3. Bölüm

2. Bölüm Kötü Haber

Çerkezkizi
55cerkezkizi055

Huzurlu bir gune baslamak istiyorum,
Sargı tutmayan gönül yaralarımı dindirip...
(Ahmed Günbay Yıldız)

 

İnsan ne kadar kaçmaya çalişsada kurtuluşu maalesf olmuyordu işte. Gün geliyordu kötüluk denilen illet gelip buluyordu insani.

 

"Vuruldu"

 

"Vuruldu"

 

"Vuruldu"

 

Zeynep'in kulaklarında çınlıyordu. Ne arkadaşlarını duyuyor nede telefonda ki sese cevap veriyordu. Tek kelime onu bitirmişti.

 

Senem ve Yaren korkmaya başladılar arkadaşlarından ses gelmeyince. Senem okkali bir tokat attı Zeynep'e başka türlü kendine geleceği yoktu.

 

Yaren de en az Zeynep kadar hissetmişti o tokadı yanağinda" Senem napıyorsun görmüyormusun kızın halini" diye çemkirirken Senem kendisine bakarak ağalayan dostuna üzgünce baktı.

 

Eğer o tokadi atmasa arkadaşınin kendisine geleceği yoktu. "Özür dilerim Zeynep" dedi sesinden ne kadar üzgün olduğu anlasılıyordu.

 

Zeynep'in dizlerinin önüne çöktü " Ne oldu kuzum niye ağlıyorsun anlatsan" çaresizce bakmişti gozlerine.

 

Zeynep konuşmak istiyordu ama yüreği öyle yanıyordu ki ne diyeceğini oda bilemedi sadece " Ka.. Kadi.iir abim" diyebildi hıçkırıkları arasında.

 

Senem ve Yaren Zeynep'e öyle odaklanmişlardı ki telefonda ki Melike'yi unuttular.

 

" Alo Zeynep abla orda mısın iyi misin ya birşey söyle kurbanin olayim da" diye ağlayarak yalvariyordu Melike.

 

Senem telefondan gelen sese doğru baktı yere düşen telefonu eline aldı.

 

" Melike ben Senem, Zeynep'in arkadaşıyım ne oldu ağlamadan anlatır misin Zeynep çok kötü" dedi.

 

" Senem abla Zeynep ablam iyi mi? Ya burda ortalik çok karıştı. Abim abim vuruldu" dedi hıçkırikları arasında.

 

Senem'in gözleri irileşti rengi attı" Neee! Ne diyorsun sen Melike" Zeynep'in neden bu kadar kötü olduğunu şimdi anladı.

 

Metanetini koruyarak konuşmaya devam etti" Melike şimdi bana herseyi ağlamadan tek tek anlat" dedi.

 

Melike bir nefes de başladı anlatmaya" Amcam olacak adam kumar oynamiş borç batağına düşmüş eve dükkana haciz gelmiş borcuna yetmemiş oda.. " Senem duyduklari ile şok dan şoka giriyor idi. Yaren bir yandan Zeynep'i teselli etmeye çakişirken bir yandan da ne olduğunu deli gibi merak ediyordu.

 

" Ne diyorsun sen Melike nasil ya nasıl yapar böyle bir şeyi bu adam" dedi.

 

" Abla inanki bizde bilmiyoruz adamlar evi basmış amcamı tehdit etmişler paran yoksa kızlarindan birini vereceksin diyince oda Zeynep ablamı borcu karşılığinda adamlara satmış" Senem'in öfkeden surati kıpkirmizi oldu yumruğunu sıkmaktan tırnakları eline battı.

 

İnsanoğlu niye böyle idi, neden nankör oluyordu bu kadar sırf öz kızi değil diye mal gibi satıyordu gencecik bir kızı.

 

Eğer annen baban yok ise hep eksik hep yarım kalıyorsun işte. Sahip çikanın olmuyor. Zeynep'in annesi yaşasa idi evladınin bir esya gibi satılmasina razı gelmezdi.

 

Yumruklarıni sıktıkça etine batan tırnak izlerinden kan gelmeye başladı. Ama Senem öyle bir acı hissediyordu kin yüreğinde tirnak acısi onun yaninda sinek ısıriği kadar anca acı veriyordu.

 

" Senem elin ne oluyor ya Allah aşkina kafayi yiycem burda" dedi Yaren elinde ki kani gorunce kalkip pamuk ile batikon getirdi ama Senem izin vermedi sonra diye.

 

" Sonra ne oldu da Kadir abi vuruldu?" Diye sordu Senem. Yaren "hihhh" dedi şimdi anlamistı durumu.

 

" Komşulardan biri gelip bize durumu anlatınca abim çıldırdı evden bir hışım çıktı bizde peşinden gittik. Gittiğimizde amcam yerde ağzi burnu kan içinde idi. Dilek ile Melek korkudan merdivende birbirine sarılmış tir tir titreyip aglıyorlardı. Abim gidip ikisine de sarildı. Eğer abimi tutmasa idik amcamı orda öldürebilirdi.

 

Sonra arkasini kontrol etti nefes alip devam etti " Kadir abim adamlara istediklerinin asla olmayacağini borç her ne ise kendisinin ödeyeceğini söyledi lakin amcam adamlar ile çoktan anlaşmiş adamlar vazgeçmediler. Abimde razı gelmeyince arbede çıktı Kadir abim vuruldu biz abimin başina kosunca adamlar bizi tehdit etti Zeynep ablamin yerini söylemek zorunda kaldik" dedi.

 

Senem Melike'nin anlattiklarıni dinledikce gözlerinden yaşlar süzüldü. Bir insan elinde büyumüs evladına boyle bir şeyi nasıl laik görürdü ki bu adamın içi nasıl böyle kararmiş olabilirdi ki.

 

" Kadir abinin durumu nasıl Melike?" Melike nefes alip devam etti anlatmaya.

 

" Abimin durumu iyi çok şükür Allahdan kursun omzunu sıyirip geçmiş tedavisini yapıyorlar. Senem abla adamlar Zeynep ablamın peşine düstüler söyle ona kaçsın acele etsin yoksa bu adamlarin şakası yok " dedi.

 

Zeynep dolu dolu gözler ile hem Senem'e bakıyor hemde ağliyordu. Yaren de bir an önce olanları öğrenmek istiyordu.

 

" Senem abla biz kizlar iyiyiz hastanedeyiz gizli gizli ariyorum başımıza adam diktiler. Haber vermeyelim diye ama ben tuvalwt bahanesi ile sizw haber vermek icin yanlarindann ayrildim. Zeynep ablam saklansın adamlar amcam ile yola çıktılar almaya geliyorlar" dedi.

 

Senem öfkeden ağıza alınmayacak küfurler etti. O küfur ettikçe Yaren ve Zeynep duydukları her küfurde şok geçiriyorlardi. Zeynep ağlamasıni durdurmuş Senem'in ne zaman duracağini bekliyordu. Senem den hiç böyle birşey beklemiyorlardı .

 

" Melike sana numarami aticam ordan bize herşeyi haber et sakın yakalanma Zeynep güvende olunca seni arayacağiz tamam mı?" Dedi sanki Melike karsisinda gibi konuşuyordu.

 

" Tamam abla ben kapatmak zorundayım Ablam size emanet" diyip telefonu kapattı. Senem mesaj ile numarasini atıp kizlara döndu ikiside merakla kendisine bakiyordu. İlk konuşan Zeynep oldu.

 

" Senem ne olmuş Kadir abim iyimi ne olur iyi de ölmedi de yalvaririm bana kötü birşey söyleme" Zeynep yeniden ağlamaya başlamistı.

 

" Korkma kuzum Kadir abi iyi Melike bize haber verecek hastaneden çikinca " Zeynep bir oh çekti.

 

" Allahım sana şükürler olsun yarabbi " diyip elleri ile dua ediyor şukur ediyordu.

 

" Be ben hemen gitmeliyim onun bana ihtiyacı var yanında olmalıyım" diyip ayağa kalakacaği sirada sendeledi. Yarem tutmasa kolundan düşecekti.

 

Senem sinirle geldi yanina kollarından tutup sarstı" Nereye gidiyorsun sen hicbir yere gidemezsin. Kadir abini boşver de kendine bak önce başimiz buyuk belada" dedi

 

Zeynep neye uğradığını şaşirdi Senem kendisini oyle bir sarsmıştı ki kendisine geldi.

 

" Ne demek gidemezsin başimiz belada. Birak Senem gitmeliyim yaninda olmalıyim o benim abim nasıl gitmem " diye bağirdi. Senem anlik ofkesi ile bağirarak herseyi söyledi.

 

" Yahu anlasana gidemezsin o şerefsiz adi adam seni satmis satmiş. Sen Kadir'in yanına varmadan seni alirlar sonrasinda artik evlenirmisin metresi mi yapar seni o adam bilemeyiz" dedi ama ağzından çikanlari kulaklari duyunca pişman oldu . Zeynep'in bir bakişi vardi ki Senem dilim kopsa da konuşmasaydim diye geçirdi icinden.

 

" Be be ben özür dilerim Zeynep öyle demek istemedim sinirlenince haddimi aştim özur dilerim affet nolur" dedi. Zeynep'in gozlerinden yaşlar yağmur misali döküldu. Kizamazdi ki dostuna hakliydi sonuçta.

 

" Özur dileme haklısın her söylediğinde ama iste oda benim güvendigim dağimdi. Evim, dağim başima yıkıldı. Tirnağina zarar gelse benim canim daha çok yanıyor napayim " dedi kendisini kanepeye birakirken. Yaren dostuna sarilarak desteğini hissettirse de Zeynep için çok zordu gidememek.

 

" Baban olacak o adam kumar oynamış borca düşmüs eve dükkana haciz gelmiş borcu yinede karşılamamış o adam da seni bir mal gibi borç karşiliğinda satmiş anladın mi şimdi gidemezsin çünku onlar zaten seni almaya geliyorlar imis" Dedi Senem sakince.

 

Yaren " Neeee" diye çiğlik atti. Yok yok yanliş duymustu olamazdı böyle birsey asla musade etmezdi.

 

Zeynep duyduklari ile b8r kez daha yıkıldı annesizliğini babasızlığını daha çok hissetti. Nasıl yapardi ya hicmi evladi olarak görmemisti kendisini ne yapmışti bu adama da hep yük olarak görmüştu Zeynep'i. Hiçbir zaman yaranamamiştı bu adama.

 

" Şaşırmayi birakinda ne yapacağiz ona karar verelim adamlar yolda bizim acil Zeynep'i saklamamiz lazım ama nasıl" dedi bir yandan da düşünüyordu Senem. Çünkü o daha çocukken öğrenmisti güçlü olmayı dimdik durmayı. Onun gidip sığınabileceği bir limam yoktu.

 

Yaren " Ne demek nasil tabiki Leyloş'u arayacağiz o bize en doğru yolu gösterir" dedi. Her zaman değilsede bazen kafası süper çalişiyordu Yaren'in arkadaslarina gore kendisine sorulsa her hali ile mükemmel birisi.

 

" Afferin be kizim bozuk saat bile günde bir defa doğruyu gösterirmiş" dedi Senem.

 

Yaren gözlerini devirip eline telefonunu aldı ve Leyla'yi aradi.

 

Çaldı, çaldı, çaldı.

 

Tam ümidini kesmişti ki telefon açildı." Dayanamadın demi bas belası gelene kadar kızim 1 saatlik işim kaldı sonra çikip gelicem " dedi Leyla sesi keyifli idi.

 

" Leyla ablaaa" dedi Yaren. Leyla kötü birşey olduğunu hemen anladı Yaren ne zaman başını belaya soksa, kötü birsey olsa kendisine Leyla abla diye hitap ederdi.

 

" Yaren gene naptın, ne oldu dökül hemen vaktim yok" bıkkin bir ses ile.

 

" Ya Leyla abla valla bu defa ben birşey yapmadim. Zeynep" dedi bir nefes aldı " Zeynep'in başı büyük dertte. Bize yardim etmen lazim sana ihtiyacımiz var acil" dedi.

 

" Yaren hemen anlat çabuk lafi eveleyip geveleme " dedi. Belliki baslari sıkıntıda idi. Yaren hizlıca herseyi anlattı. Leyla gözlerini kıstı ofkesi ile Antep'i yakabilirdi duyduğu her bir kelime ofkesini harladı da harladı.

 

" Bana bakın hemen esylarinizi topluyorsunuz ve derhal şirkete Tahir'in yanina gidiyorsunuz ilk uçaklada benim yanima buraya geliyorsunuz gelsin alsin bakalım o orosbu çocuğu Zeynep'i alabiliyormu" Yaren gülümsedi artik kim gelirse gelsin Zeynep'i asla alamazlardı.

 

" Tamam biz zaten hazirdik diplomaları alip gelecektik" dedi. " Başlatma diplomana çabuk çikin o evden hemen bende Tahir'i arayip durumu bildircem korumalara söyle gözlerini dört açsınlar eğer ki kılınıza zarar gelirse gözüme gözükmesinler. Bu Zeynep güzelim sakın uzulme ben herseyi halledicem hadi bekliyorum sizi gelin "dedi telefonu şak diye kapatti.

 

Yaren neye ugradığini şasırdi bir telefona bir kizlara bakti " öfkelendi hanimağa" dedi güldü. O gülünce kizlarda güldüler.

 

" Kızlar haydi duydunuz bir an once çikalim evden yoksan Leyloş bu öfke ile hem Antep'i hem İstanbul'u yakar." dedi. Yaren hep birlikte ayaklanip odalarina gidip valizlerini aldilar. Hazirlanip evden çiktılar. Aziz hazirda bekliyordu zaten valizleri bagaja yerlestirip arabaya bindiler.

 

************************

Önde onlar arkada diger korumalar şirkete dogru yola çiktılar. Yolda giderken herkezde bir sessizlik olustu.

 

Zeynep'in aklı kadir abisinde iken Senem geçmisini düsünüyordu. Aile ne demek bilmemişti hiç. Takii Yaren, Zeynep ve Leyla ile tanısana kadar. Senem için aile demek kizlar demekti. Annesi de babasıda kardeşi de kizlar idi.

 

İnsan nasil evladını birakabilirdi ki, anlamiyordu. Kediler kopekler yavrularina sahip çikıp korurken onun ailesi neden onu istememisti anlamiyordu.

 

9 ay boyunca karnınızda taşıyorsunuz içinizde sizden bir can büyüyorken, gün be gün siz onun varlığını iliklerinize kadar hissederken, doğduğu an sıkı sıkı sarılmak, öpüp, koklamak, dünyada ki kötülüklere karşı korumak varken, onun yerine kendine emanet edilen can ı çöp gibi sokoğa bırakabiliyorlar . Senem in suçu neydi peki çöp gibi bırakılmıştı bir camii avlusuna.

 

Camii cemaati bulup polislere teslim etmiş polislerde yetimhaneye teslim etmişlerdi. Minicik elleri boncuk boncuk gözleri bu dünya için fazla masumdu. Anne baba sevgisine hasret büyümüştü. İstenmeyen bebek olmayı o mu istemişti onu yapan adam ın doğuran annenin hiç mi suçu yoktu...

Senem yetim ve öksüz olmanın bedelini çok ödemişti. Yurt da müdüre annesi onu koruyup kollamış aralarinda çok farklı bir bağ oluşmuştu. Zayıf cılız bir çocuk olduğu icin kendisi ile uğraşan çoçuklara sesini çikaramaz aradada dayaklarını yerdi. Müdüre annesi onu himayesi altına alınca biraz da olsa rahat nefes almış. Hayatı hep dikenli yollardan geçmişti.


Eğer bir ailen yoksa güller vaad edilen bir yolun olmaz hayata hep bir sıfır yenik başlarsın. Ne elini tutup okula götüren bir baban olur nede beslenme çantanı hazırlayan annen. Ne şacların taranıp örülür ne önlüğünün yakasi düzgün olur hepsini kendin o kücücuk yaşında yapmaya başladığinda anlarsın kimsesizliğini.

Anne babasının elini tutup okula gelen her çocuğu gördüğunde anlarsın yanlizliğinı. Her veli toplantisinda hissedersin bu hayatta bir başina olduğunu canın çok yanar ama sen hep gülersin acılarını o tebessümlerin arkasına saklar gizli kuytu köşelerde için çikana kadar ağladiğinda anlarsın ailesizliğin ne demek olduğunu.

Senem'in yıllar geçsede kapanmayacak tek yarası aile özlemiydi. Tek nefreti ise yalnizlik olacak...

Şairin dediği gibi ;

"Çakalın pençesinde can çekişen ceylanın,
Bakışından yansıyan, duygudur yalnızlığım,
Dünyayı, yüreğine sığdıran şehzadenin,
Cellatların, elinde ölüşüdür yalnızlığım,
Zehri adalet diye sunuştur yalnızlığım"....

 

( Ahmed Günbay Yıldız)



*************************"

Zeynep akıp giden yolda düsündü. Öz babası olsa kimseye muhtaç etmez sahip çikardı baş tacı ederdi Zeynep i. Ama Zeynep öz babasını bile bilmiyordu annesi hep saklamıştı.

 

Ne zaman bu konu açılsa annesi babasının iyi biri olduğunu ama gitmesi gerektiğini ne hamile olduğundan ne çocuğu olacağından haberinin olmadığını söyler gençtim hata yaptım deyip geçiştirirdi.

 

Bir eksiklik vardi annesinin anlattıklarında küçükken pek sormaz ama aklı erdikçe hep babasını sorardı aldığı cevaplar ise ona yeterli gelmiyordu. Eksik parcalar vardi annesinin anlattiklarinda..

 

10 yaşinda annesini kaybetmişti ve tamamen öz babasını bulma ihtimalini de kaybetmisti oldu . Zeynep dalmıstı ki, karşidan gelen arabada celladıni gormüştü onlar mahalleden çıkarken celladi olan üvey babası siyah bir arac ile mahalleyeA giriyordu......

 


Yorumlarinizi ve desteklerinizi bekliyoruz

 

Bölüm : 13.08.2024 04:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...