğini sağlıyorlar idi peşlerindeki aslanlardan habersiz.

" Hakan gece sessiz ilerleyip alalım adami yoksa buralar onların mekani kuş gibi avlarlar bizi" dedi Yağız. Hakan tertibini onayladı.

" Devrem haritaya baktim burdan çıkınca sağdan doğu yönüne gideceğiz 300 metre ilerde bir köy var oraya ulasabilirsek bizimkilerle irtibata geçebiliriz " dedi .

Gecenin ilerleyen saatinde adamlari sessiz bir şekilde sağdan ve soldan ilerleyerek etkisiz hale getirdiler.

Biraz uğraşsalarda adami almayı başardilar ve hızli bir şekilde bulunduklari yerden uzaklaştilar.

Daha oncede boyle gorevlere giden 2 arkadaş sessiz bir şekilde ilerliyorlar idi

" Yürü lan it senin yüzünden iznimden de oldum" Hakan gülerek bakiyordu dostuna.

" Neye gülüyorsunuz Hakan bey acaba çok merak ediyorum" dedi Yağiz siniri tepesinde idi. Çimen gözlü kızı da görememisti zaten.

Hakan sirıtarak bakti dostuna" şu an deli oluyorsun ona gülüyorum benimle az uğraşmıyordun Korhan Albaya gidince tesekkur edeceğim" dedi. Yağız sinir oldukca o keyif oluyordu.

Uzun yürüyüşün ardından sabah'a doğru köye giriş yaptilar. Terkedilmiş bir eve girip Albayla irtibata geçtiler yerlerini bildirdiler. Onlari almaya gelecek ekibi beklerken biraz dinlendiler. Köye girdiklerini gören köylülerden biri dağa haber verdi Yağiz'ların yerini.

Köye çok yakin olan terörist bir grup haberi alır almaz geldiler.

Hakan terkedilmiş evin penceresinden baktığinda dişardaki hareketliligi gördü

" Yağız misafirlerimiz var devrem hazır ol " dedi ve aynı anda silahlarina sarildilar yanlarindaki adam gülunce Yağiz adama tekme atip " Gülme lan şerefsiz öleceğimi de bilsem seni onlara vermem " dedi.

Hakan ile yerlerini alıp saldiriya karşi hazir bekliyorlar idi. Yağız' in gözünün onune Zeynep geldi yüzünde hafif tebessüm oluştu.

Onun tebessumünu goren Hakan dostuna pis pis bakıp " şu durumda eğer sen tebessum ediyorsan bunun tek sebebi vardir kim bu kız "dedi Göz kırpıp.

Yağiz dostuna bakıp " Sen onu boşverde gelenlere odaklan kurda kusa yem olmada burda." Dedi ve dısardan hoporlerden ses geldi.

" Asker size 5 dakika veriyem disarı çikip teslim oluysen yoksa ordan sağ çikamazsin bilesin haa" gelen gurubun komutani konusmustu.

" Sıkıyosa gelde al lan şerefsiz" dedi Yağiz ve gözüne kestirdigi 2 adami peşpese indirdi. Hakan da 2 tane indirdi Boylelikle de çatışma başlamis oldu.

Diger taraftan destek için gelen askerler koye yaklaşmişlardiki silah seslerini duydular.

" Hakan sen iskalıyorsun gibi be kardeşim mermileri sayıyorum adam sayisindan fazla "

Hakan sinirlenmişti " Yağız eger susmazsan Azade annemi ararim senin evlenmek istediğini soylerim gerisini sen dusun " dedi.

Yağiz arkadaşına bakip " ti ti ti ispiyoncu musun oğlum sen çom ayıp çok ayıp" dedi.

" Asıl sana ayıp lan burda ölücez mi kalıcaz mı belli değil sen durmuş sırıtıyorsun".

Yağız gitikce kalabaliklasan grubu görünce " Evden çikmamız lazim yoksa bizi avliycaklar Hakan dikkatli bir sekilde çikiyoruz sen bunu al git ben sizi korurum " dedi Hakan kafasıni sallayip onayladi.

Evden once Haka ile adam çikti onların güvenli bir yere geçtigini düsünup kendide çıktı evden.

Desteğin geldiğini silah sesinden anlayınca Hakan ve Yağiz gülmeye başladı. Şimdi işleri biraz daha kolaylaşti.

" Geldi bizimkiler devrem Allahina kurban" Yağiz dostununa bakıp " Hadi hadi adamları ben indiriyorum sen onca bakiyorsun" dedi.

Dikkatli bir şekilde Kendilerini almaya gelen ekibe doğru ilerlerken 2 askerin vurduğunu duydular.

Yağiz çok sinirlenmişti tam gele ekibe yaklasmislardı ki Hakan'a doğrultulmus silahı gördü ve Hakan'ı korumak için itince kendisi vuruldu.

Hakan dostunun vurulduğunu görünce öfkelendi ve keskin nişanciyı isabet alip indirdi. Teroristler buyuk kayıp verince geri çekilip kaçtilar.

Hakan" Yağiz iyi misin oğlum?" Diye sorarken diger yandan da dostunun omzuna baskı yapıyordu .

" Üsteğmenim acil gitmemiz lazim Yağiz vuruldu" diye bağirdi Hakan.

Gelen üstteğmen Mustafa ve askerleri idi. En yakin karakol onlarin olduğu icin desteğe onlar gelmişti. Oda yaralı askerlerine bakmaya gitmişti Yağiz'ı ve diğer askerleri alıp hızlı bir şekilde hastaneye götürürlerken teroristi de karakola götürduler ordan Yüzbaşı Selim alacaktı.

*************

Azade hanim konakta eltisi ve kaynanasi ile otururken yureğinde bir yanma hissetti kalbi sıkışır gibi oldu oğlunun vurulduğunu hissetmisti.

Kaynanasi üzülmesin diye belli etmeden " Ana ben bir mutfağa bakayım " dedi ve odadan çıktı. Hemen odasına gidip oğlunu aradi ama telefonu kapalı idi.

Asmini cağirip gorev yaptiği karakolu arattı karsıdan cevep gelince " oğlum Yağiz Miroğlu ile gorusecektim annesiyim" dedi. Muhaberedeki asker Beklemesini soyleyip komutanlarinin yanina gidip kapiyi caldi gel komutu ile iceri girdi.

Selam verip " Komutanim Yağiz komutanimin annesi ariyor " dedi. Başçavuş Ahmet yerinden kalkıp telefona cebap vermek icin geldi.

Yağiz'ın gizli görevde olduğunu Albay arayip bizzat bildirmisti.

" Ana Yağiz görevde gelince sizi aramasini soyleriz" dedi. Zavalli kadına oğlunun vurulduğunu söeyemedi.

Azade hanim eli yireğinde oğlundan haberde alamayarak telefonu kapatti ve oturma odasina gecti.

Haberleri izleyen Miroğlu ailesi verilen haberle donup kaldi. Son dakika haberinde Sehit olduğunu öğrendiler.

Sipikerin " Şirnak ta çikan catismada cok sayida terorist etkisiz hale getirildi. Gece başlayan catişma sabah saatlerine kadar sürerken çikan catismada bir çok terorist ölü ele geçirilirken hastaneye kaldirilan Uzman er Veli Köse ile uzman er Semih Gök şehit olurken, piyade Teğmen Yağiz Miroğlu'nun tedavisi hastane halen devam ediyir Şehitlerimize Allahtan rahmet kederli ailelerine baş sağlıği ve sabır diliyoruz " Azade hanim duyduğu haber ile olduğu yere yığıldı.

Yade Zergül fenalaştı, Leyal hanimin ise gözünden yaşlar sicim sicim akmaya başladı. Bir yandan eltisinin bileklerini kolanya ile ovuştururken diğer yandan Leyla'yı arıyordu.

Leyla ve kizlar aldiklari haberle konağa geldiler.Bir annenin yureğine ve bir eve ateş düsmüştü....

Yorum ve desteklerinizi bekliyoruz inşallah beğenirsiniz....

Bölüm : 19.08.2024 11:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...