Canlarım hikayemiz güzel ilerliyor ama sizden ricam yorumların daha fazla olması. Lütfen desteğinizi eksik etmeyin hep birlikte kocaman bir aile olalım burda. Sizler var oldukça bana destek oldukca bende sizlerle birlikte var olacağım. Bazen bölümü yetistiremiyorum aksilikler oluyor anlayışınız ve ilgi alakanız için ayrıca teşekkur ederim. Evett bölüm veto sayımız 250 ve 100 yorum ben sizlere inanıyorum.
İnstagram, tiktok, Inskpired ve Kitappad hesabim
👇👇👇👇👇👇👇👇👇
( 55Cerkezkizi055 )
-------------------------------------------------------------
" Kabul olmayan tek duam
İlk göz ağrım , ömrüm.
Bana olmayacak hayelleri,
Kurdurtan adam.
Bana yasak , bana haram olan,
Sol yanımın kanayan yarası.
Unutamadım , unutamıyorum seni,
Ýüreğim diyorum , azat et bu sevgiyi.
Ama olmuyor gönlüm bu sevdaya nikah kıymış.
Başkası yerini alamıyor.
Dur dedim gönlüme dur artık
Giden gitti, bu sevda bitti.
Bırak cehizlerin sandıkda,
Sevdan yüreğimde solsun .
Varsin onun canı sağolsun.
Ondan başkası da bize haram olsun.
Beyaz gelinlik de kefenimiz olsun... "
Bölüm Şarkısı: Mahsun Kırmızigül Melekler Ağlar
Geçmiş
Leyla sabah erkenden kalkmiş Yağız ve Yaren ile birlikte kahvaltılarını yapar yapmaz Tahir'in de gelmesi ile Adem'i de alıp yine dışarı çıkmışlardı. ilk durakları buldukları ilk erik ağacı idi. Leyla için vazgeçilmez tek kuraldı Antep'e geldiğinde erik ağaclarına tırmanıp erik toplayıp yemek.
Hep birlikte gülerek çıktılar yola yolda giderken yerde buldukları pet şişeyi aralarına aldılar top oynar gibi oynadılar. Konakdan baya uzaklaşmışlardı karşılarına çıkan erik ağacı Leyla'nın ağzını sulandırıyordu. Bir an önce o ağaca çıkıp kütür kütür olan o erikleri yemeli idi.
" Leyla bak kızım uslu durcaksın anlaştık mı? Bak geçen ki gibi olmasın " Leyla sinsice güldü o ağaca çıkıp rahat durmak ona gore değildi ama bunu Yağız'a asla söyleyemezdi.
" Tamam süt oğlan senin dediğin gibi olsun " Yaren, Tahir ve Adem gülmeye başladılar. Yağız'ın en nefret ettiği hitapdı süt oğlan ve Leyla bilerek damarına damarına basıyordu.
" Leyle bak seni o Said ve çetesinin önüne atarım kaçar giderin " Yağız öyle bir tehdit etmişdi ki Leyla pes dedi. Yavuz'a verilmiş sözü vardı eğer bir vukuata karışırsa bu defa dediğini yapar konaktaki bütün işleri kendilerine kitlerdi.
"Tamam bee hadi şu güzelliklerin tadına bakalim ağzım sulandı" onun dudaklarını yaladığı halleri çikolatalı pasta goren bir çocuğun heyecanı gibi idi.
" Leyloş kim önce çıkacak " diyerek koşturmaya başladı Yaren ve diğerleride onunla birlikte koştu.
Ağaçda erikleri toplarken Leyla yediği eriğin cekirdeğini Yağız'ın kafasına attı. Yağız durur mu oda avcuna biriktirdigi çekirdekleri Leyla'nın neresi geldi ise oraya atmaya basladı.
" Yağız sen kardeşimmisin düşmanım mı? Süt oğlan değil , süt düşmansın " Yağız ile birlikte digerleride kahkahayı bastı. Savaşı kendi başlatıyor sonra da mızmızlanıyordu Leyla.
" Yavuz abin de yok rahat dur seni kurtaracak burda bir Allah'ın kulu yok" dedi ve Yavuz'un gür sesi duyuldu yoldan. Berdan'ın yanından dönerken görmüştü onları ve Leyla'yı bildiği için yanlarına gelmeye karar vermişti Yağız'ın sözleri sinirlerini zıplatmıştı.
" Ulan it herif , şerefsiz in aşağıya çabuk . Ağzının ayarını sikerim senin " diyerek kardesine resmen kükremisti. Leyla'ya karşı farklı bir sevgisi vardı hep oldu bitti lakin son zamanlarda bu duygular farklı sekilde idi gecen sene yaz ayında Leyla'yı konağın avlusunda gördüğün de içinde çok farklı şeyler hissetmis kalbine Leyla'yı mühürlemisti. Ve Leyla fırsat buldukca Antep'e gelmiş Yavuz'un ise gönlüne baharlar getirmişti.
Yağız abisinin öfkesini bildiği için ağactan inmeye hiç niyeti yoktu. Leyla'ya kedi yavrusu bakışlarını çevirip masum masum bakmaya başladı. Eşsek kadar olmuşlardı hala çocuk gibiydiler. Kimse onlara liseye gidiyor diyemezdi. Leyla'nın duyduğu ses ile yüreği holpadı. Kalbinin ritmi değişti yüzü kızarmaya elleri terlemeye başladı. Yavuz kalbine mühürlediği adam kara gözlü sevdası idi. Lakin bu sevgiyi kelimelere dökmeye cesareti yoktu.
Leyla Yavuz'un öfkesini bildiği için hemen araya girdi " Yavuz abi tamam kızma ben başlattım" Abi demek Leyla için zülüm olsada mecburen öyle hitap etmek zorunda kalıyordu.
" Hay senin abine" Yavuz ağzının içinden homurdanmıştı. Sevdiği kızın ikide bir abisi demesi canını sıkıyordu. Şu okulu bitirip üniversiteyi bir kazansın o zaman abiyi görecekti o. Susuyor konuşmuyorsa geleceğini mahfetmemek içindi. Ama üniversiteyi kazandığı gün duygularını açacak parmağına yüzüğünü takacaktı. Şimdiden takacağı yüzüğün tasarımını bile hayalinde düşünmüş gidip özel tasarim yapan bir yerle gorüşüp aklında ki yüzüğü tasarlamasını istemişti. Yavuz Miroğlu hep garantici bir adamdı asla işini sonraya koymazdı. Hep bir plan ve program üzerinden ilerler hataya hayatında yer vermezdi.
" Tamam hadi inin elalemin ağacında erik bırakmadınız. Hayır anlamıyorum bağ evinde ki ağaçlar erik dolu siz milletinkine saldırıyorsunuz" Leyla ve diğerleri gözlerini devirdiler birazdan nutuk atmaya başlayacaktı. Ağaçtan hep birlikte indiler. Yavuz Tahir ve Adem'i görünce çok şaşırdı bu üçlü çete onları nasıl kandırmıştı. Gözlerini kısarak çılgın üçlüye baktı.
" Hadi bunları anlarım bir araya geldiklerinde kuduruyorlar. Yavvv siz nasıl bunlara katıldınız? Sahtekar bunlar yahu sahtekar" diyerek Adem ve Tahir'e dert yandı.
Leyla, Yaren ve Yağız gülmemek için kendilerini zor tutuyordu. Tahir ve Adem ise süt dökmüş kedi gibi Yavuz'u pür dikkat dinliyorlardı. Yavuz belindeki ellerini çekip " Ya sabır " diyerek yüzünü sıvazladı. Allah başına belalı bir erkek kardeş ve kız kardeş vermişti Leyla ile bir olup başına örmedikleri çorap kalmamışken birde Tahir ile Adem çıkmıştı.
Yok yok Allah bol sabır versindi bu adama. Tam arkasını dönüp birşey diyecekken karşıdan gelen öfkeli yaşlı bir adamı gördü. Adam söylenerek ve öfle ile geliyordu elindeki çifteli ile.
" Hehhh buyrun cenaze namazına" dedi. Diğerleride Yavuz'un baktığı yöne doğru bakınca korkudan gözleri irice açıldı. Hepsi bir anda Yavuz'un arkasına saklandı. Leyla adamın elindeki cıfteliyi görünce Yavuz'un koluna koala gibi yapıştı. Yavuz koluna yapışan eller ile yan tarafına kafasını çevirdi. Leyla gözlerini kırpıştırarak Yavuz'a dikmiş bakıyordu. Kara gözler kehribar gözler ile çakıştı sen akıllanmazsın bakışı attı Yavuz. Leyla ise beni kurtar diyordu gözleri ile.
" Lo looo bütün agacı bitirmişseniz haaa. De ayıptır günahtır yav yazıktır daha ben birtane alıp yememişem nedir sizden çektiğim" Yavuz gelen kişiyi tanıdı hemen
Yine iş başa düşmüştü .
" Şehmuz emmi dur bir yaaa hele indir o silahı. Kusura kalmayasan ha bizim gençler bilmeden agactan erik toplamışlar zararın ziyanın ne ise ben vereyim sende hakkını helal edesin " oda şive yaparak konusmuştu. Şehmuz Yavuz Miroğlu'nu karşısında görünce hemen silahını indirmisti.
" Yav ağam sen miydin bende mahallenin zibidileri zannettim helali hoş olsun . Ne zararı ne ziyanı sen bizim için azmı şey yaptın" Yavuz karşısında babası yasındaki adamdan utandı. Antep de ağa oğlu olarak tanınıyordu lakin babası yaşındaki adamın önünde el pençe durması canını sıkıyordu. Adeletli idi Yavuz haklı her zaman hakkını savunmalı idi ona goree sırf ağa oğlu diye böyle davranmasını gururuna yediremedi.
" Şehmuz emmi haklı olduğun konuda karşındaki kim olursa olsun sakın boyun eğme. Hakkını savun bu ağa oğlu da olsa böyle olsun paşa oğlu da olsa böyle olsun. Bir daha da bana ağam deme ben senin evladın yaşındayım Yavuz de kafi. Şimdi zararını ben sana ödeyeceğim sende kabul edeceksin böylece helalleşmiş olacağız " dedi. Şehmuz Yavuz'a imrenerek baktı yaşı küçükdü ama yüreğı büyüktü boşuna bu adamı sevmiyorlar idi. Merhameti , adaleti, insa ların gözünde onu yüceltiyordu.
Leyla sevdiği adamı hayran hayran dinleyip izledi. Behram amcasından azar işitecek olmasını umursamadan kendilerini korumuştu. İçi sızladı bir anda ve yaptıği hatayı fark etti. İlk işi Yavuz'dan özür dilemek olacaktı hele bir şürdan kurtulsunlar.
" Peki Yavuz oğlum sen ne dersen o olsun eriklerde helali hoş olsun " dedi yaşlı adam ve öfke ile geldiği yolu şimdi tebessümle geri dönüyordu.
Yavuz arkasına saklanan çeteye döndüğünde Leyla'yı bu defa Yağız'ın arkasına saklanmış gördü. Kıskanmışmıydı hemde deli gibi kendisine zar zor yaklasırken Yağız'ın sürekli dibinde olması canını sıkıyordu. Kışkançlık bütün vücüt hücrelerine yayılmıştı.
Leyla'yı herşeyden kıskanan yanına engel olamıyordu. Ucan kuştan , esel yelden, kardeşinden bile kıskanacak kadar çok seviyordu. İstiyordu ki bir tek kendine özel olsun, gözlerine birtek kendisi baksın , saçına kendi elleri değsin. Ama yapamıyordu işte öyle bir yetiştirmişlerdi ki Yavuz'u sanki Leyla yasaklı haram olan o elma kendiside Adem idi. Ne dokuna biliyor nede ondan vazgeçebiliyordu kara sevdaya tutulmuş rüzgarında savruluyordu......
Şimdiki Zaman
Korktuklarımız ile sınanırız hep, kimi kaybetmekten korkarsak o uçar gider elimizden. Korkularımız yön verir bazen hayatımıza kaçarız. Hiç ummadığımız bir an da, zamanda çıkar gelir karşımıza.
Zeynep de kaçmıştı kaderinden başardığını düşünüyordu. Ama o kaçtığı kötü kader gelip kendisini bulmuştu. Bir adım , bir nefes kadar uzağında idi.
Levent aldığı haber ile keyif olmuştu nihayet resimlerden görüp aşık olduğu kadının izini bulmuştu. Macit sağolsun ekmeğine yağ sürüyordu. Odasında ayaklarını masaya koymuş bir elinde içki kadehi diğer eli Zeynep'in fotoğrafında keyifle zıkkımlanıyordu.
" Buldum seni nihayet asi kız çok yakında tamamen benim olacaksın. Kavuşmamıza az kaldı birazcık daha bensizliğe sabret sonrasi seninle vuslatımız olacak" diyerek Fotoğraf çerçevisini okşuyordu. Hain planlarını gerçekleştirmesine az kalmıştı bekledikleri geldiği gün planını devreye sokacak bu defa ipleri kendi elinde tutacaktı. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar planladı eksik paraçaları da koyduğunda puzzle tamamlanmış olacaktı.
Yavuz Kadir ile tokalaştıkdan sonra Leyla'nın beline elini koyup saçlarına bir öpücük kondurdu. Kadir'e verdiği mesaj ise bunu yaparak karımdan uzakdur o benim. Bilse Kadir'in gönlü dolu böylemi davranırdı. Gerçi o zaman da Yaren'i kıskanır Kadir'in burnundan getirirdi. Yavuz du bu sevdiklerini paylaşmayı sevmiyordu asla. Bir haftadır Tahir neler çekiyordu elinden zavallı Senem'in sesine yüzüne hasret kalmıştı.
Onlarimın hikayesi mutlu sona doğru gidiyordu gerçi Karahanları yolcu ettikden sonra Tahir ve Senem'e yüzük takılacaktı artık ne sabrı kalmıştı Tahir'in ne beklemeye zamanı bir an önce sevdiği kadını kolları arasına almak istiyordu.
Yavuz yine birşey çıkarıp işleri zorlaştırmaz ise tabi. Leyla'nın asistanı Nilüfer kapıya vurup içeri girdi " Yavuz bey toplantı salonu hazır sizi bekliyorlar Behruz beyde size online olarak katılacak" dedi ve çıktı girdiği odadan.
" Ben müsadenizi isteyeyim Kadir bey sizle tanıştığıma da memnun oldum sizi konakta da ağırlamak isterim " Yavuz'un bu nezaketi sırf Zeynep içindi. Yoksa kıskançlık damarlarında hala geziyordu. " Gelmek ister misin " diyerek Leyla'ya bakıp ilgi ile sordu.
" Yok canım sen git Yaren ile benim ufak bir işim var" dedi Yavuz bir nebze olsun rahatlamıştı . Yavuz hızla toplantı odasına gitti. Leyla Yaren'e bakıp " Çiçeğim sana danışmam gereken ve görmen gereken bir iki şey var bana eşlik eder misin?" Yaren Leyla'nın ne yapmak istediğini anlamıştı. Sevdiği adama hasretti lakin Zeynep ile baş başa kalmaları onların en doğal hakkı idi. " Tabiki yengecim gidelim" diyerek oturduğu yerden kalktı ve Leyla ile kol kola girip odadan çıktılar . Zeynep minnettardı dostlarına Kadir ise hala herkezin bir anda gitmesini anlamamıştı. Zeynep bu fırsatı değerlendirecek Dilek için Kadir abisi ile konuşacaktı kardeşide Kenan da rahat etsindi.
" Abicim nasılsın iyi misin? Kenan nasıl yengem Amcam" diyerek önden bir giriş yaptı Zeynep.
" İyiler güzelim bende iyiyim seni gördüm iyisin mutlusun ya yeter bize . Peki sen gercekten iyimisin bir sıkıntın canını sıkan bir durum varmı " diyerek Zeynep'in saçlarını sevdi belli birşey diyecek diyemiyordu Kadir de işini kolaylaştırdı. Ayrıca merak da etti neden böyle kıvrandığını. Zeynep'i çok iyi tanıyordu birşey diyeceği zaman yada sıkıntısı olduğunda Zeynep hep parmakları ile oynardı.
" Abi ben seninle birşey konuşmak istiyorum aslında ama söze nerden başlasam bilemiyorum" Kadir Zeynep'in ellerini tuttu gözlerine sıcacık abi şefkati ile baktı.
" Güzelim çekinme ne diyeceksen de hele " bir nebzede olsa Zeynep'in rahatlamasını sağlamıştı.
" Abim hemen kızma beni sonuna kadar dinle ama olur mu " diyerek gözlerinin içine içine masumca baktı . Kadir şimdi meraklanmıştı neye kızacaktı ki aklına birşeyler geliyordu ama o olmamasını diledi içinden.
"Söyleyeceğin şeye göre bu dediğin değişir abisinin gülü. Sen bir söyle soz hemen fevri davranmayacağım" Zeynep korkuyordu vereceği tepkiden ama Dilek için yapmak zorunda idi .
" Abim konu Dilek ile Kenan " deyince Kadir derin bir oh çekti. Bir an sevgilisi var onu söyleyecek zannetti.
" Abicim ben kardeşlerimin her zaman mutluluğunu isterim biliyorsun sende. Ben bugüne kadar onlar için yaşadım çalıştım, çabaladım. Dilek'imin yüreği Kenan'a düşmüş ben kardeşimle konuştum duygularından emin oldum" Kadir buraya kadar dinledi lakin hemen araya girdi.
" Zeynep'im kusura bakma bizim uşak etmiş bir hata ben konuştum için rahat olsun bir daha Dilek'i rahatsız etmeyecek abim " dedi Zeynep kafasını hayır anlamında sağa sola salladı.
" Yo yoo abicim sakın ben kardeşimi birine emanet edeceksem bu Kenan gibi sağlam ,yüreği temiz biri olurdu ancak . Benim bu işe rızam vardır kardeşimi size gözüm kapalı gelin ederim" deyince Kadir şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemedi Zeynep'den böyle bir konuşma hiç beklemiyor idi.
Daha dün arkasında koşuşturan o küçük kız ne ara büyümüş bu kadar olgunlaşmıştı anlamıyordu. Gurur duydu Zeynep ile başkası olsa yüzlerine tükürür emanetime böylemi sahip çıkdınız derdi. Lakin kuzeninin dilinden bambaşka sözler dökülmüştü. Gözleri doldu lakin Zeynep'e belli etmemek için çekip göğsüne sarıldı.
"Sen ne ara bu kadar büyüdün cadı " dedi sesinin titrememesine dikkat ederek. Ama Zeynep abisinin duygulu sesini yüreğinde hissetmişti.
Bir süre öyle kaldıktan sonra ayrıldılar Kadir Zeynep'in saçlarına öpücük kondurdu. Zeynep de sevgi dolu bakışları ile gülümsedi. Öz abisi olsa belki bu kadar iyi anlaşamazlardı.
" Abicim döndüğünüzde durumlara bak eğer ki o herifler artık bizim peşimizde olmaz ise bende gelirim gençlerin yüzüklerini takarız . Eğer ki gelemez isem vekilim sensin " dedi Kadir de seve seve kabul etti.
Leyla ve Yaren bir süre sonra odaya geri döndüler. Beraber biraz daha muhabbet ettikden sonra. Kadir izin isteyerek ayrıldı şirketten . Tahir ile Senem ise uzun bir aradan sonra hasret gidermişlerdi. Birbirlerine sarîlmışlar anın tadıdını çıkarıyorlardı. Yabuz bir bilse burda bu halde olduklarını canlarına okurdu. Nihayet onlar içinde işler rayına girmişti. Bir kaç gün sonra Senem'i istemeye gelecekler idi. Yüzükleri taktıkdan sonrasında Yavuz eskisi kadar aralarına giremeyecek onlarda rahat rahat görüşeceklerdi.
Bir tarafda güzel hayeller planlar yapılırken diğer tarafda hainler hiç boş durmuyordu. Said yine içindeki kötülüğe birilerini daha alet ediyordu. Bu defa ki suç ortağını bile belirlemişti tıpkı kendisi gibi oda Yavuz'un ezeli düşmanı idi. Düşmanımın düşmanı benim dostumdur mantığı Said için bulunmaz fırsat idi. Fırat Şeribağlı ile yaptığı anlaşma ve iğrenç planlarının şerefine kadehlerini kaldırmış içiyorlardı.
" Fırat ağa bakalım Yavuz Miroğlu şimdi ne yapacak. Kendini kaf dağında görüyor şerefsiz, dünyaları ben yarattım kafasında ama onu yerle bir etmesini de biliriz el ele verdik mi? Evelallah " Fırat kafası ile onayladı Said'i yeter ki, Yavuz önlerinden çekilsindi herşeyi yapardı bu uğurda.
" Said ağa işi sağlama alalım acele etmeyelim dostu gelmiş Mardin'den adamın eli kolu uzun mafya anında bulur bizi. İntikam soğuk yenen yemektir derler bizde bekliycez sabredecez en mutlu , savunmasız anında alt edicez onu" İki vicdandan yoksun insan, oturmuş bir insanın kaderini belirliyordu onlar ki merhametten nasibini almamış insandılar.
" Az kaldı zaten takip ettiriyorum, o aradan çekilince Leyla'm da benim olacak " Fırat'ın bu ismi duyması ile yüzü buruştu kolunu sıvazladı vurduğu yer sızladı ona kalsa Leyla'yı da yok ederdi ama karşısında ki adam saplantılı derecede aşık idi.
" Yav Said ağa sen emin misin Leyla Miroğlu'nun sana geri geleceğinden " aklındaki merak ettiği soruyu sordu çünkü Leyla'nın Yavuz'a olan sevgisini gözlerinde görmüştü.
" O olmasa idi biz şimdi evli olacaktık aramıza o girdi. Şerefsiz sevdigim kadını aldı benden, bende ondan canını alacağım and içtim" yeminler edilmiş andlar içilmişti lakin göklerde yazılan kaderi kulun değiştirmeye gücü yetmezdi......
*************************************
Yaren'e gelen bir telefon ile acil çıkmasi gerekti hastaneye gidecekti. Akşama da yetişirdi bir şekilde artık. Şirketten hızlıca çıkıp arabasına bindi tam kavşağı döneceği sırada Kadir'i gördü taksi bekliyordu yanına gidip durdu camı indirdi.
" Kadir bey gideceğiniz yere bırakayım boştan yere beklemeyin burda" Kadir gördüğü kadın ile yüzünde tebessüm oluştu zaten özlemişti boyle bir teklifi reddedemezdi.
" Size zahmet vermeyeyim. Yolunuzu benim için değiştirmeyin " Yaren icin zaten bir fırsattı odada doya doya bakamamıstı. Kokusu ceğirine dolmuş ama uzak durmak zorunda kalmıştı.
" Ne zahmeti buyrun lütfen ayrıca hastaneye gidiyorum eğer sizede uyarsa güzergah birakabilirim" Kadir de burdaki dostu ile görüşecekti beraber yemek yiyeceklerdi ve gideceği yer hastaneye çok yakın idi.
Kadir arabaya bindi kemerini taktı ve burnuna misss gibi kokular geldi heryer miss gibi yasemin kokuyordu. Burnuna dolan kokuyu gozlerini kapatıp ciğerlerine çekti. Özlemişti bu kokuyu denizi andıran gözlerini, ama bakamıyordu yüzüne utanıyordu. Ergenler gibi olmuştu koskaca Kadir Babadağ bir kadın karşısında bu hallere giriyordu. Yaren yandan bir bakış attı özlemini duyduğu adama bir insan neden bu kadar karizmatik ve yakışıklı olurdu ki. Bir insana bıyık bu kadar yakışırdı gönlü nihayet beyaz atlı prensini bulmuşdu.
" Nasılsın" diyerek konuya girdi Yaren sessizlik oluştukca geriliyordu.
" İyiyim ya sen " diye sordu Kadir o gün hastanede içtikleri kahve eşliğinde uzun uzun sohbet etme imkanı bulmuşlar arada ki siz bizli hitabı kaldırmışlardı.
" Bende iyiyim gördüğün gibi hastane konak arası devam ediyorum hayata" Kadir bir kere bile mesaj atmayıp aramamıştı Yaren'i merak ediyordu ama sormaya cesareti yoktu. Kadir'den bir adım bekliyordu konuya girerse hemen soracaktı.
" Ne güzel yine birilerine şifa oluyorsun " derken içinden " birde bana şifa olsan" dedi ama bu defa Sinop eli boş gitmeye niyeti yoktu.
" Öyle elimizden geleni yapıyoruz" Ama bir sen gormuyorsun beni diyerek de içinden geçiren bu defa Yaren oldu. Kadir kafasını çevirip hasreti olduğu yüze baktı yüreği yangın yeriydi bir anlık cesaret ile Ağzından kelimeler dökülüverdi.
" Yaren gitmeden müsait bir zamanında beraber yemek yiyelim mi?" Yaren şasırdı bir anda böyle bir teklif beklemiyordu. O daha cok hesap sormayı beklerken bu teklif nerden çıkmıştı. Yüreği yine kıpır kıpır oldu sanki içinde baharlar açtı kuşlar kanat açıp uçtu.
Arabayı sağa çekip durdu Kadir neden durduklarını anlamadı Yaren'e baktı aynı anda Yaren de dışarıya bakıyordu sabrı kalmamıştı artık.
" Kadir ben neyi anlamıyorum biliyor musun? Burdan gitmeden önce bana geliyorsun beraber kahve içiyoruz saatlerce mühabbet ediyoruz ikimizde çocuk değiliz birşeyleri anlamayacak kadar aptal da değiliz" dedi ensesini eli ile ovdu gerildiği zamanlarda hep bunu yapıyordu. Kadir bu konuşmanın altından ne çıkacak diye bekliyordu.
" Ben senin gözlerine baktığımda kendimi görürken sen nasıl göremiyorsun? Yada şöyle sorayım görüyorsunda neyi bekliyorsun? Yada neden hiç arayıp sormadın ya anlamıyorum bir mesaj bile atmadın ? Neden bana bunu açıkla yemek de yeriz çay da içeriz ama bura" derken iki parmağı ile kafasını işaret etti " burası sorular ile dolu net olmadığı sürece biz yemek de yesek çay da içsek orası hiçbir zaman susmayacak, netleşmeyecek ve ben bir bilinmezlik içinde kalmak istemiyorum " dedi Kadir bir an kala kaldı. Yaren'den böyle bir konusma hemde arabanın içinde beklemiyordu. Madem o açık açık konuşmuştu kendisi de yemeği beklemeyecekti.
" Madem açık olmamı istiyorsun sorularına cevap bekliyorsun vereyim o zaman" dedi sinirlenmişti de ona göre bir kadının duygularını bu denli net anlatması hoş değildi. Alışık değildi Kadir bu konulara hayatında bir kız ile konuşmuştu oda çokk eskide kalmıştı. Çocukdu o zamanlar kavak yelleri esiyordu kafasında. Yaren'in bu kadar rahat olması aklında başka sorulara yol açıyordu.
" Ben senin gözlerine baktığımda olmazı görüyorum anladın mı? Neyi mi bekliyorum emin olmayı bekliyordum . Evet seni aramadım sormadım mesaj atmadım senin hayatında ki yerim neydi ki sana mesaj atıp arayacaktım. Çocuk olmadığımızı bende biliyorum ama senin bu konuları bu kadar rahat dile getirmeni anlayamıyorum mesela. Ben geri kafalı bir adamım ne kadar modern olmaya calışsamda benim kendime göre kurallarım yetiştiriliş ve inanış tarzım var anlatabiliyor muyum?" Dedi karşısındaki kadının kalbini kırmadan konuşmak istiyordu ama pek başarılı olamıyordu.
" Benim hayatımda kadınlar olmadı Yaren ben bu konuları bu kadar rahat konuşamıyorum senin kadar kolay kelimeleri dile dökemiyorum. Ben lise çağlarında bir kızın elini tuttum sadece oda sevgi desem değildi aşk desem değildi beğeniydi belki. Şimdi sana baktığımda, gözlerine baktığımda korkuyorum anlıyormusun. Sen koskoca aşiret kızısın okumuşsun doktor olmuşsun. Benim hayatıma ayak uyduracak biri değilsin anlıyor musun. Biz iki farklı dünyanın insanı gibiyiz sen bana olmazı oldur diyorsun. Emin ol bunu benim kadar isteyemezsin. Ulan Sinop da nereye gitsem o gözlerin her yerde karşıma dikildi beni içine öyle bir çektiki olmayacak hayaller kurdurtttu" dedi camı hafif açtı yüreği daralmıştı. Seviyordu Yaren'i hemde çok ama aralarında uçurumlar vardı ve Kadir bunları aşamıyordu bir türlü.
" Sen zannediyor musun gittim seni unuttum ulan sana gelmek icin gecemi gündüz gündüzümü gece ettim ben . Şu lanet et parçasına sözümü geçiremedim. Attı durdu senin için senin adını sayıkladı ben olmaz dedikçe o olması için çabaladı. Aklım ile kalbim arasında girdiğim savasta ben ilk defa kalbime yenildim. Yaren eğer duyguların gelip geçici bir heves ise bana hiç umut verme bırak duygularımı içime gömeyim zor olur , yakar beni, ama unuturum" dedi gözleri dolmuştu zar zor yutkundu. Şu saatten sonra Yaren'siz hayat ona zehir gibiydi nasıl bu kadar içine işlemişti bu kadın.
Yaren'in gözünden yaşlar süzülmeye başladı boylesi sevilmek kime nasip olurdu. Beyaz atlı prens demişti ama Kadir bambaşka biri çıkmıs yüreğine taht kurup kral olmuştu.
Yaren'in gözyaşları Kadir'in kalbine hançer olarak saplanıyordu. Tutamadı kendini Kadir elleri istemsizce Yaren'in yanaklarimına gitti gözyaşlarını parmak uçları ile sildi.
" Ağlama kurban olduğum şu göz yaşların benim kalbime hançer olarak batıyor. Sen ağla diye konuşmadım ama olmaz deniz gözlüm bak seni bana vermezler üzerler seni ben kendimi biliyorum yakarım gemileri gelir seni alırım ama ailen ile arana uçurumlar girer" dedi olmayacaklarına kendini o kadar inandırmıştı ki Yaren de inansın istiyordu.
" Sen ne diyorsun Kadir senin beni sevmeye yüreğin mi yok? Yoksa elimi tutmaya cesaretin mi?" Dedi Kadir'in kaşları çatıldı damarina basmıştı Yaren.
" Ulan seni bir ömür sevecek yüreğimde var bu eli tutup sevdamı haykıracak cesaretim de. Ben senin üzülmenden korkarım anlamıyor musun"
" Ya bırak üzülürsem üzüleyim sensiz hergün ölmektense seninle olayımda üzüleyim be adam. Anlasana be adam bu can sensiz neylesin yaşamayı. Sen varsan var sen yoksan bir hiç. Ben ilk defa birine kalbimi açtım oda sensin " Kadir Yaren'i çekip sıkıca sarıldı saçlarına öpücük kondurdu. Yaren ise Kadirin göğsünde huzuru buldu.
" Yaren'im sevdammmm" dedi adam.....
" Kadir'im ömrümmm" dedi kadın.....
Onlar kavuşmuşlardı peki ya aileler bu duruma ne diyecekti . Ya Yavuz duyduğunda nasıl tepki verecekti kıyameti koparir yinede kardeşini gurbete gelin vermezdi. Onun ailesi hep yanında yamacında olacaktı başka türlüsü mümkün değildi. Yaren ve Kadir'i zorlu bir süreç bekliyordu. Onlar bu savastan ya mutlu ayrılacaklar yada sevdaları mahşere kalacaktı......
Yavuz toplantısını bitirip odaya geldi Asmin ve kızlarda gelmişti odada oturuyorlardı. Yavuz Senem'in odada olmadığını görünce kaşlarını çattı " Leyle Senem nerde?" Leyla gözlerini bayarak baktı Yavuz'a abilik işini fazla abartmışdı artık. Kendisi ablası olarak bu kadar karışmıyordu ama Yavuz kızın burnundan getiriyordu.
" Nerde olacak Allah aşkına burda işi var gelecek birazdan" diyerek bezmislikle yanıtladı Yavuz'u Allahtan çocukları yoktu hele birde kızları olsaydı Yavuz burnundan getirirdi bu kadar kıskanç bir adam görmemişti ömründe. Bir an küçük bir kız hayali canlanınca gözünde yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Yavuz Leyla'nın dalmış bir şekilde tebessüm ettiğini görünce içi gide gide baktı kim bilir neler düşünüyordu da boyle yüzünde güller açıyordu. Yavaşca yerinden kalkıp Leyla'nın yanına geldi kızlara baktığında telefonlara gömülmüşler birşeyler bakıyorlardı. Hafifçe Leyla'nın kulağına doğru eğilip
" Efulim yine nerelere daldın " diye fısildayınca Leyla önce bir irkildi. Daldığı düşüncelerden Yavuz'un sesi ile çıktı.
" Hıhhh" dedi
" Diyorum ki nerelere daldın da yüzünde güller açıyor "
" Yok birsey yaaa öyle Cihan ve Ela yı düşündüm birbirlerine çok yakışıyorlar inşallah çok mutlu olurlar " diyerek aklına ilk gelen yalanı söyledi.
Yavuz dostunun adını duyunca yuzünde güller açtı çok çekmisti elinden nihayet onunda başını bağlamıştı artık bütün ütûlerini Ela'ya yaptırırdı. Zavallı kızcağaz çok çekecekti elinden çünkü arkadaşı hiçbir becerisi olmayan bir adamdı. Asker de bile bütün işlerini Yabuz'a yaptırırdı, ayakkabı boyasında ütüsüne kadar. Her ne kadar şikayet etsede dostu için canını verirdi. Kendisi ne kadar dostuna bağlı ve düşkün ise dostu da Yavuz için aynı şekilde canını tehlikeye atmaya çekinmezdi. Onların dostluğu ezeli ve ebedi idi.
Senem odaya girince Yavuz gelen küzenine bakıp " Nerdesin kız sen " diye sordu yalancı bir kızgınlık ile.
" Burdayım abi bir kaç işim vardı onları hallettim gelmişken " dedi korkarak Yavuz'un bakışları öyle sert diki Senem ister istemez çekiniyordu.
" Hımmm bu işler gamzeli olmasın sakın " diyerek Tahir'in yanında olduğunu anladığını belli etti ima ile.
" Abi vallahi is konuştuk yeni otelin mimarisinde bir iki değişiklik yaptık" diyerek açıklamaya girince Yavuz gidip kuzenine sarıldı.
" Korkma güzelim hakkındır bakma bana ben istedim ki yaşamadığın o abi duygusunu yaşa. Sana nasıl sahip çıkıyoruz gör, sana olan sevgimizin sonsuzluğunu anla istedim" diyerek Senem'in gözlerinin dolmasını sağlamıştı. Senem şükretti bir kez daha böyle bir ailenin üyesi olduğu için.
" Abimmm sen hep kız bana olur mu? Hep böyle sahip çık yeter ki ben razıyım" dedi odada bir an duygu seli oluştu onları izleyen kızlarında gözleri dolmuştu.
" Ahhh tamam hadi kalkın gidelim akşam için kiyafet bakalım yoksa geç kalacağız " dedi Leyla hep birlikte sirketten çıkıp ilk buldukları alışveriş merkezine girdiler.
Yaren ve Kadir ise el ele gidecekleri yere varmışlardı. Yaren arabayı durdurunca Kadir'e aşk dolu gozleri ile baktı " Akşam bir işin var mı?" Diye sordu.
"Yok güzelim noldu ki?"
" Abimin en yakın arkadaşının nişanı var bizde gideceğiz gelmek ister misin?" Kadir bu teklife hiç hayır demek istemesede mecbur diyecekti.
" Yaren bende orda senin yanında olmak isterim ama ilk günden göze batmasak he güzelim. Ben gelmesem bana gücenir misin ama illa gel dersen senin için gelirim " dedi.
" Kadir lütfen gel hem kizlarda gelecek bizimkilerle de tanışmıs olursun hem lütfen ben Leyloş ile konuşurum seni onun davet ettiğini söyleriz lütfen gel seninle katılacağımız ilk davet olur bu ne olur " Kadir kendisine melül melül bakan sevdiğine kıyamadı.
" Tamam sen bana adresi atarsın ben direkt oraya gelirim " Yaren mutluluk ile Kadir'in boynuna sarılıp yanağina bir öpücük kondurdu. O anki duygu seli ile yaptığı şeyi fark edince hemen geri çekilip kafasını önüne eğdi çok utanmıştı şu an.
Kadir bugün şoktan şoka giriyordu ama sevdiği kadının bu halleri de ayrı hoşuna gitmişdi elinin iki parmaği ile Yaren'in çenesini tutup kaldırdı ve göz göze gelmelerini sağladı.
" Senin şu hallerin aklımda kalsın da seni düşünerek delireyim mi istiyorsun kadın " dedi Yaren utancından bakışlarını kaçırıyor Kadir ise inadina inadına yüzüne bakıyordu.
" Tamam tamam utanma hadi gidiyorum ben sende işlerini hallet akşam görüşürüz deniz gözlüm" diyerek arabadan indi. Yaren'in ise o hitap ile kalbi yerinde kendini belli edercesine atmaya başladı. Elini kabinin üzerine koyup sakinlesmesini sağlarken diğer eli ile Kadir 'e el sallayarak arabayı çalıştırıp uzaklaştı. Kızlardan gelen mesaj ile hastanedeki işlerini bitirip bir an önce onlara katılmayı planlıyordu.
Kızlar o mağza senin bu mağza benim gezmişler nihayet kendilerine uygun kıyafet almışlardı Yaren'in kıyafetini seçmek ise Leyla' ya kalmıştı.
Hepsi bedenine çok yakışan kıyafet seçmişlerdi hepsi de birbirinden güzel olmuştu. Leyla tüm gün olduğu gibi ödemeyi yapınca mağazadan çıktılar. Sonraki durakları ise güzellik salonu oldu ordada hatrı saýılır bir süre kaldıktan sonra işlerini bitirip çıktılar. Artık iyice yorulmuşlardı ve yavaş yavaş akşam oluyordu konağa gitme vakti gelmişti.
Alışveris merkezinden çıkıp arabalara bindiler ve doğruca konağın yolunu tuttular. Bu gece uzun ve yorucu gececekti ayrıca misafirleri nişandan sonra gideceklerdi.
Leyla kocasının kolunda gidecekti bu nişana içi kıpır kıpırdı. Daha öncede düğüne katılmışlardı lakin ama bu farklı idi. Bu onca kavganın ayrılığın üzerine mecburi olarak değilde ilk defa severek isteyerek birbirlerine aşkla bakarak katilacakları bir davet idi.
Leyla kendisine bu yüzden bir tık daha özendi. Kızlar ile birlikte konağa gelir gelmez ellerindeki alışveriş cantalarını odalarına koyup işe giristiler. Oturma odalarina masalari hazirladilar hazır olan yemekleri yukarıya taşıdılar . Keyifle güzel bir akşam yemeği yendi
Zaman akıp gidiyordu ve insanın hayatından da birşeyleri götürüyordu.
Kızlar yemekden sonra el birliği ile masaları topladılar ortalığıda toparlayıp hazırlanmaya odalarına çıktılar.
Leyla Yavuz için siyah takım elbisesini çıkardı kendisi yöresel kıyafet giyecekti çünkü o bir hanımağa idi. Kayınvalidesi aşsağıda tembihlemiş ve altınlarını takmasını istemişti. Kolay değildi Miroğlu aşiretini temsil ediyordu.
Yavuz giyinme odasında giyinirken Leyla kızlara bakmaya gitmişti hepsi de çok güzel çiçek gibi olmuşlardı hepsine beğeni ile baktı. Kızların hazır olduklarını görünce kendisi de odasina geçti Yavuz'u hazırlanmış parfümünü sıkarken görünce içi gitti. Ne de yakışıklı olmuştu zalımın oğlu. Yavuz kendsine hayran hayran bakan karısını görünce bıyık altından gülümsedi.
Yanına doğru yaklaştıkca Leyla'nın kalbi yine dört nala koşan at gibi hızlanmış
tı. Göğsü hızlı hızlı inip kalkıyor Yavuz'un dikkatini dağıtıyordu.
" Hatun yedin bitirdin bakışlarınla " Leyla tebessüm etti kocasına yerdi de bitirirdi de nikahlı kocası değimiydi. Şu an hormonları yine devreye girmişti ve Leyla'yi zor durumda bırakıyordu.
" Çok yakışıklı olmuşsun ağam napalım güzele bakmak sevaptır bende bol bol sevap işliyorum" dedi.
Yavuz önünde durduğu karısına kaşlarını çapkınca yukarı kaldırıp baktı " Demek sevap işliyorsun " diyerek kulağına doğru hafif eğildi.
Leyla ellerini Yavuz'un sert ve yapılı göğsüne koydu. Yavuz yavaş yavaş nefesini kulaklarından yüzüne doğru verdikce Leyla gözlerini kapattı şu an hiç iyi değildi içi arzu ile yanıp kavrulurken aklı durmaları gerektiğini hatırlatıp duruyordu. Yavuz Leyla'nın yanağına bir buse kondurdu kokladı miss gibi gül kokusunu içine çekti.
" Leyle senden uzak durmak günden güne daha zor olmaya başladı. Bir bilsen şu güzelliğin kokun nasıl aklımı başımdan alıyor, seni içime sokup saklayasım geliyor şu güzelliğini benden başka kimse görmesin istiyorum " dedi ve dudağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.
" Yavuzzz" dedi Leyla sesi zar zor fısıltı gibi cıkmıştı. Bu adam hem yanıyor hem yakıyordu ve her defasında Leyla'yı etkisi altına almayı başarıyordu. Yavuz tam tekrar Leyla'yı öpmeye niyetlenmiş iken telefonu çalmaya başladı. Yavuz gözlerini yumdu yine hangi münasebetsizin kendilerini rahatsız ettiğini düşünmek bile istemiyordu.
" Yavuz telefonun çalıyor aç belki önemlidir" dedi Leyla ve Yavuz'un etkisinden çıktı
Yavuz derin bir nefes aldı hafif geri çekildi ve arayana baktı. İçinden binlerce küfürlerini savuruyordu. Her zaman olduğu gibi münasebetsiz kardeşleri bir huzur vermiyordu kendilerine.
" Ne var Yağız ne var " dedi öfke ile sabrı kalmamıştı artık çıldırmak üzereydi. Ulan Leyla'ya ne zaman yaklaşsa sanki alarm varmış gibi kardeşleri birden çıkıp bitiyorlardı.
" Abi bu ne öfke ya kim bastı yine kuyruğuna da kıçı yanmış enikler gibi bağırıyorsun " Yavuz duyduğu sözlerden sonra daha da sinirlendi Leyla'nın yanında ağzını bozmak istemiyordu ama kardeşleri gel bize söv diyorlardı.
" Yağiz senin belanı sikerim doğru konuş lan it abin var karşında senin şerefsiz puşt" dedi.
Yağız kafasını kaldırıp gökyüne bakıp ya rabbi şükür dedi. Abisi lafları ile yüzünü yıkamıştı. Arayanda kabahat idi hal hatır sormaya aramış işitmediği hakaret kalmamıştı.
" Abi lütfen seviyemizi koruyalım çok ayıp hiç yakıştıramadım sana. Sen ki koskoca aşiret ağasısın senin gibi elit birine bu küfürler yakışıyormu hiç. Bir daha duymayayim lütfen " Yavuz sabır diliyordu Allah ona bol sabır versindi. Etrafında akıllı hiç yoktu bir tane ya bir tane akıllı birini istiyordu çok mu ama nerde hepsi tımarhaneden fırlamış gibiydi.
Geceye nasıl başlamışdı karısının miss kokusunda şu an ise kardeşi yüzünden sinir küpü olmuş küfürler ediyordu. En güzel anlarının, zamanlarının katili idi bunlar kendisine bir gram huzur yoktu. Birgun Leyla'yı da alıp çekip gidecek o olacaktı.
Tam bu sıralarda aşağıdan zılgıt sesleri yükseldi ve tüm konağı inletti.
Evettt bölüm sonuna geldik canlarım bol bol yorum ve beğeni bekliyorum sizden. Bölüm hakkında bol bol konuşalım lütfen. Sizleri seviyorum keyifli okumalar.... Aden ve Barlas Kitabımızda olmayacak artık yazar dostum ile ortak karar aldık. Çünkü dostum çok ağır elestirilere maruz kalmış ve ben cok üzgünüm keşke böyle olmasa idi.

( Leyla'nın giydiği yöresel kıyafet )

( Zeynep'in elbisesi )

( Yaren'in elbisesi )

( Senem'in elbisesi )
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
10.99k Okunma |
1.27k Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |