Sevgili dostlarim , ailem sizin sayenizfe guzel ilerliyoruz ama yorumlar çok az satır arası yorun hiç yok. Lütfen desteğinizi verir misiniz. Çünku birgün birseyleri başardığımizda bende diyeyim ki, tek değildim benim kocaman bir ailem var. Ve ben inanıyorum birgün başaracağız. Çok fazla konuşmak istemiyorum biliyorum bölüm bekliyorsunuz elimden geldikce her hafta atmaya calışacağım sezon finaline son bir bölümümüz kaldı. Sizleri seviyorum.
Satır arası yorum - beğeni ve desteklerinizi bekliyorum.
İnstagram, tiktok, Kitappad ve İnskpired hesabım
👇👇👇👇👇👇👇👇👇
( 55Cerkezkizi055 )
___________________________________________
" Kac kez kırılır insan, kaç parçaya bölünür.
Kaç kez vurulur yüreğinden ama yine de dikenli olan o yolu yürür.
Kaç kadeh de sarhoş olur da , ihanetin acısını unutur.
Ya da kaç hançer saplanır sırtından da ölümle yaşam arasında sürünür.
Sen benim kabuk tutmayan yaralarımı kanata kanata öğrettin.
Sevmenin en acı duygu olduğunu ben sende ögrendim.
Sen benim içimdeki baharları soldurdun yüreğime hazan ektin.
Sen yazlarımı kış , ömrümü güz, ruhumu ayaza çevirdin..... "
( 55Cerkezkızı55 )
Bölüm Şarkısı : Sezen Aksu Tükeneceğiz
Dost nedir hayatımızda, aynı ekmeği paylastığımız , dertlerimizi anlattığımız , beraber ağalayıp, beraber güldüğümüz , eğlenebildiğimiz ve gözümüz kapalı sırtımızı yasladığımız insandır.
Yade Zergül ve Mihriban Hanım yıllar sonra yine bu konağın avlusunda zılgıt çekmişlerdi. Doğuda kadınlar mutlukuklarını, hüzünlerini, sevinçlerini zılgıt sesleri ile paylaşırlardı. Onların dostluğu yıllara dayanıyordu onlar gençliklerinde çok canlar yakmışlardı. Antep ve Urfa'nın altını üstüne getirirlerken bakanlar bir daha bakar olurdu ve kocalarının başını çok belaya sokarlardı. Kendileri gibi çocukları ve torunlarıda dost olmuşlardı şimdi ise Leyla ve Ela'nın da kendileri gibi dost olmalarını istiyorlardı. Çekilen zılgıt sesi yıllar önce Yavuz ve Leyla için bugün ise Cihan ve Ela içindi.
Yavuz burnundan soluyordu bir yandan Yağız bir yanda konaktaki zılgıt sesleri sakinleşmek için bekliyordu. Leyla sesleri duyar duymaz odadan çıkmış seslerin geldiği yere doğru adımlayıp baktı. Yade Zergül ve Mihriban hanımı zılgıt çekerken görünce yüzüne tebessüm düşse de yüreğine hüzün düşmüştü kendi düğün günü aklına geldi . O günde tıpkı şimdi olduğu gibi konak inlemişti zılgıtlar ile. Bazı yaralar kabuk bağlamıyordu sadece biz üzerini örtüyorduk Leyla da yaralarını unuttuğunu iyileştiğini düşünüyordu ama en ufak birşeyde o yaralar gün yüzüne çıkıyordu işte. Yavuz telefonu kapatıp dışarı çıktığında sevdiği kadının gülerken gözünden yaş aktığını görünce yüreği sızladı. Leyla'nın sakladığı yaralarını gördü o gözyaşında ve kendine lanet etti. Zılgıt sesleri kesilince Leyla odaya gitmek için döndüğünde bir çift kara gözler ile kesişti kehribarları kara olan gözler daha da kararmış hüzünle kendisine bakıyorlardı. Yüzünde ki sahte gülümseme ile '' Duydun mu ne güzel zılgıt çektiler '' derken yanağına doğru gözyaşı süzülüyordu. Yavuz iki adımda sevdiği kadına yaklaşıp önce gözünden akan yaşı sildi ardından kendisine çekip sarıldı.
'' Ağlama kadın gözünden akan o tek damla yaş benim yüreğime kurşun olup saplanıyor '' dedi gül kokulu saçlarına bir öpücük kondurdu geri çekilip Leyla'nın gözlerinin en derinine baktı.
'' Hadi hazırlan geç kalacağız '' Leyla kocasına tebessüm edip odaya gitti. Kıyafetlerini çıkarıp hızlıca yöresel kaftanını giydi. Altınlarını hızlıca taktı ayakkabılarını giyip Çantasına lazım olan şeyleri koydu takacakları takıları aldı giyinme odasından çıktı aynadan görüntüsüne baktı bir iki düzenleme yaptı yüzüne parfümünü sıkıp çıktı odadan.
Giydiği yeşil kaftan ile gözleri daha çok ön plana çıkmıştı. Saçlarını ise yanlardan kalın örgü yaptırıp arkadan dağınık topuz yaptırmış idi. Makyajı saçı kıyafeti bir uyum içinde idi ve Yavuz'u zor bir gece bekliyordu. Yavaş yavaş merdivenlerden indi. Herkez avluda hazır Leyla'yı bekliyor idi. Zeynep siyah kadife göğüs detayı olan balık model uzun bir elbise tercih ederken , Senem ablası gibi yeşil kadife üst kısmı belini saran ve ayaklarına doğru genişleyen göğüs detayı v şeklinde olan bir elbise tercih etmişti, Yaren ise patlıcan moru kollarından göğsüne doğru gelen omuzları açık ön kısmı diz kapaklarında biten arka kısmı uzun bir elbise giymişti. Kadir bu gece katil olmazsa başka gece olmazdı. Onun içinde zor ve kıskançlığın damarlarında kol gezdiği bir gece olacaktı kesindi. Kızlarda kendilerine uygun kıyafet tercih etmişlerdi Asmin bu gece bir tık daha özenmiş Adem'in aklını almaya karar vermişti. Erkekler ise kendilerine yakışan takımları ile biz burdayız diyorlardı.
Leyla aheste aheste inerken merdivenlerden herkez dönüp topuk sesinin geldiği yöne çevirdi bakışlarını gördükleri kadın ile Berzan ıslık çalarken Yaren '' Heyyy maşallah '' diye hayranlıklarını belli etmişlerdi. Azade hanım ve Leyal hanım ise nazar dualarını evlatlarının üzerlerine okuyup üflediler. Yavuz dışarda korumalar ile konuşmuş gerekenleri söylemiş idi konağa girdiğinde Leyla'yı görür görmez içinde fırtınalar koptu. Olduğu yerde kala kaldı bu nasıl güzellikdi ki kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. İçinden kendine küfürler etti böyle bir güzelliği bırakıp gittiği için. Ağzı bir karış açık yengesine bakan abisinin yanına gidip '' Abi ağzının akan sularını mı silsen yoksa konağı sel basacak '' diyen Yaren ile herkez gülmeye başladı. Behram ağa bile gülüyordu ,oğlunun aptal aşık halleri hoşuna gitti.
Leyla Yavuz'un o bakışlarında eridi resmen çok utandı. Oda kızlara beğeni ile baktı hepsinde gozlerini tek tek gezdirdi. Hepsi de birbirinden güzel olmuştu Miroğlu kızları geceye damga vuracak gibi duruyordu. Behram ağanın " De hayde hayde geç kalıyoruz" demesi ile arabalara doğru gittiler. Behram ağa, Azade hanım ve Leyal hanım bir arabada gideceklerdi nişan alanına. Yaren, Zeynep, Dilek ve Melek gideceklerdi. Senem Tahir ile gidecekti ve sevdiği adam kapıda çoktan yerini almıştı.
Sedat , Zehra ve Sevdayı götürecek idi. Herkez yerlerine geçtiler. Yavuz kendisine doğru gelen kadın ile kalbine elini koydu, bu kadının güzelliği sebebi olacaktı birgün.
" Hatun şu güzelliğin başa bela bak ölümüme sebep olacaksın" derdemez Leyla elini Yavuz'un dudaklarına bastırdı.
" Tövbe de adam ölümü alma şu diline daha görecek güzel günlerimiz var " dedi. Yavuz dudakları üzerinde ki eli tutup öptü. Leyla'nın kulağına eğilip " Kız bitmedi mi daha özel günün" diye çapkın çapkın sordu.
Leyla eli ile omzuna vurup "Arsızsın iste kuduruksun iki dakika yanına gelmeye gör hemen sapıt" diyerek kızdı ve konaktan dışarı çıkıp hazır olan arabanın arka kapısını açıp Asmin'in yanına oturdu. Adem Asmin'i gördüğü andan beri kendinde değildi insan bu kadar masum ve güzel olur muydu? Adem bu gece kalbine söz geçirememekten çok korkuyordu gecenin sonunda Yavuz'un karşısına çıkıp " Abi Allahın emri " dememek için baya çaba sarf edecekti. Yavuz da geldikten sonra hep birlikte nişan' ın olacağı otele doğru yola çıktılar. Akbulutlar erkenden gitmişlerdi.
Berdan Marazoğlu otelinin kapılarını dostu için açmıştı. Kurtbeyler Antep de tanınmış büyük bir aile idi çevreleri çok genişdi. Kendileri Antep'in en büyük oto galerisinin sahipleri idi.
Nişan'ın yapılacağı otel tıklım tıklım dolmuştu aşiret ağaları , Antep'in ileri gelen aileleri nişana katılmıştı. Miroğlu ailesi de ard arda arabalar ile geldiler Behram ağa karısı Azade hanımla , Leyal hanım ise Berzan ile girdi nişan alanına Berwam beyin yerini Berzan doldurmuştu. Yaren nişan alanına girmeden Leyla'yı kolundan tutup kenara çekti .
'' Leyloş ya ben birşey yaptım" Leyla sabır çekerek gorümcesine baktı.
" Ne yaptın acaba merakla bekliyorum " Yaren kedi gibi sırnaşıp " Leyloss, Kadir'i buraya davet ettim bizimkilere senin davet ettiğini söyler misin abim kızmasın'' dedi bir solukta. Boynunu büküp melül melül baktı biliyordu Leyla'nın kendisine kıyamayacağını.Leyla duyduklarına mı şaşırsın birazdan Yavuz'un kuduracak olmasına mı yansın bilemedi.
''Off Yaren off tamam ben idare ederim ama bu Kadir olayını konuşacağız senle ilk fırsat da, sakın kaçmaya kalkma biliyorsun ki seni her yerde bulurum '' göz dağınıda verdiğine göre artık salına salına sevdiği adamın kolunda içeri gidebilirdi. Kızlar önden Yavuz ve Leyla arkadan el ele girdiler iceriye.
Merdan bey ve eşi Ziynet hanım hemen yanlarında ise Ardil ağa ve eşi Naze hanım gelenleri karşılıyorlardı. Miroğlu ailesini gören iki tarafda misafirlerini memnuniyetle karşıladılar . Behram ağa her iki dostu ile selamlaşıp tokalaşırken Azade hanım ve Leyal hanım ise hanımlar olarak kucaklaşmışlardı. Tebrikler edildi Behram ağa hatrı sayılır bir miktarda parayı masanın üzerine bıraktı. Daha sonrasında onlara ayrılan masaya geçip oturdular kızlarda yerlerini aldılar kapıdan bu defa Yavuz ve Leyla el ele girdiler içeriye biri vardı ki pis ve fitne saçan bakışlarını onlara çevirmişti. Leyla' ya tiksinerek bakıyordu deli gibi kıskanıyor onun yerinde olmak için can atıyordu. Yavuz ve Leyla da hediyelerini masaya bırakıp tebriklerini ve güzel dileklerini sunarak ailelerinin yanına geçtiler. Tabi Yavuz'u gören bazı aşiret ağaları selam vermişler Yavuz da hepsine başı ile selam vermişti.
Berdan Zaloğlu dostu için elinden gelenin en iyisini yapmış otelin salonu tıklım tıklım dolmuştu ve hizmet kusursuzdu. Berdan ağaların olduğu masadan kalkıp dostunun yanına geldi hemen.
'' Ağam yakıyorsun ortamı maşallah yine bomba gibisin '' Yavuz dostuna bıyık altından güldü kendinin farkında değildi galiba. Berdan da çok yakışıklı idi nice bekar kızın hayalinde ki erkekti ama o gönlünü aşk'a sevdaya kapatmıştı. Bir güzel geçmişti hayatından yakıp yıkarak gördüğü günden beri kendinde değildi. Hasret onun bu hayatta ki sınavı idi her gece mekanın yolunu tutmuş uzaktan uzağa sevdiği kadını izler omuştu. Annesi Yezda hanım bu durumdan şikayetci idi onun bu hallerinden ama zavallı kadın oğluna söz geçiremiyordu.
''Oğlum Antep'in kızları sana hasta sen gelmiş bana iltifat ediyorsun ne oldu senin egona '' Berdan dostuna yazık der gibi bakışlar attı '' Bana herkez hasta bu ego değil öz güven '' deyip güldü ve tam o sırada kapıdan Hasret tüm asilliği ile girdi. Yine çok güzeldi ve Berdan Zaloğlu'nun yüreğini yakıyordu o güzellik. Berdan'ın tebessümü yüzünde solarken Leyla gelen dostunu ayakta karşıladı. Hasret ailesi ve kocasının ailesinin gözünün içine baka baka gülerek gelip onları es geçerek Leyla'ya sımsıkı sarıldı. Ailesi ve kocasının ailesi şok olmuşlardı Hasret 'i burda görmeyi beklemiyorlardı. Onlar yurt dışında sanarlerken Hasret kanlı canlı karşılarında idi.
Berdan yanında duran kadının kokusunu ciğerlerine çekti ciğerleri bayram ederken Berdan cayır cayır yandı. Yıllar geçmiş içinde ki aşk küllenmemişti ne yaptı ise Hasret'i unutamamış küllendi zannettiği sevdası karşısına çıkmıştı. Hasret Leyal hanım, Azade hanım ve Behram beyin ellerini tek tek öptü . Kızlar ile de selamlaştı Berdan ile göz göze geldiğinde başı ile selam verdi Berdan da aynı şekilde selamına karşılık vedi. Hasret Ailesine doğru yönünü çevirdiğinde babasının gözlerinde ki öfkeyi uzaktan bile görebiliyordu. Kayınvalidesi ve kayınpederi de kendisine öfke saçan bakışlar atıyordu yanlarına gittiğinde olacakları biliyordu ama artık onlara boyun eğen o zavallı garip kız yoktu.
Para uğruna vicdansızca gelin etmişlerdi bir zalime Hasret'in o günleri cehennem azabı gibiydi. Yastığının altında bıçakla yatar her daim tetikde gezerdi. Kocası olacak şerefsiz bir inat uğruna evlenmişti kendisi ile ama son pişmanlık fayda etmiyordu işte.
İlk olarak gözleri yaşlı annesinin yanına gitti elini öptü başı dik gözlerinde korkunun zerresi yoktu.
" Hoşgeldin kuzummm " diyerek sarıldı yavrusuna bir annenin çaresizliği vardı Kibar hanımda . Hasret'in ise gözünden tek bir damla yaş dahi düşmedi yaşadıkları içinde ki o iyi ve güzel yanı öldürmüştü annesine bile merhameti kalmamıştı. Daha sonra babasının elini istemesede öptü.
" Kocan nerdedir sen tek mi geldin ?" Hasret bu gece susacak ama yarın yer yerin den oynayacak idi.
" Tek geldim onun işleri var " kısaca cevapladı babasını boşandım geldim diyemedi.
Kayın validesi ve kayın pederinin de ellerini öptü. Çok fazla konuşma gereği duymadı onlarla da. " Oğlunuzun selamı var " dedi ve yanlarına oturdu. Bakışları Berdan'ı bulduğunda yüreği yandı " Sana ihanet etmedim" dedi içinden ama yüzüne diyememişti o gece. Berdan kalkıp gitmişti masadan çünkü.
Yezda hanım oğlunun yarasını bildiğinden anne yüreği sızladı. Hasret'e ne kini vardı nede öfkesi zorla gelin edildiğini bilirken nasıl öfke duyardı. Allah yazsa idi oğluna kaderleri bir olurdu.
Yavuz dostunun omzuna dokundu " Üzülme kardeşim elbet birgün seninde yureğinde ki acın dinecek ve sen yeniden seveceksin " Berdan dostuna tebessüm etti o tebbessümde yılların geçmeyen acısı vardı " Eyvallah " dedi ve ailesinin yanına gitti. Yezda hanım oğlunun sırtını sıvazladı kendi dilince üzülme diyordu.
Orkestranın anonsu ile genç çift el ele alkışlar eşliğinde içeri girdiler. Onlar ilk danslarını yaparken kapıdan da Kadir tüm yakışıklılığı ile girdi. Yavuz Kadir'i görünce suratı asıldı ama Zeynep'in parlayan gözlerini görünce birşey diyemedi. Leyla masanın altından elini tuttu ve kulağına eğilip '' Kadir iyi biri Zeynep'e sahip çıkan aile olan biri ondan bize zarar gelmez ve emin ol benle zerre ilgisi olmayan çok saygılı bir adam. Seninde için artık rahat olsun çünkü bu gözler senden başkasına mühürlü istesede görmez'' Yavuz bir kez daha aşık oldu Leyla'ya.
''Kadın bu kadar güzel ve mükemmel olmak zorunda mısın ? '' diyerek alnını öptü. Kadir Zeynep'in el işareti ile masaya doğru adımladı Zeynep ayağa kalkıp abisine beğeni dolu bakışlar atarken Abim çok yakışıklısın " Kadirde Zeynep'e beğeni ile baktı " Sende çok güzelsin cnımın içi " dedi Yaren'in ise o dakikalarda kalp ritmi hızlandı. Zeynep masadakiler ile tek tek Kadir'i tanıştırdı Miroğulları Kadir'i beğenmişlerdi.
İkinci dans müziği başladığında çiftleri sahneye davet ettiler. Tahir Senem ile , Yavuz Leyla ile, Zeynep Kadir abisi ile , Berzan Yaren ile kalkmışlardı dans etmeye . Berzan ikizinin hüzünlü bakışlarını görünce dayanamadı Adem'e bakıp '' Abi Asmini'i dansa kaldırırmısın '' dedi Adem sanki bunu bekliyormuş gibi hemen kalktı ayağa ve Asmin ile piste çıktılar.
Yavuz kardeşine ve Adem'e bakıp " Leyla bunların arasında birşeymi var ? " Diye sordu. Adem ve Asmin'in gözlerinden resmen aşk fışkırıyordu.
" Yavuz swn iyice şaşırdın he Berzan rica etti Adem'den " diyerek ters ters balış attı.
" Tamam Efüli birşey demedim kızma " diyerek müziğin ritmine bırktılar kendilerini.
Jiyan kıskançlık ve haset eden bakışlarını Leyla 'ya dikmiş idi. Nefret ediyordu kıskançlık damarlarında kol geziyordu ona göre Leyla asla Yavuz'a yakışmıyordu. Nihayet dans bitmiş herkez yerlerine oturmuştu halaylar oyun havaları derken zaman geçiyordu. Leyla lavaboya gitmek için ayaklandı bir çift göz onu hapsine almış fırsat kolluyordu. Jiyan ve yandaşları da hemen peşinden gittiler. Leyla lavobada işini bitirip çıktı Koridorda Jıyan , kardeşi ve kuzenini görünce şaşırdı.
Leyla yanından geçip gidecek iken '' Ooo hanım ağa selam sabah yokmu '' denilmesi ile durdu. '' Selam Jiyan oldu mu '' dedi Leyla da tıpkı onun gibi alaylı konuşmuştu.
'' Utanmıyorsun demi seni sevmeyen senle mecburen evlenen adamla boy göstermeye. Uğursuzluğunu Yavuz'a da bulaştırdın senin yüzünden adına leke geldi '' Leyla kaşlarını çatarak baktı kendini bilmez kadına.
'' Ne saçmalıyorsun sen ? Çekil önümden boş boş konuşuyorsun '' Jiyan önünden çekilmek yerine yılan dilini konuşturdu zehrini akıtıyordu.
'' Antep sokaklarında hala senin uğursuzluğun , kısır olduğun konuşuluyor sen gelmişsin el ele insan içine çıkıyorsun kızım senin utanmanda kalmamış adamın nikahına zorla girdin , zorla koynuna girdin ama nafile . Sen ancak içerdekileri kandırırsın beni asla senin ne mal olduğunu biliyorum ben. Zaloğlu olmadı Miroğlu mu olsun dedin ?'' Leyla ellerini yumruk yaptı vurmamak için kendisini zor zapt ediyordu. Bir tane vursa diğeri boşa gidecekti millete rezil olduğu ile kalacaktı.
'' Senin pis seviyene inmeyeceğim seni susturmasını da bilirim ama ne yeri nede zamanı şimdi çekil önümden Jiyan'' tiksinerek konuşmuştu Leyla bakışlarından bile belli oluyordu.
'' Sen kimsinde bana kafa tutuyorsun onun bunun artığı '' der demez boğazından tutulup duvara yapışması bir oldu jiyan 'ın. Yaren'in gözlerinden ateş fışkırıyordu Leyla gelmeyince merak edip kalkmış gelmişti iyiki de gelmişti Jiyan'ın pis ithamlarını da duymuş öfkesine bu defa hakim olamamıştı.
'' Asıl sen kimsin lan yengemin karşısında pervasızca konuşmaya cüret ediyorsun. Senin o yılan dilini koparırım sürtük. Yengem elit kadındır ama emin ol ben hiç değilim seni öldürürüm anlıyor musun '' Jiyan kıpkırmızı olmuş nefes alamıyordu . Kardeşi ve kuzeni kurtarmaya çalıştılar ama Yaren tek eli ile ikisini de itti.
"Yaren bırak ölecek " dedi jiyan'ın kardeşi.
" Seni severim ama bu sürtük ablanı sevmem " dedi Yaren.
Leyla Jiyan'ın gözlerini irice açılmış çırpınırken görünce dayanamadı ve gidip Yaren'in elinden kurtardı '' Yaren tamam bırak dersini aldı bence daha bize bulaşamaz '' dedi ve Yaren'i uzaklaştırdı. Jiyan öksürerek nefes almaya çalışıyordu Yaren parmağını yerde nefes almaya çalışan kadına sallayarak '' Bir daha yengemin yakınında yöresinde seni görürsem, o zehirli dilin tek kelime ederse Allah ve burdakiler şahidim olsun ki, seni öldürürüm. O gereksiz aklını git koca bulmaya kullan belki evde kalmaktan kutulursun '' dedi.
Leyla ile beraber içeriye gittiler Leyla minnattardı görümcesine '' Teşekkür ederim çiçeğim ama içerdikiler bu olayı bilmesin lütfen '' dedi Yaren tebessüm ederek baktı yengesine '' Leyloş kimse seninle öyle konuşamaz ayrıca merak etme aramızda '' masaya geçip oturdular. Yavuz dostunun yanına gitmişdi sadıçlık görevi o ve Berdan da idi.
Berdan bütün gece içi yana yana baktığı sevdasını bu gece küle çevirecekti orkestranın yanına gitti ve birşeyler söyledi ardından Yavuz ve Cihan'ın önünde durdu elinde ki beyaz mendili gösterip kafası ile hadi dedi. müzik başladı Yavuz ve Cihan yanyana yerlerini aldılar. Tahir, Berzan , Cihat , Adem , Kadir ve aşiretlerin genç ağaları halaya katıldılar.
Berdan hem ayaklarını şarkı ile uyumlu bir şekilde hareket ettiryor hemde şarkıyı bağıra bağıra söyluyordu. Duyanların içini yakıyordu sesi Yezda hanım oğluna yanarken Hasret sevdasına öldüğü adama yandı.
'' Yardan ayrı kalan ,
Ömrü harman olan
Yaşayan ölüdür
Göynü hasta olan ahh ''
Her sözünde Hasret' e bakarak söylüyordu Berdan şarkıyı canının yandığı kadar yakacaktı .
'' Yazan kalem siyah
Benim kaderimi
Kimseler anlamaz
Perişan halimi oyy ''
Hasret'in gözünden yaşlar akmaya başladı. Oda istemezdi böyle olmasını ama ailesine gücü yetmemişti. Berdan'a ve aşkına ihanet etmemiş tüm hücreleri ile sadık kalmayı başarmıştı.
Berdan Hasret'i ağlarken görünce gözünden bir damla yaş da onun aktı. Kaderleri, bahtları karaydı yapacak birsey de yoktu.
Jıyan elinde birdeste para ile gelip Yavuz ve abisinin başından paralari attı. Leyla bu akşam bu kadını öldürmemek için kendini zor zapt ediyordu.
Yaren Jiyan ve kuzenini gösterip "Şu iki yılan varya biri Yavuz abime diğeri de Yağız abime sevdalı. Az peşlerinden koşmadılar Allah'tan abilerim akıllı adamlar da bunlara yüz vermediler" Zeynep'in kıskançlık vücüdunu ele geçirmişti. Karşisında oturan kıza öyle bir baktı ki, gözlerini oyar eline veririm dercesine bir bakıstı.
Leyla biliyordu o Jiyan'a yapacağını ama zamanı vardı. Onun Yavuz'a şırnaşan beynini duvarlara sürtecekti. Elbet zamanı vardı o gün Jiyan medet diyecek Leyla affetmeyecekdi.
Nihayet nisan sona gelmişti Yaren arabayı çıkarmak için önden gittiğinde Kadir de Miroğlu ailesi ile vedalaşıp ardından çıktı. Yaren'i kolundan tutup arka tarafa çekiştirdi. Yaren daha ne oldu demeye kalmadan sırtı duvar ile buluştu. Kadir ise burnundan soluyor nefesleri bir bir yuzlerine carpıyordu.
Bütün gece kıskançlıktan kudurmuş Yaren'e bakan erkekleri gördükce kendini sıkmıştı.
"Napıyorsun biri görecek " Yaren hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
" Ne mi yapıyorum. Kadın icerdekilerin sana bakışlarını görmedin mi? Bu kadar güzel olmak zorunda mıydın" Kadir öfkeden ne dediğini bilmez olmuştu.
Yaren sessizce kıkırdadı şu an Kadir çok komik gözüküyordu gözüne kıskanınca da ayrı yakışıklı idi. O güldükce Kadir onun gülüşünde kayboluyordu az önceki öfkesinden eser kalmamıştı. Yaren uzanıp yanağını öptü.
" Benim gözüm de gönlümde sende hiçkimse umrumda değil yakışıklı " dedi Kadir neye uğradığını şaşırdı. Elli istemsiz az önce Yaren'in öptüğü yanağına gitti. Yaren onun şaşkın hallerine daha çok güldü.
" Antep kızlarınında gözü sende idi ben hiç kızdım mı sana sen hemen öfkeleniyorsun bana " Adamı Yaren'in bu cilveli halleri öldürürdü. Kadir bu kadınla nasıl baş ederdi bilinmez ama şu halleri yokmu aklını başından alıp götürüyordu. Ne için gelmiştiler buraya ne yapıyorlardı hepsini unuttu.
'' Kadın sen adamı deli edersin ulan ne hale getirdin beni bir günde kızım bakma şöyle kendimi tutamayıp öpecem o olacak '' Yaren gözlerini irice açtı '' Çok ayıp aa lütfen kendimize hakim olalım beyefendi '' Kadir Yaren'in söyledikleri ile kahkaha atarak güldü. Yaren ilk defa onu böyle gülerken gördü daha çok aşık oldu içi giderek baktı. Ama artık gitmeli idi yoksa birilerinin kendilerini görmeleri an meselesi idi.
'' Ama artık gitmeliyim şimdi birileri görür laf söz olur yarın haberleşiriz tamam mı '' Kadir hiç bırakmak istemiyordu ama mecburdu gitme vakti gelmişti.
'' Tamam güzelim hadi git '' Yaren arkasını dönmüştü giderken Kadir arkasından seslendi '' Doktor '' yaren geriye dönüp baktı '' Efendim '' heyecanlı idi yaren merak dolu gözleri ile baktı sevdiğine.
'' Seni Seviyorum doktor '' Yaren 'in kalbinde çiçekler açtı karnında kelebekler uçuştular.
'' Bende seni '' dedi ve hızlıca uzaklaştı arabasına binip otelin önüne geldi . Herkez geldiği arabalar ile döneceklerdi. Yavuz ve Leyla dostları ile vedalaştılar gitme vakti idi Yavuz Berdan'ın koluna girdi dışarıya doğru adımladılar Leyla 'da Hasret ile konuşarak çıkıyorlardı dışarı.
'' Yavuz bu gece birşeyler içsek oğlum bu gece yoksa bana sabah olmaz'' Canı çok yanıyordu Hasret'i her gördüğünde yüreği paramparça oluyordu zordu unutmaya çalıştığın yaranın yeniden kanaması ve kabuk tutmaması.
'' Leyla 'yı eve bırakayım yada sende gel ordan beraber geçeriz olmaz mı '' Berdan memnuniyetle kabul etmişti . Arabasının anahtarlarını kardeşine verdi kendiside Yavuz ile çıktı.
'' Hasret'im ola ki sana birşey yaparlar haber ver bir telefonun yeter biliyorsun '' dedi dostuna Leyla gözleri ile kendilerine bakan şer ocağı ailesini gösterip '' Bak ben onlara güvenmiyorum o yüzden telefonun açık olsun tamam '' Hasret dostuna minnetle baktı insanın bu hayatta sağlam ve gerçek dostları olmalı idi Hasret ve Leyla da bunlardan biri idi. Onların dostlukları çocukluk zamanlarına dayanıyordu gün geçtikcde daha çok güçlenmişti.
'' Merak etme artık onların sus pus ettirdiği o kız yok yarın bütün ipler kopacak zaten ben çok yoruldum birazda onlar düşünsün '' Bundan sonrası kopacak tufandı kim altında kalır kim sağlam çıkardı bilinmez ama Hasretin fırtınası içinde yanan ateş herkezi yakıp yıkacaktı.
Konağa geldiklerinde büyükler odalarına çekildi kızlar ise çay eşliğinde sohbet edeceklerdi. Yavuz konağa gelince Leyla'y1a durumu izah etti ve izin istedi. Leyla da kocasına çok içmemek şartı ile izin verdi kendiside kızlar ile gecenin keyfini çıkaracak idi.
Zaman ilerlemiş Berdan gittikleri mekanda aynı şarkıyı defalarca çaldırmıştı artık isyana başlamışlardı yanındakiler. Yavuz ise sabırla bekliyordu şu işkencenin bitmesini Berdan'ın bu halleri bazen hiç çekilmiyordu.
'' Ulan sen bu kızı unuttum demedin mi ? Ne oldu şimdi de sen kendinden geçtin '' Cihan da nişanlısını bırakıp gelmişti
'' İçim yanıyor oğlum karşımda duruyor ama ben ona dokunamıyorum ulan öyle bir bakıyor ki , al götür beni der gibi o kadar masum ki öfke bile duyamıyorum unuttum sanmıştım geçti sanmıştım ama geçmemiş gördüğümde birkez daha anladım '' Berdan'ın geçmeyecek tek yarası Hasret idi.
'' Dostum Yavuz haklı bu aşk seni günden güne tüketiyor bırak artık peşini Yezda teyzemi de üzme artık yazık kadına '' Annesinin çok üzüldüğünü biliyordu ama yüreğine söz geçiremiyordu işte .
Saat gece yarısını gösteriyordu Eroğlu konağında ise Tahir'e büyük tuzak kuruluyordu insanın içi kötü olmaya görsün neler yapabileceğinin sınırıda olmuyordu. Tahir'e aşık olan ve Senem yüzünden onu kaybettiğini düşünen Ceylan planını sağlam yapmıştı. Avını bekleyen avcı gibi odasında Tahir'in eve gelmesini bekliyordu içmeye gittiklerini öğrendiği anda iğrenç planını uygulamaya karar verdi.
Cihan Urfa ya giderken Yavuz'lar ise önce Berdan ve Tahir'i bırakıp konağa geçeceklerdi. İlk durakları Zaloğlu konağı idi ama Berdan o kadar sarhoştu ki hala arabada bağıra çağıra '' Zor bela unutabildim ben seni '' diyerek şarkıyı söylüyordu. Nihayet konağa geldiler Berdan 'ı kardeşine teslim edip Eroğlu konağına geçtiler Allahtan Tahir kendi yürüyebiliyordu da ona dadılık yapmak zorunda kalmamışlardı. Onlar evlerine doğru giderken Tahir de yavaş yavaş merdivenleri çıkıp odasına girdi ceketini çıkarıp yalpalaya yalpalaya odada bulunan tekli koltuğun üzerine attı. ayakkabılarını çıkarıp birini bir tarafa diğerini bir tarafa attı. Gömleğini de çıkarıp yatağa attı kendini ve çok geçmeden sızdı.
Ceylan odadan çıkıp sessizce Tahir'in odasına girdi yatakda sızmış halde görünce sinsice gülümsedi uzerinde ki hırkayı çıkarıp yerle buluşmasını sağladı. Tahir'e yaklaşıp kemerini açtı çok yavaş hareket ediyordu Tahir birşeyler mırıldandı ama geri sızdı kumaş pantolon da yerle buluşunca Ceylan yatağın diğer tarafına girdi. Sabah kopacak kıyamet umrunda değildi rezilliği göze almıştı.
Yavuz yorgun ve bezgin birşekilde odaya girdi kafası gerçekten allak bullak olmuştu Berdan bütün gece kafalarının etini yemişti. Üzerini değiştirip pijamalarını giyerek karısının gül kokan teninde huzur bulacaktı. Misss gibi kokuyordu karısı kolları arasına aldı sevdiğini saçlarına öpücük kondurdu ve huzuru bulduğu yerde uykuya daldı.
Güneş antep semalarında kendini belli ederken Eroğlu konağında ise kahvaltı için herkez yerini almış birtek Tahir ve Ceylan gelmemişti Fatma hanımın yüreğine bir sızı düştü sessizce yerinden kalkıp Tahir'in odasına geldi kapıyı açması ile gördüğü maanzara karşısında şok oldu ne yapacağını bilemedi sessizce kapıyı kapattı etrafında dönmeye başladı nasıl olurdu bu Tahir'i o doğumamıştı ama o büyütmüştü asla böyle birşey yapacağına inanamıyordu. Kesin bir açıklaması olmalıydıkız kardeşini gördüğünde telaşlandı kimse o manzarayı görmemeli idi.
'' Abla ceylan odada yok gördün mü '' Fatma hanım ne diyeceğini bilemiyordu kekeleyerek konuştu '' Yo Yok görmedim '' Vildan hanım şüphelendi ablası çok tuhafdı.
'' Abla sen iyi misin betin benzin bembeyaz olmuş '' Fatma hanımın eli istemsizce yüzüne gitti '' Ne ne varmış ki yüzümde aman sende yoruldum ondandır hadi aşağıya gidelim '' diyerek kız kardeşini uzaklaştırmak istedi. Vildan hanım kurnazdı ablasının telaşından heyecanlı hallerinden birşey olduğunu anladı .
Tahir yavaşça gözlerini açıp uyandı telefonuna uzaanıp saate baktı saat 08. 30 idi telefonu yerine koyup kalkacağı sırada yanında hissettiği sıcaklık ile o tarafa dönmesi ile bağırması bir oldu.
'' Ne işin var lan burda senin '' diye resmen kükredi. Vildan hanım ve Fatma hanım gelen sese doğru döndüler kıyamet kopacaktı birazdan.
'' Tahir sakin olsan bağırmasan hatırlamıyor musun geceyi '' Ceylan pişkince karşısında konuşuyordu rolünü gayet güzel oynuyordu. Tahir hızlıca pantolonunu giydi gömleğine uzandığında kapı sertçe açıldı.
Vildan hanım gördükleri ile bir çığlık attı '' Allahım evim ocağım başıma yıkıldı '' diyerek hem dizlerini dövüyor hem ağlıyordu. Ceylan yatakdan kalkıp hızlıca hırkasını giydi kafasını önüne eğmişti.
'' Tahir'im naptın sen oğul '' Fatma hanım yaşlı gözleri ile oğluna bakıyordu Tahir kafasını salladı o hiç birşey yapmamıştı.
'' Ana yeminle ben ona dokunmadım ben birşey yapmadım '' dedi lakin tüm konak sakinleri odasının kapısında idi. Vildan hanım hızlıca gidip Ceylan'a tokat attı saçından tutup '' Orosbu mu olucun başıma rezil utanmaz. Şu haline bak deyip bir tokat daha attı Ceylan yere düştü dudağı patlamıştı.
Mehmet bey oğluna öfke ile baktı '' Senem , Senem diye konağı inlettin bu ne lan nedir şimdi bu rezillik Tahir '' oda en az vildan hanım kadar öfkeli idi.
'' Abla ben Sinan'a ne derim bu rezilliği nasıl anlatırım ikimizi de öldürür '' Mehmet bey böyle bir rezilliğin duyulmasına müsade edemezdi adı bu şekilde anılamazdı.
'' Sinan hiçbirşey bilmeyecek Tahir ve Ceylan bu akşam sözlenecek '' Ceylan istediğini almıştı nihayet. Tahir babasına öfke ile baktı hiçbirşey yapmamıştı birde evlenecek mi idi asla.
'' Baba ölürüm ama dokunmadığım bir kız ile evlenmem hele kalbimde Senem varken asla evlenmem '' dedi ve odadan bir hışımla çıktı . Vildan hanım kızının saçına tekrar yapıştı '' Allah belanı versin senin rezil utanmaz ne hallere düşürdün beni '' Fatma hanım Ceylan'ı zar zor aldı elinden.
'' Yeter tamam bu iş bu akşam bitecek Fatma hazırlıklarını yap bende gidip Behran ağa ile konuşayım '' son sözü söylemişti Mehmet bey artık geri dönüşü olmayacaktı genç bir kızın namusu söz konusu idi.
**************************************
Miroğlu ailesi ise yerlerini almış kahvaltı ediyorlardı Melek ve Dilek de gelince sofraları daha bereketlenmiş şenlenmiş idi. Bugün bütün konak hep birlikte yiyeceklerdi Sultan hanımlarda masada yerlerini almışlardı keyifle kahvaltılarını ederlerken Yavuz'un telefonu çaldı.
'' Ooo ayıldınız mı beyefendi '' Tahir telefonun diğer ucunda kriz geçirmek üzereydi. '' Abi bırak şimdi dalga geçmeyi kurban olayım yardım et acil gel kafayı yiycem '' Yavuz masadan hızlıca kalktı '' Nerdesin geliyorum '' dedi ve hiç kimseye birşey demeden konakdan hızlıca çıktı. Arkasından seslenmişlerdi ama cevap verecek vakit yoktu Adem ile birlikte yola koyuldular .
Leyla' ya mesaj attı '' Senem'e çaktırma ama Tahir de bir haller var bakalım mevzu ne haber vericem güzelim idare et beni '' yazıp gönderdi. Leyla mesajı okuyunca meraklanan ailesine bakıp.
'' Şirket ile alakalı bir sıkıntı çıkmış önemli birşey yok mesaj attı Yavuz '' dedi Leyla ortamı biraz olsun sakinleşmişti.
Yavuz bağ evinin önüne gelince hızla indi arabadan Tahir ortalığı dağıtmış deli gibi bir sağa bir sola gidip geliyordu . Yavuz etrafa şöyle bir göz gezdirdi '' Lan derdin ne oğlun ne buraların hali'' Tahir gelen dayı oğlu ile durdu çıldırtmışlardı hele sabahki o kızla halleri aklına geldikçe aklını kaçıracak gibi oluyordu .
'' Abi ben kafayı yiyeceğim yav evdekiler dersen delirmiş durumda bana akıl ver kurban olayım '' Yavuz hiçbirşey anlamıyordu kuzeni neden bu kadar delirmişti evde ne olmuştuda ortalığı dağıtmıştı o Senem mevzusu zannediyordu.
'' Oğlum önce bir sakin ol ve gel otur şuraya anlat sakince '' Tahir Yavuz'un dediği yere geçip oturdu başını ellerinin arasına alıp parmaklarını saçına geirdi.
'' Abi dün gece sizden sonra odaya çıkıp yattım kimse yoktu buraya kadar herşey normal çok iyi hatırlıyorum. Sabah bir uyandım yanımda teyze kızı Ceylan '' derken utanıyor yerin dibine giriyordu Senem'i düşündükçe kalbi sıkışıyordu.
'' Yuhh ne kızı lan '' Yavuz da şaşırmıştı Tahir'i çok iyi tanıyordu sarhoş olacak kadar da içse sevdiğine ihanet etmeyeceğini biliyordu.
'' Abi zaten çok utanıyorum sende üzerime gelme . İşte bizimkiler gördüler birşey yapmadım diyorum ama babam tutturdu evleneceksin diye . Yapamam abi Senem'i böyle severken yapamam insan kendini bilmez mi ben o kıza dokunmadım abi elimi sürmedim ama işte kanıtım yok'' dedi çok çaresiz ve perişandı.
'' Tamam dur karaları bağlama kızla birde ben konuşayım hadi topla kendini düş önüme şu işi çözelim '' Yavuz işin içinde birşey olduğunu anladı kuzeni belliki birleylerin içine çekiliyordu. Aklına Elmira 'nın Azerbaycan da iken kendisine yaptığı o iğrenç şey geldi böyle kadınlar şeytanı bile dize getirirdi.
Mehmet bey soluğu Miroğlu konağında almıştı çalışanlardan herkezin oturma odasında olduğunu öğrenince adımlarını oraya çevirdi. Kapıya bir kez vurup içeri girdi. Herkezin bakışları Mehmet bey'e döndü.
'' Behram biraz baş başa konuşsak '' Yade Zergül damadını sevmezdi belliki bir derdi vardı '' Ne diyiciğsen de hele noldu yine Mehmet '' Mehmet beyin canına minnetti . Senem'i zaten sevmiyordu istememişti de şehirli diye. Behram ağa nın eli ile işaret ettiği yere geçip oturdu konuya nasıl nerden girse bilemiyordu nasıl denilirdi ki böyle birşey.
'' Behram bu sabah istemediğimiz tasvip etmeyeceğimiz bazı olaylar yaşandı . Nasıl anlatılır ne denilir bilmiyorum '' Kızlar ayaklanmış odadan çıkacaklardı ki '' Kızım Senem sizde kalın bilmek seninde hakkın '' diyen Mehmet beyle geri yerlerine oturdular. Herkez meraklanmıştı iyice bu kadar önemli olan olay ne idi.
'' Bir kaç gündür baldızlar bizde kalıyorlar bu sabah bir çığlık koptu konakta sesin olduğu yere koşturduk. Tahir'in odasından geliyordu sesler nasıl desem vallahi utanıyorum bizim oğlan baldızın kızı ile '' derken Senem '' Yoo yok yalan Tahir yapmaz '' dedi gözünden yaşlar akarken herkez olayın şokunda idi kimse Tahir'in böyle birşeyi yapacağına inanamıyordu. Mehmet bey zehirli sözlerine devam etti
'' Vildan kıyameti kopardı Bende kimse duymadan etmeden bu işi kapatalım akşama söz yapalım dedim . Kusura bakma kızım ama genç bir kızın namusu söz konusu iken seninle olamaz artık Tahir akşam söze bekleriz aile arasında yapacağız '' Herkezin nutku tutulmuştu bir yanda evlatları diğer taraf da genç bir kız . " Ailesi olarak sizleride bekleriz " diyerek bombayı konağın ortasına bırakıp çıktı odadan Mehmet bey .
İhanet bir insanın kalbine vurulan en büyük hançerdir öldürmez ama süründürür. Senem kalbinden hançerlenmişti hemde sevdiği adam tarafınfandan. İhanet onların sevdasına yakışmamıştı onlar birbirlerini temiz sevmişlerdi......
Evett geldik bölüm sonuna canlarım bol bol yorum bekliyorum yeni bölümde görüşmek üzere.... Sizlere keyifli okumalar can tanelerim.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
11.01k Okunma |
1.27k Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |